Sultanahmet Meydanı Ramazan dolayısıyla büyük kalabalıklara ev sahipliği yaparken, iftar için en çok ilgi gören adres 94. hizmet yılına giren Sultanahmet Köftecisi oluyor. İftar saatinde ünlü köftecinin önünde oluşan uzun kuyrukta,  ağırlıklı olarak gençlerin yer alması dikkati çekiyor.
Tarihi yarımadanın merkezi Sultanahmet’te Ramazan ayı dolayısıyla büyük bir yoğunluk yaşanıyor. İstanbul’un dünya mirası bölgesinde Ramazan ayının coşkusunu en güzel şekilde yaşamak isteyen ve adeta tarih yolculuğuna çıkan vatandaşlar, iftara doğru oruçlarını açmak için yine tarihi bir mekana yöneliyor.
Tarihe kök salan, damaklara lezzet sunan Sultanahmet Köftecisi, kurulduğu 1920 yılından bugüne olduğu gibi Ramazan’da müşterini özel bir çabayla karşılıyor. Önünde uzun kuyrukların oluştuğu tarihi köfteci, oruçlarını açmak için gelenlere yer bulmakta zorlanırken, bu kutsal ayda personel yemekhanesini bile müşterinin hizmetine sunuyor. Ezan sesinin duyulmasıyla birlikte  vatandaşlar oruçlarını, ikram edilen iftariyelikler ve lezzet topu köftelerle açıyor.
Restoranda yer bulamayanlar ise ekmek arası köftelerini alarak oruçlarını, Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin hemen karşısında yer alan parkın yüzyıllık ağaçlarının altlarında açma fırsatı buluyor. Mahyalar ve ışıklarla süslenen Sultanahmet Camisi ile Ayasofya’nın  görkemi ise Ramazan coşkusunu taçlandırıyor.
 
Gençler kuyrukta
Sultanahmet Köftecisi’nde iftar öncesi oluşan kuyrukta, bu yıl ağırlıklı olarak gençlerin yer alması işletme sahiplerince bile şaşkınlıkla karşılanıyor.
Büyük çoğunluğu üniverisite öğrencisi olan gençler, iftar için Sultanahmet Köftecisi’ni tercih etme nedenlerini , ‘’ "Güven duygusu, kalite, bilinen bir yer, gelenek görenek bizi buraya getirdi" diye sıralıyorlar.
Tarihi Sultanahmet Köftecisi Mehmet Tezçakın, ‘’Vatandaşların hiç kaybolmayan ilgisi ve Ramazan ayında büyük kalabalıklara hizmet vermek omuzlarımıza ayrı bir sorumluluk yüklüyor. Bu yıl kuyruktaki gençlerin fazlalığı bizim de dikkatimizi çekiyor. Önceki yıllarda da kuyruklarda gençler vardı ama orta ve üstü yaşlardaki müdavimlerimiz ağırlıktaydı. Onlar için kuyruklar, hele de Sultanahmet Köftecisi’nin kuyruğu son derece normaldi. Ama bu yıl kuyrukta ağırlıklı olarak gençleri görmek bizi de şaşırttı. Sultanahmet Köftecisi’nin bir asra yaklaşan lezzet ve sunum geleneğini, gençlere de beğendirmiş olmak, bize ayrı bir onur verdi ‘’ diye konuştu.
Tezçakın, ilginin sadece Sultanahmet’le sınırlı olmadığını, yurt içindeki diğer şubeler ile Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de açılan ilk yurt dışı şubede de iftar saatinde kuyruklar oluştuğunu  söyledi.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi
Türk mutfak kültürüne etki edecek kadar ünlenen Tarihi Sultanahmet Köftecisi' nin öyküsü, 1920 yılında başladı. Türkistan'dan Kâbe'ye niyet ederek yola çıkan dede ve torunun yolları İstanbul'dan geçer. Fakat dedenin ani vefatıyla koca İstanbul'da yapayalnız kalan torun, kendi ekmek teknesini kurmak için kolları sıvar ve bugünkü Sultanahmet Köftecisi'nin temelini 1920'de eski bir kömürcü dükkânında atar. Artık o "torun" değil, Mehmet Seracettin Efendi'dir. Seracettin Efendi, 1953 yılında vefat ettiğinde çocukları Mustafa, Selim ve İsmail'e bıraktığı en büyük miras köftelerinin "lezzet sırrı"dır. Hiçbir baharat kullanılmadan, özenle seçilen etlere çok az miktarda ekmek, tuz ve soğan katılarak yoğrulan ve mangal ateşinde pişirilen köfteler, önce semt sakinlerinin  ardından tüm İstanbulluların vazgeçemediği bir lezzet haline gelir.
İsmail Usta' nın oğlu Mehmet Seracettin Tezçakın’ın, 3. kuşak olarak 1976 yılından itibaren dükkanda çalışmaya başlamasının ardından, Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin ünü Türkiye sınırlarını aştı.
Türkiye’nin en çok taklit edilen markalarından biri olan Tarihi Sultanahmet Köftecisi,  yoğun talep üzerine son yıllarda şubeler açmaya başladı. Kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bak