Cep telefonu uçağı düşürür mü?

Uçakla ilgili duyduklarımızın çoğu bir mit mi yoksa gerçek mi? İşte bazı örnekler...

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

1. Uçarken aynı miktar içkiden daha çabuk sarhoş olunur mu?

Uzmanlar, kişideki sarhoşluğun derecesini kandaki alkol oranı ve bedenin gösterdiği alkol-toleransını esas alarak ölçüyorlar. Alkole tolerans yıllar içinde geliştiği için, uçmakta değişken bir etken olmaktan uzak. Kandaki alkol oranı da yerdekinden farklı gelişmiyor. Yanı sarhoşluk derecesi değişmiyor ancak uçak kabinindeki basınç ve irtifa farkı, kimi zaman beyne giden oksijen oranını düşürebiliyor. Bu da kişinin bazı durumlarda kendini ‘daha sarhoş’ hissetmesine sebep olabiliyor.

2. Uçaklarda neden 13. sıra yok?

Birçok batılı toplumda halen “13” rakamının uğursuzluğuna inanılır. Bu batıl inanç sebebiyle ABD ve Avrupa’da çoğu gökdelende 13. kat yoktur. 12’den 14’e atlar. Birçok havayolu şirketi uçak koltuklarında da bu yaygın batıl inanç sebebiyle 13 sırayı atlamayı tercih ediyor. Ancak kimi uçaklarda benzer sebeplerden dolayı 17. sırayı da bulmak mümkün değil. Zira İtalyan ve Brezilya halkının büyük bölümü “17”nin uğursuzluğuna inanır. Alaska Airlines gibi havayolu şirketleri ise, 13 ve 17 dahil, tüm numaraları kullanmaya devam ediyor.

3. Uçaklar halen ‘Bermuda Üçgeni’nin etrafından mı dolanıyorlar?

Yaygın bir inanışa göre ‘Bermuda Üçgeni’ denizin dibinde 1.000’den fazla uçak ve gemi enkazı yatıyor. Bu deniz kesiminin dibinden ani ve bol miktarda çıkan gazlar, oksijen oranını düşürdüğü için uçakları, hava kabarcıkları da suyun taşıma gücünü düşürdüğü için gemileri dibe çekiyormuş. Ancak bunlar komplo teorisi olmaktan çıkamadı. Gerçekte bugüne kadar hiçbir yolcu uçağı Bermuda Üçgeni nedeniyle rotası değiştirmedi. Bermuda Üçgeni etrafında dolaşmak isteyen bir uçak, 3.000 kilometrelik ekstra bir mesafeyi göze almalı. Ancak bunu bu güne kadar hiçbir yolcu uçağı yapmadı.

4. Kabin personelinin belirli yasal beden ölçü sınırları var mı?

Her havayolu şirketi muhtemelen estetik nedenlerle kendi özel kriterlerini belirlese de, Uluslararası Sivil Havacılık Kurumları kabin içi personelinin boyu ile ilgili asgari tavsiyelerde bulunuyor. Buna göre uçuş görevini tehlikeye atmamak için görevlinin en az 1.58 metre (koltuk üstü bagaj kapağına yetişebilmesi ve acil çıkış kapısını açabilmesi için) ve an fazla 1.95 metre (ufak sarsıntılarda kafasını tavana çarpmaması için) olması gerekiyor. Kilo ile ilgili tek sınırlama: Koridorda rahat hareket etmesi.

5. Uçaktaki oksijen maskesi “kafayı kıyak” yapar mı?

Bir zamanlar moda olmuştu: Birçok yolcu ‘iyi hissetmiyorum’ bahanesiyle, hostesten oksijen maskesi alıyordu. Zira bunun ‘narkotik etkisine’ inanıyordu. Başrolünde Brad Pitt’in oynadığı ‘Dövüş Kulübü’ filminin yanıltıcı etkisi de var tabi. Ancak gerçekte fazladan alacağınız oksijen, olsa olsa sizi daha da ayık hale getirir. Unutmayın ki, uzun süre saf oksijen alan yolcunun ölüm tehlikesi bile var. Yani oksijen, ‘kafa yapmaz’.

6. Cep telefonu veya benzer elektronik aletler uçağın düşmesine sebep olabilir mi?

Hiçbir yolcunun açacağı cep telefonu, cep bilgisayarı veya benzer aleti uçağı düşüremez. Yapılan detaylı deneylere ve araştırmalara göre cep telefonlarının yaydığı ve parasiter akımlara neden olabileceği radyasyon, uçakta ciddi frekans dalgalanmalarına neden olmaz. Uçak üreticileri bu konuda çoktan önlemlerini aldılar. Ancak tıuüm yolcuların aynı anda telefonlarını açık bırakmaları durumunda ‘ufak çaplı’ arızaların ortaya çıkmayacağı kesin olarak ispat edilemedi. Bu nedenle halen genel bir yasak yaygın.