Oya Narin: Türkiye, turizmde başarı hikayesi yazdı

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye’nin 2024 yılında turizm gelirinde tüm zamanların rekorunu kırdığını belirterek, “Türkiye, turizmde başarı hikayesi yazan bir ülkedir. Ülkemiz pahalı bir destinasyon değildir; aksine deneyim çeşitliliği, yüksek kalite standartları, kültür–doğa–sağlık karması ve ulaşılabilirlik unsurlarıyla çok güçlü bir fiyat–kalite dengesi sunmaktadır" dedi.

26/09/2025 12:02
Oya Narin: Türkiye, turizmde başarı hikayesi yazdı

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye’nin 2024 yılında turizm gelirinde tüm zamanların rekorunu kırdığını belirterek, “Türkiye, turizmde başarı hikayesi yazan bir ülkedir. Ülkemiz pahalı bir destinasyon değildir; aksine deneyim çeşitliliği, yüksek kalite standartları, kültür–doğa–sağlık karması ve ulaşılabilirlik unsurlarıyla çok güçlü bir fiyat–kalite dengesi sunmaktadır. Pahalı bir ülke değiliz ama artık ucuz bir ülke de değiliz. Bizim rekabetimiz ucuzluk üzerinden değil; nitelik, özgün hikaye ve hizmet kalitesi üzerinden şekillenmektedir” dedi. Oya Narin, turizm sektörünün yeni yatırımlar için yeni finansman modellerine ihtiyacı olduğuna da dikkat çekti.

Türkiye turizm sektörünün yatırımcı gücünü temsil eden TTYD’nin resmi paydaşı olduğu İstanbul Turizm Fuarı – ITF 2025, 25–26 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Yenikapı – Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde kapılarını açtı. 50 ülkeden acentalar, alım heyetleri ve şirket seyahat firmalarının ağırlandığı fuarda, 17 ana başlık altında 70’in üzerinde ulusal ve uluslararası konuşmacı yer aldı. Üçüncü yılında 15.000 turizm profesyoneline ulaşan ITF, yeni iş birlikleri ve stratejik bağlantılar için de önemli bir platform haline geldi.

“Turizm gelirimiz 2024 yılında tüm zamanların rekorunu kırdı”

Fuarın açılışında konuşan TTYD Başkanı Oya Narin, Türkiye’nin turizmdeki güçlü performansına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Türkiye, turizmde başarı hikayesi yazan bir ülkedir. 2024 yılında turizm gelirimiz 61,1 milyar dolara ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Toplam ziyaretçi sayısı ise 62,2 milyon oldu. 2025’te de bu ivme sürüyor. İlk çeyrek turizm geliri 9,45 milyar dolar, ikinci çeyrek de yaklaşık 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkemiz şu anda turizmde ilk dörtte yer alıyor. Bu tablo, dalgalı küresel konjonktüre rağmen ülkemizin rekabet gücünü ve dayanıklılığını net bir biçimde ortaya koyuyor.

İstanbul ise kadim tarihi, doğal güzellikler, zengin gastronomisi, gelişmiş altyapısı, nitelikli konaklama ve yeme-içme tesisleri, hizmet standardı ve erişilebilirliğiyle dünyanın önde gelen destinasyonları arasındaki konumunu her geçen gün daha da güçlendiriyor. Hepimizin ortak emeği olan bu başarıyı dünyaya tanıtıyor, ülke ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Dolayısıyla geldiğimiz noktada, sektörümüz geleceğe güvenle ilerlemeye devam ediyor.

“Türkiye pahalı değil, rekabeti ucuzluk üzerinden değil, nitelikli ve kaliteli hizmet yapıyoruz”

Ülkemiz; özellikle deneyim çeşitliliği, yüksek kalite standartları, kültür- doğa- sağlık karması ve ulaşılabilirliğiyle son derece güçlü bir fiyat- kalite dengesi sunuyor. Rekabetimizi artık ‘ucuzluk’ üzerinden değil; nitelik, özgün hikaye ve hizmet kalitesi üzerinden yapıyoruz. Hedefimiz, birim ziyaretçi başına geliri ve kalış sürelerini artırarak, ülkemizin turizmdeki değer algısını da güçlendirmektir.

Burada altını çizmek isterim ki; son dönemlerde Türkiye’nin pahalı bir destinasyon olduğu yönündeki söylemler gerçeği yansıtmamakta, aksine sektörümüzün başarılarını gölgelemeyi amaçlamaktadır. Pahalı bir ülke değiliz ama artık ucuz bir ülke de değiliz. Bunu böyle kabul etmeli ve buna göre organizasyonlar, hedefler koymalıyız.”

“Sahip olduğumuz avantajları büyüterek kullanmamız gerekiyor”

Dış turizmdeki başarının iç turizmde de devam ettiğini vurgulayan Narin, şöyle devam etti:

“2025’in ilk çeyreğinde yurt içi seyahat harcamaları 1,8 milyar dolara ulaştı. Bu göstergeler, iç pazarın sektörümüz için bir istikrar çıpası ve bölgesel kalkınma aracı olduğunu teyit ediyor. Bu turizmdeki önemli avantajlarımızdan bir tanesi. Rakiplerimizin böyle bir imkanı yok, İspanya ve İtalya’nın dışında özellikle Arap ülkelerinde başlayan yeni turizm hamlesinin içerisinde böyle bir kapasite yoktur. Dolayısıyla tamamen dışa bağımlı bir turizm de özellikle sürdürülebilirlik ve yatırımın geri dönüşü açısından bir sıkıntıdır. Bu avantajımızı büyüterek kullanmamız gerekiyor.

Turizmin üç tane paydaşı vardır; devletimiz, misafirlerimiz ve bizler. Bizler elimizden geleni yaptık ve turizmi bu noktalara getirdik. Devletimiz rakamlarımızdan ve performansımızdan memnun, misafirlerimiz verdiğimiz hizmetten memnun, bizler de memnun muyuz? Memnuniyetsizliğimiz var ise buna ilişkin ihtiyaçlarımızı ortaya koymamız lazım. Çünkü artık uluslararası rekabette yeni yaklaşımlara ihtiyacımız var. Bu yaklaşımların gerekliliğini ortaya koyup, tartışmaya açmak ve ülkemizi daha yukarılara taşımak için hep birlikte çalışmalıyız.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği olarak, işin ticaretini geliştirirken böyle değerli projelerde, aynı zamanda Turizm Yatırım Forumu gibi forumlarda yatırımın geri dönüşü ve yatırım ortamıyla ilgili dernek olarak çalışmaya devam ediyoruz.”

Başkanlar Oturumu’nda konaklama ve yatırımın geleceği tartışıldı

Fuar kapsamında, moderatörlüğünü gazeteci Hakan Güldağ’ın üstlendiği ‘Başkanlar Oturumu’nda ise TTYD Başkanı Oya Narin ile TÜROB Yönetim Kurulu Başkanı Müberra Eresin, turizm sektörünün bugünü ve geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Oya Narin: “Turizmde üçüncü hamleyi başlatmalıyız”

Türkiye turizminde yaşanan finansman sorununa değinen Oya Narin, şu mesajları verdi:

“2025 kolay bir yıl olmadı ama buna rağmen genel trendimiz yukarı yönlü. Türkiye’nin turizm performansı iyi bir ivme yakaladı. Ancak bu büyümenin alt kırılımlarına bakınca konaklama tarafında sıkıntıların devam ettiğini görüyoruz. Seyahat ve ulaşım gelirleri büyürken, konaklama aynı ölçüde büyüyemiyor. İstihdam giderleri sektörümüzde toplam maliyetlerin yüzde 38–40’ı iken bugün yüzde 50’lere çıktı. Bu da karlılığı aşağı çekiyor. Yeni bir bakış açısı ve finansman modellerine ihtiyacımız var. Bu yıl bu adımlar atılamadı. Oysa her yıl 2 milyon yatağın yaklaşık 200 bininin yenilenmesi gerekiyor. Ancak finansman imkanları yetersiz olduğu için bu gerçekleşmiyor.

Türkiye turizminin geleceği için üçüncü turizm hamlesine ve yeni bir büyüme hikayesine ihtiyaç var. Ülkemizin özellikle dünya turizminden aldığı payı artırması gerekiyor. Bunun için de devletin, yatırımcıların ve finans sisteminin birlikte yeni bir plan ortaya koyması şart. Bankacılık sistemi, uygun finansman ve işletme sermayesi desteği sağlarsa sektör fiyatlarını yukarı çekebilir. Aksi halde kaynak sıkıntısından dolayı fiyatlarımız baskı altında kalıyor. Ayrıca 2 milyon yatağın bir kısmını rezidansa dönüştürerek kaynak yaratmak mümkün. Üçüncü turizm hamlesini başlatmazsak, Suudi Arabistan, Yunanistan, Mısır ve Dubai gibi ülkelerin atağı karşısında rekabet avantajımız zayıflar.

Ayrıca insan kaynağı sorunumuz da var. Turizm eğitimi alan gençler sektörde kalmıyor çünkü 12 ay iş ve istikrarlı gelir sağlayamıyoruz. Bu konuyu da çözmemiz gerekiyor.“

Türk turizminin finansman mimarisi yenilenmeli

Turizm sektörünün yeni yatırımlar için yeni finansman modellerine ihtiyacı olduğuna da dikkat çeken Oya Narin, “Devlet mekanizmaları turizme açık, belediyelerimiz de turizme açık, halkımız da açık. Burada yapı taşlarının hepsi yerinde. Geriye kalan tek bir konu var o da finansman. Biz bu konudaki potansiyeli ve iştahı görüyoruz. Tabii uluslararası konjonktürde birçok olay meydana geliyor ve bunlara sektörün yapabileceği hiçbir şey yok.

Yatırımcı çekiliyor, bankacı çekiliyor. Aslında çekilmemek gerekiyor. Bu noktada Türkiye turizm sektörü olarak sermaye yatırımı ve öz kaynak yatırımı ortaya koymak gerekiyor. Türkiye’nin yapması gereken şey finansman modelleri geliştirmek. Bununla birlikte, dünya turizm arenasındaki başarımızı yeni bir turizm planıyla daha yukarılara taşımamız lazım. Örneğin, Dubai. %80-90 doluluk elde ediyor Temmuz sıcağında hem de. Ne yapıyorlar, havuzları soğutuyorlar. Bizim de bunu yapabilmemiz lazım.  Katma değer yaratmamız lazım, farklı turizm şekillerine gitmemiz lazım. Nasıl yapacağız peki, yeni yatırımlarla” şeklinde konuştu.

Küresel turizmdeki büyümenin Türkiye için fırsat olduğuna dikkat çeken Narin, “Dünya turizmi daha da büyüyecek. Bizim bu büyümeden geri kalmamamız lazım. Turizmde çeşitlilik yaratmamız lazım. Yeni rakiplerimiz olacak ama hiçbiri bizim tam rakibimiz olamaz. Hiçbirinin bizim gibi kültürü, doğası ve insan kaynağı yok. İspanya ve İtalya’da da insan kaynağında sıkıntı olduğunu oralara gittiğinizde serviste orta yaşlı insanları gördüğünüzde anlıyorsunuz. Ama bizim genç nüfus avantajımız hala var. Kamu ve STK’lar olarak yeni bir model oluşturmamız lazım” ifadelerini kullandı.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.