Oralarda otel işletmek yürek yemekten de öte...

Oralarda, normal şartlarda nefes bile alabilmek zorken, otel işletmek, turizm yapmak gerçekten yürek yemekten de öte...

İhsan Türkus 07/02/2020 10:45

Mavi Göl,

Hazar gölü kıyısında bir otel...

Yazı ayrı, kışı ayrı güzel...

Biri 3 ay diğeri 9 ay süren...

Ülkenin doğusu...

Ender de olsa, tüm koşullara rağmen

turizm yapmak için direnen,

Hani sürekli terörün pişirilip,

pişirilip sürüldüğü yerler...

En son depremde bile ayrımcılığın

daniskasının yapıldığı,

"Elazığ kürt mü" diye sorulduğu yer...

Oralarda, normal şartlarda nefes bile alabilmek zorken, otel işletmek, turizm yapmak gerçekten yürek yemekten de öte...

Elazığ...

Korkunç bir deprem yaşadı...

Ölümler, yaralılar...

Evlerini kaybedenler…

Mavi Göl Otel de neredeyse göçtü..

Sivrice'nin tam dibinde... 

Deprem gibi doğal afetler her birimizi çok farklı bağlar, birbirimize...

Unuturuz, dargınlıkları, kırgınlıkları...

Neyimiz var, neyimiz yok paylaşırız, çalanlara, böylesi günlerden kendilerine çıkar sağlayan ahlaksız, şerefsizlere rağmen... 

Elazığ'ın Hazar gölü kıyısında ağır yaralı bir otel...

İnsanımız elbette öncelik sahibi...

Ancak turizmciler olarak, turizmdeki kayıplarımız için de  el uzatmamız gerektiğine inanıyorum...

Gerçi Bakanlığımız da son kurulan ajans eliyle, yüce devletimiz de toplayacağı konaklama vergilerinden bulduğu kaynaklarla maddi manevi yaralı tesislerimizin yanında olur, olurken de şu partiden, bu partiden diye ayrımda bulunmaz umarım ...

Gene de hiç kimseye bel bağlamadan, öncelikle Old City İstanbul Otelciler Platformu bir yardım kampanyası başlattı...

Tüm turizmcileri bu kampanyaya katılmaya davet ediyorum...

Kendi yaralarımızı kendimiz sarmaya başlarsak,

kimbilir,

çok uzaklarda olmaz umarım,

kendi göbeğimizi kendimiz bile keseriz belki...

Hani diyorlar ya, her şeyi devletten beklemeyin diye, her şeyi devletten kazanmışlar...

İşte biz turizmciler örnek olalım,

Elazığ'da Hazar gölü kıyısındaki

yaralı  Mavi  Göl Otel'i yaşama döndürerek...

Katkılarınız için şimdiden teşekkürler...

PS…

Geçen haftaki yazımda Emitt'i ele almış, Fuara renk veren Batman Üniversitesi'nden bahsetmiştim...

Bu arada fuara yöneticileri ve öğrencileriyle birlikte katılan Mersin ve Erciyes Üniversiteleri'nden söz etmemiş olmayı, kendi adıma büyük bir hata olarak kabul ediyor, değerli yönetici ve sevgili öğrencilerden özür diliyorum...

'İnsan yetiştirmeyi unuttuğumuz gün, turizm biter', diyen biri için gerçekten büyük bir eksiklik...

Çuvaldız kendime, sevgilerimle...