TUI, hayaller üreten fabrikaya dönüşecek...

TUI Almanya CEO’su Volker Böttcher, tatil üreten fabrika konseptinden ayrılıp, hayaller üreten fabrika konseptine dönüş yapacaklarını vurgulayara, " Üretici bakışını kesin olarak terk edip, tüketiciyi tam olarak merkeze koyacağız" dedi.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Geçmişte tüketici sade bir yapıya sahipti: “20 Yıl öncesi, önemli olan ‘nereye’ idi. Destinasyon ve tatil ihtiyacı ön plandaydı. Denize girmek, dinlenmek, stres gidermek. Bu ‘üçlü’ artık sadece birkaç milyon paket tatilci için geçerli” diyor Stefanie Schulze zur Wiesch, Otel geliştirme ve yapım uzmanı.

 “Ama diğerleri…” diye lafına devam eden Wiesch, “…çok daha ‘zor beğenenler’ sınıfından. Daha tecrübeliler ve zaten çok tatil seçenekleri yaşamışlar, deneyimlemişler. Ayrıca, bireylerin artık daha az ‘boş zamanları’ olduğu da bir gerçek. Ve bu boş zamanı daha iyi değerlendirmek istiyorlar.”

Wiesch, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu tüketicilerin çoğu, sabahları farklı spor türleri denemek istiyorlar. Akşamları yemek kursunda farklı yemek tariflerini denemek istiyorlar. Kimisi WLAN’ı vazgeçilmez bulurken, kimisi sakinliği tercih ediyor. Bunları iyi tespit etmek lazım.”

Tüketicinin arzuları artık o kadar farklı ve özellikli oldu ki, TUI, bu duruma, bir seri ayrıcalıklı ve hedef kitle eğilimli özel otel konseptleriyle cevap veriyor. Bu cevabın hedefinde, sadece ailelere değil, interneti seven Single müşterilere veya seziliği seven spor fanatiklerine hitap eden otel konseptleri var. Bu tepkiye göre her Alman tüketici, kendisine özel olarak hitap eden konsepti bulacak ve elbette o otele rezervasyon yapacak. O zaman bu strateji tam olarak başarılı olacak.

Wiesch, önündeki doya kağıdına bakıyor ve hangi özellikli hedef grubuna uygun otel konsepti bulunamadığını inceliyor ve bu TUI’den konseptin geliştirilmesini talep ediyor. Wiesch, bu aylarda çok fazla mesai yapması gerekiyor. Sonbaharda hangi yeni konseptin kataloga alınacağını belli etmemeye çalışıyor.

Şimdiye kadar geliştirilen özel otel konseptleri arasında örneğin TUI’nin  ‘Sensimar’ otelleri var. Bu otellerin konsepti özellikle çiftlere hitap ediyor. Özel gurme akşamları, geniş bir wellness programı ve göze batmayan bir spor programı. Bu otellerde animatörler olsa olsa kendileri tatil yapar.

TUI’nın Almanya patronu Volker Böttcher, Sensimar gibi ayrıcalıklı otel markaların başarının garantisi olduğunu nihayet ilan edebiliyor. Sensimar, diğer otelleri çok geride bırakarak, yıllık yüzde 80 doluluk oranına ulaştı. Üstelik bu markada her müşteriden ortalama daha fazla para kazanıyor. Bir sektör uzmanına göre; tur operatörleri, oranları yüzde 20’lere varan ayrıcalıklı otel markalarıyla, kar marjının yüzde 50’sini elde ediyorlar. TUI’ye genelde eleştirisel bir bakış açısına sahip olan Turizm Profesörü von Dörnberg bile “Sensimar markasıyla ayrıcalıklı hizmet vermek, tek doğru yoldur” diyor.

Bu başarılardan yola çıkan Böttcher, doğal olarak bu ayrıcalıklı ve belirgin hedef gruplarına hitap eden markaların genişlemesini talep ediyor. 2015 yılına kadar 41 olan bu sayı, 2015’e kadar 136’ya çıkarılacak. Zor yıllardan sonra TUI’de yine iyimserlik hakim olmaya başladı. Bir TUI yöneticisine göre bu yeni stratejiyle “Yakında net karımızı ciro’nun yüzde 3 oranına çıkarmış” olacaklar. Bu yeni stratejinin yolu Michael Frenzel tarafından gösterilmiş. Frenzel de bu konuya inanmış: “kıyaslanamaz ürünler sunmalıyız. Ancak ayrıcalıklılık ve kaliteyle makul kar oranları elde edebiliriz.”

Almanya’da Böttcher de bu konuda kendisine düşeni yapıyor. Görevlendirilen bir IT-uzmanının geliştirdiği bir programla, TUI’nin bir fiyat yöneticisi, örneğin bir ailenin kış tatilinde ne kadar ilave kar edebileceğini hemen hesaplayabilecek. Ne de olsa bir hayal fabrikasının da bir fiyatı var. (tourexpi)