Efes’te Antik Kozmoloji: Trajan’ın Ayağının Altındaki Küre Ne Anlatıyor?
Bir heykelin altında duran mermer küre, iki bin yıldır yerini koruduğu gibi, merak duygusunu da ayakta tutuyor olabilir mi? Efes Antik Kenti’nde yer alan Trajan Çeşmesi'nin önünde dururken, aklıma şu soru geldi: İmparatorun ayağının altındaki bu gizemli yerküre figürü, sadece bir iktidar sembolü müydü, yoksa daha fazlasını mı anlatıyordu?

Roma dünyasında “küre” sadece bir şekil değildi; bir anlam, bir mesaj, hatta bir meydan okumaydı. Özellikle imparator heykellerinde sıklıkla karşılaşılan bu küre (Latince: globus), "dünyayı ayaklar altına alma" düşüncesinin vücut bulmuş halidir. İmparator, bir yerkürenin üzerinde dururken, sadece coğrafi bir hâkimiyeti değil; kozmik bir üstünlüğü de temsil eder. Trajan'ın Efes'teki heykelinde de bu simgeyi açıkça görmek mümkün: Ayağının altında bir küre ve üzerinde dimdik bir duruş.
Ancak bu küre sadece bir gücün temsili değil, aynı zamanda bir çağın bilgi seviyesinin de sembolüdür. Günümüzde heykelin tümünü göremesek bile, imparatorun ayağının altında tasvir edilmiş yerküre formuna şahitlik ediyor olmak beni bu yazıyı yazmaya teşvik edecek kadar düşündürücü.
Trajan Çeşmesi’nde bulunan yerküre figürü
Trajan Çeşmesi, Efes Antik Kenti’nde M.S. 102-114 yılları arasında Roma İmparatoru Trajan onuruna inşa edilmiş anıtsal bir yapıdır. Hem süsleme öğesi hem de kamusal su kaynağı olarak işlev gören bu çeşme, imparatorluk mimarisinin görkemli örneklerinden biridir. Yapının merkezinde yer alan Trajan heykelinin altındaki mermer küre, imparatorun yerküre üzerindeki egemenliğini simgeliyordu. Günümüzde orijinal heykel parçaları İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir; Efes’te görülen figür ise aslına sadık kalınarak yapılmış bir replikadır.
Trajan Çeşmesi’nde bulunan yerküre figürü
Geçtiğimiz günlerde Efes’te bir gruba rehberlik yaparken bir misafirin heykelin altındaki şekle bakarak sorduğu bir soru üzerine bu yazıyı yazmayı düşündüm. Soru şuydu:
“Ama bu elips gibi, dünyanın elips olduğu o zamanlar düşünülmüş olabilir mi?”
İlk başta gülümsetici bir soru gibi görünse de, biraz eşeleyince altından muazzam bir bilim tarihi çıkıyor. Antik dönemde insanlar Dünya’nın düz olmadığını çok erken dönemlerde fark etmişti. Pisagor (MÖ 6. yüzyıl) Dünya’nın küre olduğunu öne sürmüş, Aristoteles bunu gözlemsel verilerle desteklemiş, Eratosthenes ise Dünya’nın çevresini hesaplayarak bilimsel anlamda çağ atlatmıştı.
Yani Efes’teki bu küre figürü kesinlikle boşuna seçilmiş değil. O dönemde, özellikle entelektüel merkezlerde, Dünya’nın küre şeklinde olduğu bilgisi artık oturmuştu. Ancak şunu unutmamak gerek: O dönemlerdeki “küre” fikri, bizim bugün bildiğimiz anlamda elips (yani kutuplardan basık, ekvatordan şişkin) değil, tam anlamıyla mükemmel bir küreydi.
Dünya’nın elips olduğu fikri ancak Newton’un yerçekimi ve merkezkaç kuvvet üzerine yaptığı çalışmalarla, 17. yüzyılda bilimsel olarak ortaya konabildi.
Illustrations: How the Ancient Greeks Proved the Earth is a Sphere
Efes, sadece bir liman ve ticaret şehri değil, aynı zamanda bilim, sanat ve felsefenin de konuşulduğu bir merkezdi. Celsus Kütüphanesi sadece kitap saklanan bir yer değil; düşüncenin ve sorgulamanın da korunduğu bir alandı. Bu şehirde yaşayan okuryazarlar, Aristoteles’i, Ptolemaios’u, hatta belki İskenderiye'deki astronomi tartışmalarını biliyorlardı.
Dolayısıyla bir Trajan heykelinin altına dünya şeklinde bir küre koymak, bu bilgiyle ve anlayışla yapılmış olabilir. Bu sadece bir imparatorluk mesajı değil, aynı zamanda o dönemin kozmolojik algısının da bir yansımasıdır.
Trajan Çeşmesi İllüstrasyonu
Sanat ve bilim, özellikle antik çağlarda, birbirinden ayrı yürüyen alanlar değildi. Bir heykeltıraş, hem matematiksel oranları gözetir hem de felsefi anlamları işlerdi. Roma sanatı, sadece estetik değil, anlam taşıyan sanattır. Kürenin bu bağlamda seçilmiş olması, belki de bilinçli bir entelektüel göndermedir.
Ancak acaba sanatçı o küreyi gerçekten mükemmel oranlarla mı yaptı, yoksa bugün baktığımız açıdan mı bize elips gibi görünüyor? Bu sorunun net cevabı yok. Ama anlam katmanları açısından, bir merak kıvılcımının yeterli olduğunu biliyoruz.
Şimdi bugün yazdığım konuyu neden seçtiğime tekrar gelecek olursak, Efes’te rehberlik yaptığım bir tur sırasında, Trajan Çeşmesi'nin önünde durduk. Trajan’ın ayağının altındaki küreyi gösterdiğimde, bir misafir şöyle söyledi:
“Demek ki o zamanlar bile dünyanın elips olduğunu düşünüyorlarmış değil mi?”
İşte o anda kafamda bir ışık yandı. Belki de hiçbir bilimsel kaynak bu soruyu sormayacaktı ama bir meraklı göz, taşın altındaki bilgiyi sezmişti. Bu yazı, işte o sorunun ardından başladı.
Efes’te dolaşırken, kalıntıların sadece geçmişi değil, soruların da geleceği şekillendirdiğini görmek ne büyük bir şans. Küre mi, elips mi, belki fark etmez. Önemli olan, o taşın altında neyin yattığını merak edebilmek.
İşte “Efes Kozmolojisi” böyle bir şey belki de.
Küçük bir mermer formu, aslında bir bilginin üzerinde yükseliyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: