Vize

M. ALİ ULUTURHAN M. ALİ ULUTURHAN 31/12/2019 23:40

    Şahit olduğum birkaç olaydan sonra kaleme aldım bu yazıyı. Bazılarımız iş gereği bazılarımızsa gezi amacıyla birçok ülkeye giriş-çıkış yapıyoruz. Bizler Türkiye’den çıkış yapmaya kalktığımızda ise bir problem silsilesi bizi bekliyor. Vize almakta sıkıntı yaşıyoruz. Gideceğimiz ülkeye bir sürü belge sunmak durumunda kalıyoruz (banka hesapları , tapular , öğrenciyseniz aileyle ilgili bütün resmi evraklar).Bunların yanında çıkış yapmadan evvel de vizesine ,sağlık sigortasına bir hayli yüklü para yatırmak da cabası. Ha bir de gideceğiniz ülkede yeşil pasaporta izin yoksa vay halinize…Ama gelgelelim ki kendimize, ülkemize, Türkiye’ye…Bu ülkenin vatandaşıyken bile ülkeye giriş-çıkışlarda yine bir sürü belge incelenmekte ve nereye niçin gittiğimiz sorgulanmakta. Burada garip olansa bizler kendi ülkemizde de yine bir sürü prosedüre tabi tutulurken başka ülkelerin vatandaşlarının ülkemize rahatlıkla giriş-çıkış yapıyor olması. Kimi kapıda vize alıyor, kimi vizesiz, kimi pasaportsuz tabir yerindeyse adeta ellerini kollarını sallayarak ülkemizde dolaşıyorlar.

 

    Bunların yanında döviz girdisi sağlamak için yapılmış bir uygulama, mantıklı sebeplerde yapılsa da bazı sıkıntılar getirmekte. 24.10.2011 tarih ve 28094 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 10.10.2011 tarih ve 2306 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan değişiklikle 90 günden sonra aynı gün içinde giriş çıkış yapılarak bir daha 90 gün kalma hakkı yabancılardan elinden alındı. Bu uygulama ile 180 gün içinde 90 gün kalabilme şartı geldi. Yasadışı ikamet, çalışma vb. gibi olayların önüne geçebilmek için yapılmış bir uygulama. Benim de desteklediğim bir karar. 90 günden fazla kalmak isteyen kişiler oturum izni almak zorunda bunun için getirilen şarttaki boşluk oturum iznini almayı kolaylaştırmakta.  Kalacak kişi her ay kendini geçindirebilecek minimum 300 $  dolarlık bir harcamayı belgelendirmek zorunda. Bu belgelendirme de banka hesap detayı ya da döviz bürosundan bozdurma belgesiyle yapılabilmekte. Karşılaştığım olaylardaki sıkıntı tam da bu maddeden kaynaklı. İstanbul gibi büyük şehirlerde, Turizm bölgelerinde yüzlerce hatta binlerce yabancı çalışma izni olmadan çalışmakta. Kendi ülkelerinde vasfı olmayan birçok insan sadece ana dilleri sayesinde ülkemizde kolayca iş bulabilmekteler.  Eğitim fakültelerinden mezun binlerce işsiz İngilizce öğretmeni varken vasıfsız insanların sırf anadilleri İngilizce diye yabancı dil kurslarında İngilizce öğretmenliği yapmalarını sağır sultan bile biliyor. Peki nasıl oluyor da oturum izni alıp rehberlik, öğretmenlik, tezgahtarlık vs. gibi işler yapabiliyorlar? Döviz bürolarından alınan belge ile tabi ki. Gidiyorsunuz 50,  100 lira ödeyip sizin adınıza döviz sattığınıza dair belge hazırlıyorlar. Bu belgeyle de oturum almak hiç de zor olmuyor. Bu kadar basit ama bir o kadar can sıkıcı!

 

    Uygulamadaki bu eksikliğin- eskisi gibi olmasa da -   kaçak çalışma, insan ticareti gibi yasa dışı olaylara meydan vereceğini, meclisin de bu yanlışlığı görüp buna karşı bir çözüm üretmesi gerektiğini düşünüyorum.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.