Turizmcilerden '2018 Troia Yılı ilan edilsin' çağrısı
TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK’sı tarafından geçtiğimiz gün düzenlenen toplantıda ÇATOD Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Aydeğer ve TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK Genel Sekreteri Ahmet Çelik, 2018 yılının Troia Yılı olması için yoğun çalışma içerisinde olduklarını belirtti.

TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK’sı tarafından geçtiğimiz gün düzenlenen toplantıda ÇATOD Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Aydeğer ve TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK Genel Sekreteri Ahmet Çelik, Çanakkale’de yürütülen turizm faaliyetleri ve ileriye dönük planlamalar hakkında açıklamalarda bulundular. Şenol Güven'in haberine göre Aydeğer ve Çelik, 2018 yılının Troia Yılı olması için yoğun çalışma içerisinde olduklarını ve Troia yılının Çanakkale ve ülke turizmi için büyük bir imaj sağlayacağını belirttiler.
TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK’sı tarafından geçtiğimiz gün Akol Otel’de gerçekleştirilen basın toplantısında ÇATOD Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Aydeğer ve TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK Genel Sekreteri Ahmet Çelik Çanakkale’deki turizm çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundular. Ankara’da ‘Çanakkale Günleri’ düzenlemek için bir çalışma içerisinde olduklarını belirten TÜRSAB Çanakkale Körfez BYK Genel Sekreteri Ahmet Çelik; “Ankara’da ‘Çanakkale Günleri’ diye bir çalışmamız var.
İstanbul’daki Feshane Günleri gibi. Uçak nedeni ile Anadolu’dan Ankara üzerinden Çanakkale’ye yoğun bir iç Pazar söz konusu. Biz de Ankara’da vekillerimizin de desteği ile Çanakkale Günleri diye bir haftayı kapsayacak bir çalışma içerisindeyiz. Bir nevi Çanakkale Fuarı gibi olacak. Geçen hafta İl Kültür ve Turizm Müdürümüz ile görüşmelerimiz oldu. Hem Çanakkale TÜRSAB olarak, hem de ÇATOD olarak bu konuda yoğun bir çalışmamız var. Travel Turkey ve EMİT Fuarlarında Çanakkale TURSAB olarak standımızın olması, Çanakkale’yi tanıtmak için bütün acentacı arkadaşlarımız ile yoğun bir çalışma içerisindeyiz.
Yine orada da var olacağız. Geçen sene EMİT’te yaptığımız toplantıda olduğu gibi hem vekillerimizden, hem de Çanakkale Valimizden talepte bulunacağız ki, eksikliklerimizi, ihtiyaçlarımızı söyleyebilmek için. Yine Çanakkale TÜRSAB olarak ÇATTAŞ’ı destekliyoruz. ÇATTAŞ’ın Çanakkale için çok önemli bir konu olduğunu, bütün bu bahsettiğimiz konuların tamamının bir bütün olarak, bir plan ve proje dahilinde yürütülmesi ile ilgili olarak ÇATTAŞ’ın ivedilikle hayata geçirilmesini destekliyoruz” dedi.
“2018 Troia Yılı olmasını istiyoruz”
Çelik, Çanakkale’ye insan çekebilmek için yeni bir projeye ihtiyaçlarının olduğunu ifade ederek; “Çanakkale Savaşlarının 100’üncü yılı geçti. 100’üncü yıl için tüm acentacılar olarak emek verdik, Çanakkale’ye hem yurtiçinden, hem yurt dışından daha fazla insan getirebilmek için. Fakat 100’üncü yıl bitti. Artık bizim yeni bir tabiri caizse bujiye ihtiyacımız var. Bu bujinin de 2018 Troia Yılı olmasını istiyoruz ve tüm acentacı arkadaşlarımız ve Çanakkale TÜRSAB olarak bu projeyi destekliyoruz. Özellikle Çanakkale milletvekillerine bu konuyu aktardık.
Çanakkale acentalarının hem bilgi seviyelerini, hem de turizm ile ilgili daha engin tecrübeye sahip olmaları için İNFO gezileri düzenliyoruz. İç eğitim amacı ile yine Aralık ayında Kapadokya bölgesine Çanakkale BYK olarak İNFO gezisi düzenleyeceğiz. Dış pazara çok ağırlık veriyoruz. Arapların, özellikle de İranlıların Türkiye’yi tercih ettiğini biliyoruz. En çok para bırakan toplumlardan olduğunu da biliyoruz. Çanakkale bölgesi başta olmak üzere, Kazdağları ile entegre edip bölgemize daha fazla İranlı veya Arap getirebilmek için çalışmalarımız olacak” dedi.
“2018 Troia Yılı ilan edilmeli”
Toplantıda konuşan ÇATOD Yönetim Kurulu Üyesi Armağan Aydeğer ise; “Malum 100’üncü yıl bizim için çok kıymetli bir yıldı. Onlarca etkinlik ile bölgemiz ciddi talep gördü. Tabi eksikler ve yanlışlar olabilir, ama bunun yanına ciddi etkinlikler silsilesini burada hep birlikte gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte önümüzde çok kıymetli bir dönem var. Malum Troia’nın UNESCO nezdinde Dünya Tarih Mirası olarak seçilmesinin 20’nci yıl dönümü 2018 yılı. Biz bu yılı gerçekten var olan bu kritik süreci de fırsata çevirmek için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Bu çalışmanın ana mihenk noktası da, bu yılın dünyada bir şekilde hissedilmesi.
Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığı ile doğrudan girişimlerimiz var. UNESCO ile ilgili olan girişimlerimiz devam ediyor. Bunun UNESCO nezdinde ifadesi teknik olarak mümkün değil. Çünkü bunun için olağan üstü bir durum oluşması gerekiyor, ama konu UNESCO’dan daha çok Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Troia Yılı olarak ilan edilmesi ile ilgili bir konu. Malum 15 Temmuz’dan sonraki süreçte dünya genelinde ülkemiz ile ilgili birçok olumsuz propaganda ile karşı karşıya mücadele etmek durumundayız. Bunu da kırmak için evrensel bir değer olan Troia ile kırmamız mümkün. Diğer bir taraftan Çanakkale için çok önemli olan Troia Müzesi’nin de 2017 yılı içerisinde tamamlanması da ön görülüyor. Bunu biz basit bir kurdele ile açamayız.
Yani dünyada bir gündem yaratacak ve bir yıl boyunca sürecek bir etkinlikler silsilesi ile bunu gerçekleştirebiliriz. Bu çerçevede Troia yılı sadece Çanakkale için değil, aynı zamanda Türkiye turizmi için de çok önemli bir konu olarak görüyoruz. TÜRSAB’ın bu konuda ciddi destekleri var. ÇATOT, diğer STK’lar ve kamu kuruluşlarımızın da bu konuda olumlu görüşleri var. Turizm Bakanlığı ile bu konuyu istişare ediyoruz. 2017 yılı içerisinde bu konunun halledilmesi gerekiyor.
Çünkü bunun tanıtımını biz 2017 yılında gerçekleştirmemiz gerekli ki, 2018 yılında bunun meyvelerini yiyelim. 2018 yılı boyunca onlarca kültür sanat ve spor etkinliğini Troia temalı olarak bölgemizde ve ülkemizde gerçekleştiriliyor olması gerekir. Hatta bunun Avrupa sınırları içerisinde Troia temalı etkinlikler gerçekleştirilmesi hem bölgemizin, hem de ülkemizin imajı açısından önem arz ediyor. Troia yılının kesinlikle ıskalanmaması gerekiyor” dedi.
“Tek bir ses üretmek adına”
Konuşmasında ÇATTAŞ’a değinen Aydeğer; “Bir diğer husus, uzun yıllardır hep beraber çalıştığımız ÇATTAŞ’ın kurulması. Bu konu dünyadaki birçok gelişmiş turizm destinasyonunu incelediğimizde tek çıkar yol olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda sadece kamu eli ile ilerlemeler yaratmak mümkün değil. Sadece sivil toplumun, sadece özel girişimcinin eli ile de yapmak mümkün değil. Bunu yapabileceğimiz tek bir mecra var ki, dünyanın pek çok noktasındaki uygulamalarda da böyle gerçekleşmiş. Kamu, sivil toplum ve özel girişimcilerin bir araya geldiği anonim şirket yapısıdır. Örneğin Londra’da, Paris’te, Barselona’da bu yapılar var.
Barselona örneğini vermek gerekirse, sadece bir yılda hediyelik eşyadan kazanılan para 43.9milyon Euro. Şehre harcadığı para 43.3 milyon Euro. Bu yapının genel olarak mantığında bölgenin kurumsal kimliğinin planlanması, bölgenin uluslararası platformda tanıtılması ile ilgili planlama ve çalışma, bölgenin turistik ürünleri dahil olmak üzere, bunların ARGE’lerin yapılması ve bir çok faaliyetin tek ses, tek yürek olarak yürütülmesi. Her kurum kendi vizyonu çerçevesinde bir ürün geliştirmeye çalışıyor. Bunlar ciddi insan israfı, ciddi maddi kaynak israfına sebep oluyor. Dolayısı ile bu kaynakları tekrar tekrar üretmek adına israf yaratmamak adına, hem de bizler için tek bir ses üretmek adına ÇATTAŞ’ı önemsiyoruz” dedi.
“Hediyelik eşyaların bir çatı altında üretilmesi”
ÇATTAŞ’ın sürdürülebilir olması gerektiğini ifade eden Aydeğer; “Burada çok kritik bir husus var. O da işin sürdürülebilir olması. Dünyada birçok benzer uygulamalar var. Ülkemizde de gerçekleştirilmiş, ama sürdürülebilir olması için ekonomi ve otorite gerekiyor. Otorite de buradaki kamu kurumlarımızın olması ile ilgili bir durum. Sürdürülebilirlikteki durum da, Çanakkale’deki hediyelik eşyaların bir çatı altında üretilmesi ile ilgili. Yani Çanakkale Store’ların kurulması ile ilgili bir konu. Bu konuda Türkiye’de çok başarılı örnekler var. Biz de bir Çanakkale Store kurabiliriz. Bu Çanakkale Store’ları ülke geneline de yayabiliriz.
Çünkü Çanakkale’nin her hangi bir başka ilden çok daha fazla marka ürünleri var. Bu marka değerleri kullanarak Çanakkale Store mağazalarıyla hem ulusal, hem de uluslararası arenada ciddi bir ekonomi de elde edebiliriz. Çanakkale’nin bu noktada gerekli olan birçok bütçeyi de genel idarelerden değil, kendi enerjimiz ile karşılayabiliriz. 3 tane çok önemli şeye ihtiyacımız var. Bir tanesi otorite, ikincisi birlik, üçüncüsü de bütçe. Bu üçü olmadan projelerin devamlılığını sağlamak çok mümkün değil. Bu çerçevede bunun olması için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: