Pekin, kitabın giriş kısmında özetle şunları yazıyor: “Elinizdeki öykü, 40 yıldır Türkiye'de ‘kültür turizmi’ ni öne çıkaran bir ‘gezi kültürü’nün oluşumunda çok büyük bir katkıya sahip bir kurumun, FEST Travel'in 40 yıllık hikâyesidir. Sıradan bir seyahat acentesinin değil, bir kültür kurumu işlevi gören bir oluşumun geçmişidir, geleceğe bakışıdır.

Öykümüz 1985 yılı ortasında başladı. Ancak yaklaşık beş yıl sonra Türkiye turizmini köklerinden sarsacak "Körfez Krizi" geldi. Küreselleşme, neoliberalizm derken, dünya ve Türkiye "büyük gerileme" dönemine girecekti. İşte böyle bir dönemde gezme kültürünü yeniden tanımlamak, kültür turizmini ete kemiğe büründürmek diye bir misyon düştü önümüze.

Bazı konular Fest Travel ile gezginlerin gündemine girdi. Türkiye gezi kültürü açısından birer köşetaşı niteliğindeki bu konular arasında; kaliteli, uzman rehberliği öne çıkaran ve "gezi kültürü'nde rehberlerin yerini vurgulayan, rehberlere saygınlık kazandıran ayrıntılı gezi programları, kahvaltıdan sonra panoramik şehir gezisi, öğleden sonra alışveriş için serbest zaman"lı gezi formatı yerine, değişik yerlerde cesaretle "bu bir shopping turu değildir" yazılması, sabahtan akşama kadar süren yoğun kültür gezisi programları, geziler sırasında "ekstra tur" satılmaması, gezilerde rehberlere, kaptanlara bahşiş toplanmaması, gezi kitaplarının verilmesi, yurtdışı gezilerinden önce gezilecek yerlere ilişkin fotoğraf gösterili hazırlık toplantısı yapılması, geziye katılanlara farklı değerlendirme anketleri verilmesi, gezi dönüşünde "Anılar Toplantısı" düzenlenmesi, ‘Dia Gösterili Söyleşiler’  ile gezi deneyimlerinin herkese açık ortamlarda paylaşılması, Lezzetli Rotalar, Trenli Rotalar®, Notalı Rotalar, Yeşil Rotalar, Savaş Alanları,  Yavaş Seyahat, Fotosafari, Coğrafyayı Okumak, HaBuDiyar gibi özel tematik gezilerin tasarlanması, bu gezilerin tarih, arkeoloji ve sanat tarihi seminerleriyle desteklenmesi, ciddi bir kütüphaneyle birlikte bir gezi merkezinin oluşturulması, yazılı, sözlü medyada kültür gezileri, "gezi kültürü" ve "kültür turizmi” üzerine yazılar paylaşılması, programlar yapılması, ‘Kültür gezisi’ kavramının algılanır hale getirilmesi, ‘Önemli olan görmek değil, algılamaktır" ilkesinin yerleştirilmeye çalışılması.

Faruk Pekin geleceği yönelik olarak da şunları yazıyor: “Mevlânâ ‘dünle beraber gitti cancağızım / ne kadar söz varsa düne ait / şimdi yeni şeyler söylemek lazım’ demiş. İşte bu nedenle gelmekte olanı çok iyi izlemeye, kavramaya, ona yetişmeye, yetişmekten öte onu öncelemeye çalışıyoruz. Yapay zekânın gelişimine hazır olma, olası gelişmelere göre "gezi kültürü" yaklaşımını yeniden tanımlayarak yeni gereksinimlere kendimizi uydurma.

Tevazuya gerek yok. Bugün Türkiye'de kültür turizmi adına ne varsa, neredeyse hepsinin köşetaşlarını FEST Travel yerleştirdi. Elinizdeki kitap işte bu çabanın tanıklıklarını, belgelerini içeriyor. Bizden sonra gelenler büyük ölçüde hazıra kondu, kopyaladı. Bunun için gocunmuyoruz. Geçmiş 40 yıl için, geçmişte emek verenler dahil arka plandaki, mutfaktaki tüm FEST Travel çalışanlarına, gezilerde büyük uğraşlar veren, yol gösteren, özveriyle bilgilerini paylaşan rehberlerimize, hocalarımıza, lojistik destek sağlayanlara, kaptanlarımıza, muavinlerimize, otellerimize, lokantalarımıza, valizimizi taşıyan, masamıza yemek tabağımızı koyan emekçilerden yurtiçindeki ve yurtdışındaki tüm iş ortaklarımıza kocaman bir teşekkür diyoruz. Bu kitap 40 yıllık bir serüvenin sadece bir belgesi değil, aynı zamanda geleceğe uzanan bir yol haritasıdır. Daha adımlayacağımız nice yol var. Şimdi yeni 40 yıllara yelken açma zamanı. Yolcu yolunda gerek...”

Faruk Pekin’in Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıkan “Kırk Yılda Devriâlem” kitabı 311 sayfayı içeriyor. Okuru bol olsun!