Türkiye’de yaşanan krizlerden dolayı turizme hak ettiği değerin verilmediğini belirten Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, “Maalesef turizm ülkesi değiliz. Çünkü turizm ülkelerinde yapılan bütün planlama 20, 30 yıllık programlar neticesinde yapılır. Biz de ise her iki yılda bir krizlerle boğuştuğumuz için gerek ekonomik, gerek siyasi, gerekse bölgesel jeopolitik durumumuzdan kaynaklı sorunlarla debelenip duruyoruz. Bu sorunlardan dolayı turizm ülkesi değiliz.

BİZ NASIL TURİZM ÜLKESİ OLACAĞIZ?

Turizmin olduğu yerlerde, turizmin olduğu yerlerde, turizm bölgeleri sadece turizme tahsis ediliyor. Bizde ise deniz haricinde iç bölgelerde turizm yapılma şansı verilmiyor. Belek'te birinci bölgede deniz kenarında güzel oteller, onun arkasında golf sahaları, onun hemen arkasında seralar, yerleşim alanları ve belirsiz yapılaşmalar var. Böyle bir yapılanmayla, böyle bir planlamayla biz nasıl bir turizm ülkesi olacağız? Doğal, tarihi güzelliklerimizi turiste gösteremezken, bunları tanıtamazken olmaz.”

“ÜLKEMİZİ PAZARLAYAMIYORUZ”

Sezon ortasında otellerin yüzde 100 olması gerekirken yüzde 60 oranında doluluk oranı olduğunu ifade eden Başkan Gem, “Dolayısıyla bayram sonrası yaşananlara baktığınızda Aksu Kundu Lara Bölgesi Belek dahil olmak üzere bütün otellerin doluluk oranları yüzde 60 bandında devam ediyor. Sezonun tam ortasında oteller yüzde 100 dolu olmuyorsa nasıl yapıyoruz ki biz turizmi? Çünkü ülkemizi pazarlayamıyoruz” dedi.

“SADECE DENİZ KUM GÜNEŞ EKSENİNDE”

TAntalya Sektörel’den Vildan Özkan’a konuşan Başkan Mehmet Gem, “Roma'daki Kolezyum’a gittiğinizde yaklaşık 3.5 saat kapıda bekletilip, rehber eşliğinde girmek zorundasınız. Bunun içinde ciddi para vermek zorunda kalırsınız. Bizim Buradaki Side' Antik Tiyatromuz, Roma'daki Kolezyum’dan çok daha eski bir yapıdır. Ancak kitle turizmi yapıyoruz. Yani daha doğrusu doldur boşalt turizmi yapıyoruz.

Deniz, kum, güneş eksenine sıkışmış kitlesel bir turizm anlayışı yapıyoruz. Bunu ucuz fiyatlara yapıyorduk. Ancak bir buçuk yıldan beri maalesef ekonomi politikalarından dolayı uygulanan baskı ve döviz kurlarında artış otelcilerin maliyetlerini arttırdı. Yüzde 150, yüzde 200 bazında arttığı için personel, dışarıdaki tedarik, vergi ve bu gibi kalemler giderleri arttırdı. Bu sefer otelciler döviz bazında fiyatları artış yaptılar. Akdeniz çanağında rekabet ettiğimiz ülkelerin üzerine çıkmaya başladık. Onlardan pahalı olmaya başladık. Şu anda ülke Tayland, Mısır ve Yunanistan'dan da pahalı” dedi.