Evlilik yıldönümlerini uzayda kutlayacaklar
VIP Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ceylan Pirinçcioğlu ve eşi Zuhal Pirinçcioğlu, "Zuhal Hanım'la mümkün olduğu anda evlilik yıldönümümüzü uzayda kutlamak istiyoruz" dedi.

Şamdan Dergisi'nde yer alan röportajda, Türkiye'den Ahu Aysal, Ercan Kaygısız ve Timur Özkan'ın katılacağı ilk seyahatin 2015 sonunda yapılacağını söyleyen Ceylan Pirinçcioğlu, uzaya gidecekler arasında. İşadamı Ali Şen'in 2016'da seyahate katılacağını belirten Pirinçcioğlu, Türkiye'den 8 kişinin sırada beklediğini ve seyahatin bedelinin 100 bin dolar olduğunu anlattı. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde uzay turizminin büyüyeceğini öngördüklerini belirten Pirinçcioğlu, "10 yıl sonra uzayda otelde konaklamanın mümkün olacağını söyleyebiliriz. Bunun için çeşitli çalışmalar başlatıldı" dedi ve ekledi; "Zuhal Hanım'la mümkün olduğu anda evlilik yıldönümümüzü uzayda kutlamak istiyoruz" dedi.
Babanız Fethi Bey ve anneniz İnci Hanım, şirketi kurdukları zaman Avrupa seyahatleri için hayal kurarken siz olayı uzaya taşıdınız. Bir sonraki jenerasyon ne yapacak acaba?
Yeni nesil bizi geçer, biz başladığımızda televizyon bile yoktu Türkiye'de. O zamanki turizm hareketi nereye gider bilemem ama deneyim turizmi devam edecektir. Çok önem verdiğimiz bir proje deneyim turizmi. 1968 yılında kuruldu şirketimiz, zaman içinde de şekillendi. En son uzay seyahatiyle turizmi başka bir boyuta taşımış olduk.
Uzay fikri nasıl, ne zaman doğdu?
1992'de ilk çalışmamızı yapmıştık. O tarihte bir uzay kazası oldu ve ertelendi proje. Daha da gelişerek bugüne gelindi. Çocukluk hayalimdi uzay, hep merakım vardı. Arayışlar içindeydim, bu işi yapan firmalarla görüştüm. 1992'de ilk olarak uzaya gitmek üzere para yatıran Vakko olmuştu. Cem Hakko, 100 bin dolar yatırmıştı. O zaman da yolculuk 100 bin dolardı, ertelenince parasını iade etmiştik.
Cem Hakko yine var mı listede?
Cem uçmaz, Vakko için kampanya yapmıştı. Bir müşterisine verilecekti uzay uçuşu. Cem hızı sever ama yerde olmak ister.
Siz gidecek misiniz? Nasıl bir yolculuk olacak?
İnşallah gideceğim. Şu anda kapsülde bir kişi uçuyor ama zaman içinde gelişir diye düşünüyorum. Öyle olduğu zaman da Zuhal'le gideceğiz. Toplamda bir saatlik bir uçuş, 15 dakika kadar uzayda kalınıyor. Rokette yalnızsınız, bir pilot var sadece. Karayipler'den kalkılıyor, orada üç gün ağırlanıyorsunuz, hazırlıklar yapılıyor. Astronotlarla ve bilim adamlarıyla çalışmalar yapılıyor, son bir sağlık kontrolünden geçiliyor.
Sıradan tatiller kimsenin hoşuna gitmiyor artık değil mi?
Türkiye'de ve dünyanın her yerinde eşsiz tatiller yaşamak mümkün. Çöle gidildiyse mesela, bir bedevinin evinde çay içmek gibi bir detay eklediğinizde bu tatil unutulmaz anılara sahne oluyor. ABD seyahatinde Beverly Hills'de veya Hollywood'da, starlara tanışma ve bir araya gelme gibi bir programımız var. Oscar töreni dahil, film festivallerine gidiyoruz. Palm Springs Festivali'nde kırmız halı yürüyüşüne, Tribeca Film Festivali'nde davetlere katılmak gibi deneyimler yaşıyoruz. Kendiniz ABD'ye gitseniz yaşayamayacağınız şeyleri yaşatıyoruz. Lezzet ve tadım turlarımız var, gurmelerle birlikte. Michelin yıldızlı şeflerden ders alıyoruz. Küçük gruplarla deneyimler paylaşılıyor ve mutluluk da artıyor.
İsteyerek mi çalışmıştınız babanızla?
Çocuk yaşlardan itibaren çalışmaya başladım. Tatillerde Sultanahmet'te büromuzda çalışırdım. Zamanla kongre turizmine ilgi duydum ve geliştirdim kendimi. ABD'de okurken, orada da bir şube açtım. O zaman Türkiye'yi tanıyan yoktu, ABD'den Türkiye'ye uçuş yoktu. Coğrafya dersi verir gibi turizm şirketlerini dolaşıp ülkemizi anlatıyordum, 80'li yıllarda. 90'dan sonra bizde de turizm gelişti, otel bile yoktu İstanbul'da. Şirketin başına geçince de ABD'de kalma isteğimden vazgeçtim ve İstanbul'a döndüm.
Hiç pişman oldunuz mu?
Turgut Özal'ın turizm yatırımlarımın önünü açacağını düşünüyordum, öyle de oldu zaten. Zorluklarına, kavga ve krizlerine rağmen gönülden çalıştık. 28 defa kriz yaşadı şirketimiz. Farklı iş kollarında da çalıştığımız için devam edebildik. 7 milyon dolar gibi rakamdan, bugün 60 milyon dolara çıkardık sermayemizi.
Kaç ülke gezdiniz?
140 kadar ülke gördüm, 30 kadar ülke kaldı gitmediğim. Mühim olan çok yer görmek değil, gittiğin yeri derinlemesine yaşamak. Biz grupla tatile gitmeyi severiz, iş için gidince de her şeyi yaşarız. Dalış yapmayı severiz eşimle. Deniz bizim için çok önemlidir.
Zaten denizde tanıştığınızı duymuştum, doğru mu?
Bodrum'da tanışmıştık. Bir saat kadar da yüzüp sohbet etmiştik, ellerimiz değmişti birbirine. Konuştukça konuşmuştuk. Sahildeki arkadaşlardan uzaklaşıp baş başa kalmak için denizde vakit geçirmiştik. O zaman dalış yapmıyordu, bir toplantıya gitmiştik. Ben toplantıdayken de Zuhal ders aldı, hatta onu suya batırmıştım "Bak denizaltı böyle" diye. Arkadaşları da "Aman dikkat et seni suya batırıyor" demişlerdi. Bazı insan dalamaz, çok şanslıyım ki Zuhal zevklerime uyum gösterdi. Daldı, ata bindi, uçtu. Her şeye varım dedi.
Siz resmen Survivor yaşatmışsınız Zuhal Hanım'a?
Kayak dedim kaydık, dağa çıkalım dedim çıktık. Tatilde hiç durmam.
Bu yüzden evlenme teklifiniz ve düğününüz de çok farklı oldu...
Doğru, Petra'da bizden başka evlenen olmadı galiba Türkiye'den. Ondan önce Brezilya'da benim doğum günümü kutlamıştık. Amazon'daydık, orada evlenme teklif etmiştim. Ormanda bisiklete bindik, piranhaların içinde yüzdük, timsah avına gittik, harika bir yolculuktu. Düğünümüze gelince; Akabe'deki Osmanlı kalesini görmüştüm önceden. Kapalıydı kale, izin aldık evlenmek için. Dünyanın en gözde ve en son bulunan hazinesi diye tanımlanan vadide evlendik. Kalede de parti yaptık. Hala da konuşuluyor o civarda yaptığımız düğün.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: