TANITIMDA SANATIN GÜCÜ

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 31/12/2019 23:40
Geçtiğimiz günlerde Ankara Hipodrom alanındaki heykeller arasında rastladığım Balerin heykeli beni 90'lı yılların sonunda Datça Amfi tiyatrosunda gerçekleştirilen Bale gösterisine götürdü. Kültür Bakanlığı, Devlet Opera ve Balesi sanatçıları bir yaz akşamı gösterilerini yapılacaktı. Datça'yı tanıtan yayınlarda kullanmak için slayt çekimi yapılması gerekliydi. Çekimi ustalık gerektiren bu çalışmayı yapması için ricaya gittiğim Fotoğraf Atölyesi sahibi Abdullah Bey işinin yoğun olduğunu, benim de bu çekimleri yapabileceğimi söyleyerek, slayt kartuşu takılı fotoğraf makinesini elime tutuşturmuştu.



Akşam tiyatronun sıraları arasında bir yandan gösteriyi izliyor bir yandan da fotoğraf çekimlerini yapıyordum. Ara verilmiş, ben de boş bulduğum bir yere oturmuştum.3000 kişilik amfi, Datça'da tatil yapan yerli ve yabancı turistler, aralarında köylerden gelenlerin de bulunduğu Datça’lılarla hemen hemen doluydu. Yanımda oturan gruptan genç bir hanım yanındaki yaşlı kadına 'Anne hadi gidelim biz sıkıldık' deyince 'Kızım siz isterseniz gidin. Ben bu bağrı açık cesur kızları sevdim; sonuna kadar seyredeceğim' şeklinde cevaplamıştı. Gösterinin sonunda yaşının 80'in üzerinde olduğunu öğrendiğim baston olarak kullandığı ağaç dalına dayanarak gösteriden çıkan Datçalı teyzemin ayak parmakları üzerinde uçar gibi dans eden balerinlere taktığı bu adı ertesi gün sanat yönetmenine ilettiğimde 'İşte bu amacımıza ulaştığımızın en iyi kanıtı' diyerek memnuniyetini ifade etmişti.

Bu niteleme bana 1996 Şubat ayında Münih'te düzenlenen Uluslararası Turizm Fuarı'nda Türk Turizmi konusunda yaptığımız basın toplantısı sırasında, antik Aspendos ve Efes Tiyatrolarında Devlet Opera ve Balesince yapılan opera ve bale konserleri hakkında da bilgi vermiştik. Tatilcilerin güneş ve kumdan sonra akşamları opera ve bale konserlerine gidebileceklerini söyleyince, gazetecilerden birinin biraz da şaşıran bir yüz ifadesiyle ' Türkiye'de opera ve bale var mı'  şeklindeki sorusu ile Ülkemizde imal edilen müzik enstrümanlarıyla müziğimizin tanıtılması amacıyla, Türkiye Standında Münih'te yaşayan vatandaşlarımızdan oluşan bir sanatçı grubuna yaptırdığımız ud, kanun, ney, saz, ve kemanın ve kemençe ile icra edilen müzik ve folklor gösterileri sonunda sadece vatandaşlarımızın düğün ve eğlencelerinde müzik yapan sanatçılarımızın, ziyaretçilerin 'Yaptığınız bu müziğin CD'leri var mı' diye sormalarıyla mutlu olmaları  ve  Almanlara yönelik bundan sonraki katılıma isteklerini ifade edişlerini hatırlatmıştı.

Son yıllarda insanımızın sanatsal yetenek ve gücünün sergilendiği, geçmişten bugüne yaşatabildiğimiz geleneksel sanat dallarından batının sanat dallarına sanatın her alanından örneklerin sunulduğu gösterilerin Avrupa ülkelerinden, Amerika, Çin, Japonya, Rusya, çeşitli Afrika ve Güney Amerika ülkeleri bütün dünyada düzenlenen fuarlar, festivaller, şenliklere Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Üniversitelerimiz, Valilikler ve Belediyeler başta olmak üzere kamu kuruluşları ile sanat ve kültürel alanda faaliyet gösteren vakıflar ve derneklerimizin yoğun bir şekilde katılmaları tanıtım çalışmalarının etkinliğini artırdığı gibi, önemli bir unsuru olduğu kabul görmektedir.

Öte yandan Antalya, İstanbul, İzmir ve Muğla gibi özellikle Turizmin yoğunlaştığı Akdeniz ve Ege kıyısında bulunan tatil beldelerimizde gerek kamu gerek özel kuruluşlarca organize edilen konserler, festivaller, şenlikler, resim sergileri, tiyatro ,bale, opera ,film gösterileri bu beldelerimizi cazibesini artırmakta ve  tur operatörlerinin programlarına girerek yurtdışından gelecek tatilcilerin tercihlerini etkilediği görülüyor.

Bunu en iyi örneği olarak, Konya'da her yıl Aralık ayında organize edile Hz. Mevlana’yı Anma Şebi Arus törenlerinin yoğun bir şekilde yabancı basın mensupları olmak üzere, çeşitli uluslara mensup ziyaretçilerin sayısının artması ve yabancı medyada yer almasını verebiliriz.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.