Konaklama güvenliği, yetki dağılımı ve mevzuat reformu zorunluğu

21 Ocak 2025’te Bolu Kartalkaya’da Grand Kartal Hotel’de çıkan yangında 78 kişinin hayatını kaybetmesi, Türkiye turizm sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal güvenlik sorunlarını gözler önüne serdi.

17/11/2025 15:00
Konaklama güvenliği, yetki dağılımı ve mevzuat reformu zorunluğu

İzzettin Yurtsever

Yangın sonrası yürütülen soruşturma, gözaltılar, tutuklamalar, teknik raporlar ve kamuoyuna yansıyan bilgi eksiklikleri; güvenlik, ruhsatlandırma ve denetim süreçlerinde dağınık yetki alanları ve boşluklar bulunduğunu ortaya koymuştur.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un TBMM’de yaptığı açıklamalar, bu boşlukların siyaset–bürokrasi–yerel yönetim arasında nasıl bölündüğünü gösteren önemli bir örnektir. Ancak bu açıklamalar, sistemin kendi iç tutarsızlıklarını ve sorumluluk zincirindeki kırılmaları ortadan kaldırmamaktadır.

Bu konuda önerim; Türkiye’deki mevcut düzeni çözümleyerek, uluslararası karşılaştırmalar sunarak, Bakan Ersoy’un açıklamalarını teknik/hukuki olarak inceleyerek ve somut bir mevzuat reform paketi önererek konaklama güvenliğinin yeniden tasarlanması gerektiğini ortaya koymaktadır.

MEVCUT DURUM: TÜRKİYE’DE OTELLERİN AÇILMA–DENETİM–KAPATMA YETKİLERİ

Dağınık Yetki Haritası;

Bugün Türkiye’de bir otelin açılması, çalışması ve denetlenmesi süreçleri aşağıdaki yetkilendirilmiş kurumlara dağılmıştır.

İş yeri açma ruhsatı: Belediye/İl Özel İdaresi

Yangın Raporu: İtfaiye (Belediye veya Büyükşehir)

Yapı Kullanma İzni: Belediyeler

Turizm İşletme Belgesi: Kültür ve Turizm Bakanlığı

Sürdürülebilirlik Sertifikaları: Akredite Özel Kuruluşlar (Turizm Bakanlığının denetiminde)

İSG Eğitimleri: Çalışma Bakanlığı + Yetkilendirilmiş Eğitmenler

Kapatma Yetkisi: Belediye / Kaymakamlık

Ceza ve Yaptırım: Farklı Bakanlıklar arasında dağınık durumda. Bu haliyle yapı, sorumluluğun paylaşıldığı değil, sorumluluğun kaybolduğu bir sistem yaratmaktadır.

Bakanlığın Denetim Rolündeki Boşluk;

Bakanlık, “turizm işletme belgesi” verir; ancak teknik güvenlik eksiklikleri tespit edildiğinde oteli kapatma yetkisi yoktur. Bu durum: Bakanlığın “risk gördüm ama kapatamıyorum” savunmasına, Tesislerin “nasıl olsa kapatamazlar” psikolojisine, Denetimin “tavsiye raporu” seviyesine düşmesine yol açmaktadır.

ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMA: DÜNYA’DA OTEL GÜVENLİĞİ VE RUHSATLANDIRMA

Aşağıdaki ülkeler incelendiğinde tek ortak nokta şudur:

Turizmden sorumlu bakanlık, otel güvenliğini doğrudan denetler ve kapatma yetkisine sahiptir.

İspanya’da Yetkili Kurum Turizm Bakanlığı ve Özerk Bölge Turizm Ajanlarıdır. Turizm denetçileri ani baskın yapabilir, eksiklikte anında kapatma mümkündür.

Fransa’da Yetkili Kurum Turizm Bakanlığı +İdare Bölgedir. Yangın güvenliği denetimleri devlet memurları tarafından yapılır, sertifika zorunludur.

İtalya’da Yetkili Kurum Turizm Bakanlığı + İtfaiyedir. Yangın güvenlik sistemleri yılda en az bir kez devlet tarafından denetlenir.

İngiltere’de Yetkili Kurum Ticaret ve İşletme Bakanlığı + Yangın Güvenliği Müfettişleridir.

Sonuç olarak Türkiye, OECD ülkeleri arasında “turizm bakanlığının denetim ve kapatma yetkisi olmayan birkaç ülkeden biridir.” Bu, yapısal bir sorundur.

BAKAN ERSOY’UN AÇIKLAMALARININ ANALİZİ: HUKUKİ VE SİYASAL BOYUT

Bakanın Yetki Savunması;

Bakan “Biz ruhsat vermiyoruz, yangın denetimi yapmıyoruz, kapatma yetkimiz yok” demiştir. Bu teknik olarak doğrudur. Ancak kamu yönetimi açısından yetersizdir.

Çünkü Türkiye’de turizm belgeli tesisler, “devlet güvencesi altında” olduğu algısıyla pazarlanır. Devletin yetki boşluğu, turiste ve vatandaşa karşı gizli bir güvenlik riski doğurur.

Daha Önce Benzer Bir Reform Önerisi Oldu mu?

Bakan Ersoy 2018’den beri Turizm Bakanı’dır. Şu ana kadar: Tek merkeze bağlı otel güvenliği modeli önermedi, Turizmde kapatma ve ceza yetkisi talep etmedi, Güvenlik denetimlerini turizm belgesiyle entegre eden bir sistem geliştirmedi. Yani bu konu ilk defa Kartalkaya sonrası gündeme geldi.

Soruşturma izni vermeme / geciktirme meselesi

Mevcut sistemde: Bakanlık bürokratları hakkında soruşturma için Bakanlık izni gerekir (4483 sayılı kanun). İzin geciktirilirse, yargı süreci tıkanır. Bu durum kamuoyunda “koruma” algısı yaratır. Hukuken Bakan izin vermemekte serbesttir; siyasi olarak ise şeffaflık gerektirirdi. Bu nedenle Bakan eleştirilere açıktır.

SİSTEM KARIŞIKLIĞI: SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM BELGESİ NEDEN YETERLİ DEĞİL?

Turizm Bakanlığı ve TGA’nın sürdürülebilirlik sistemi: çevre, atık yönetimi, enerji verimliliği, toplumsal katkı odaklıdır. Yangın güvenliği merkezi değildir.

Bu nedenle Grand Kartal Oteli’nin 3. aşama sürdürülebilirlik belgesi olsa bile: tatbikat yapmaması, personelin eğitim almaması, yangın sistemlerinin pasif durumda olması mümkündür ve öyle olmuştur.

Bakanlığın açıklamasındaki “bu bizim sorumluluğumuz değil” ifadesi, işte bu nedenle eleştirilir: Sertifika var ama güvenlik yoktu.

REFORM PAKETİ: TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR OTEL GÜVENLİĞİ MODELİ

Aşağıda, Kartalkaya gibi faciaları tamamen önlemeyi hedefleyen radikal ama uygulanabilir bir çözüm paketi sunulmaktadır.

“Konaklama Güvenliği ve Denetim Kanunu”

Yeni bir temel kanun ile: Tüm konaklama tesisleri yılda 2 kez bağımsız devlet denetiminden geçmeli. Yangın sistemleri, acil çıkış yolları, duman tahliye, alarm, sprinkler, jeneratör, eğitim kayıtları zorunlu olmalı. Eksiklikte otomatik geçici kapatma uygulanmalı. Raporlar dijital platformda halka açık olmalı.

Turizm Bakanlığı’na “kapatma yetkisi” verilmesi;

Bu yetki şarttır. Bir bakanlık “turizm belgesi veriyor ama güvenlik eksikliği nedeniyle kapatamıyorsa”, sistem çalışamaz.

Önerim: Bakanlık bünyesinde Konaklama Güvenliği Başkanlığı kurulsun.

Görevleri: Ruhsat ön inceleme, Güvenlik denetimi, Kapatma, Ceza, Tatbikat kontrolü, Acil eylem planı onayı

Ulusal Yangın Güvenliği Standardı (Türkiye Fire Code)

Tüm oteller için: Tek standart, Tek format, Tek denetim protokolü. ABD ve AB modellerine benzer şekilde merkezi bir “Yangın Güvenliği Kodu” çıkarılmalı.

Soruşturma izni sisteminin reformu;

4483 sayılı kanunda değişiklik: Turizm ve can güvenliği ihlallerinde soruşturma izni zorunlu olmalı (takdire bağlı olmamalı). Bakanlık 30 gün içinde yanıt vermezse, izin otomatik olarak verilmiş sayılmalı. Bu sistem, siyasal korumaları ortadan kaldırır.

Sürdürülebilirlik belgesi yeniden düzenlenmeli;

Sertifikalara mevcutlara ilaveten şu maddelere daha sıkı denetleme ve belgelendirme zorunluluğu eklenmeli: Yangın tatbikatı zorunlu,  Personel eğitim kayıtları zorunlu, Emniyet görevlisi/bina sorumlusu zorunlu, Donanım test raporları zorunlu, Denetim raporları TGA tarafından yayınlanmalı.

SONUÇ: GÜVENLİK OLMADAN TURİZM OLMAZ

Kartalkaya faciası tek bir otelin değil, bir sistemin çöküşüdür. Bu nedenle çözüm de tek bir oteli değil, tüm sistemi kapsamalıdır.

Turizm Bakanlığı’nın: Puanlama kriterleri, sürdürülebilirlik programı, sertifikasyon sistemi mevcut haliyle can güvenliği için yeterli değildir.

Bu nedenle: Yeni bir turizm güvenliği yasası, tek merkezli bir denetim kurumu ve kesintisiz şeffaflık reformu şarttır. Türkiye turizminin geleceği, ancak bu yapısal dönüşüm sağlanırsa güvenli ve sürdürülebilir olabilir.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.