Hollanda Sarayı'nda Antakya izleri...
Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu’nun, destekçisi olduğu 2. Uluslararası Antakya Bianeli’ni tanıtmak için düzenlediği, Jale Balcı’nın leziz Antakya yemekleriyle tat kattığı geceye iş, sanat, siyaset dünyasının tanınmış simalarının yanısıra köşe yazarları ve gazeteciler de katıldı.
.gif)
1612 yılında resmen başlayan Hollanda-Türkiye ilişkileri, 2012 yılında 400’üncü yılını dolduracak. İki ülke arasındaki bu uzun ve iyi dostluğu daha da pekiştirmek, ülke halklarını birbirine yaklaştırmak ve kültürel alışverişi sağlamak isteyen Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu, pek çok kültürel ve sanatsal etkinliği destekleyerek iki ülke ilişkilerine hizmet ediyor.
40’a yakın sanatçının katılımıyla düzenlenen bienalde, çeşitli performanslar, sergi süresince farklı mahallelerde devam edecek açık hava video gösterimleri, atölye çalışmaları, açık oturum ve paneller organize edilecek. Tüm etkinlikler ücretsiz olarak izlenebilecek. Bienal, hızlı bir dönüşüm ve küreselleşme sürecindeki Antakya’ya odaklanırken, aynı zamanda kendi küresel, geçici ve ihraç edilebilir yapısını da tartışmaya açacak. Ortak varlığımızın bugün nasıl şekillendirildiğini sorgulamak için, uluslararası sanatçılara ve Antakyalılara müşterek bir alan sunacak.
Pek çok etkinlikle, yerli ve yabancı sanatçıların katılımıyla gerçekleşecek 2. Antakya Bienali’nin destekçisi Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu ise 15 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan 2. Uluslararası Antakya Bienali’ni tanıtmak amacıyla 28 Eylül 2010 tarihinde, Beyoğlu’ndaki tarihi Hollanda Sarayı’nda bir davet düzenledi. Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosluğu’nun ev sahipliği yaptığı geceyi Antakya Akademisi Derneği, Rabobank International Türkiye, Antiochia Restaurant ve Kayra Şarapları da destekledi.
Yemek ve mönü tasarımcısı, yazar Jale Balcı’nın Antakya mutfağından seçtiği özgün menüsüyle hazırladığı sürprizli lezzetler ise geceye damgasını vurdu. Jale Balcı’nın, tüm malzemelerini davetliler için Antakya’dan getirdiği çok özel menüde; Antakya mezelerinden kuru patlıcan dolması, kaytaz böreği, biberli ekmek, kömbe gibi özgün lezzetler yer aldı.
Hollanda Kraliyeti İstanbul Başkonsolosu Sayın Onno Kervers, gecenin önemini vurguladığı konuşmasında “Antakya Bienali bu akşam tüm dikkatimizi üzerine çekiyor. Bu bienali destekleyerek biz sadece Türkiye’nin kendi içinde dahi kültürlerin bir kesişme noktası olan ve İstanbul’un uzağında bulunan bir yöreye kültürel olarak ilgimizi kaydırmıyor; aynı zamanda bienalin Avrupa, Ortadoğu ve Türkiye arasındaki kültürel ve sanatsal işbirliğini teşvik etme amacını tamamen destekliyoruz.
2. Uluslararası Antakya Bienali Direktörü Baki Bilgili yaptığı konuşmada, "Uzun yıllardan beri ülkemizde düzenlenen neredeyse tüm uluslararası kültür ve sanat faaliyetleri, İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Biz bu faaliyetlerin büyük metropollerin dışında da gerçekleştirilmesinin gerekliliğine inanarak yola çıktık. Gelinen noktada Uluslararası Antakya Bienali ile bunu başarmanın onurunu yaşıyoruz; kültür ve sanatta, doğu ile batı yeniden Antakya’da buluşuyor" dedi.
Bienalin küratörlerinden Dessislava Dimova, Antakya'ya sadece zengin kültüre sahip bir şehir olarak değil, aynı zamanda farklı bir geleceğe olan umutla yaklaştıklarını belirtti. Dimova, bienalin şehri, topluluk olarak bugünkü yaşamımızı organize eden ana yapı olarak ele aldığını ve bu bağlamda, bienale katılan birçok sanatçının, işlerini Antakya şehri ve sakinleriyle ilişkili olarak ürettiğini vurguladı.
Gecenin birbirinden lezzetli yemeklerini hazırlayan Jale Balcı ise “Sizlerle şehrin kültür mozaiğinin en önemli parçalarından olan ve bir şehrin dünyada tanıtımına katkısına büyük fayda sağlayan mutfak kültüründen örnekleri, bu özel gecede özenle hazırlamaya çalıştım. Tüm yemek malzemeleri özel olarak sizler için Antakya’dan geldi.
Hollanda Sarayı’nın etkileyici atmosferinde gerçekleşen geceyi iş, sanat, siyaset dünyasının tanınmış simalarının yanı sıra köşe yazarları ve gazeteciler de izledi.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: