TÜRSAB'dan TUREB'e 'Tavsiye Ücret' tepkisi

TÜRSAB, TUREB tarafından yayınlanan 11 Temmuz tarihli yazının üyeleri tarafından üzüntüyle karşılandığını açıkladı. Konu ile ilgili Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) sosyal medya hesaplarından yapılan açıklama aynen şöyle:

13/07/2023 14:53
TÜRSAB'dan TUREB'e 'Tavsiye Ücret' tepkisi

“TUREB tarafından yayınlanan 11/07/2023 tarihli yazı üyelerimiz tarafından üzüntüyle karşılanmıştır.

TUREB, meslek odalarına gönderdiği yazısında özetle, “2023 yılı taban ücretlerde artış talep ettiklerini, Bakanlık tarafından bu artışın mevzuat hükümleri kapsamında kabul edilmediğini, ancak TUREB olarak tavsiye niteliğinde yeni ücretleri belirlediklerini ve bu tavsiyenin tüm rehberlere iletilmesini” istemektedir.

TUREB’in yazısı ile bir kez daha gündeme gelen “taban ücret” konusunda Birliğimizin öteden beri savunduğu görüşleri kamuoyunca bilinmektedir. Turizm ekonomisinin dinamiklerini bilen herkesin üzerinde ittifak ettiği gibi, seyahat acentalarınca turlarda görevlendirilecek turist rehberlerinin turun özelliği, grubun niteliği gibi unsurlara bakılmaksızın “taban ücret” adı altında ve ticari riske giren, ciddi maliyetler üstlenen büyük bir ekibin bilgi ve birikimini ortaya koyan seyahat acentalarının elde ettiği kârdan fazlasına denk gelen, ülke koşullarına göre son derece yüksek tutarlı bir ücreti almaları haksızlık yaratmaktadır. Üstelik böylesine yüksek bir taban ücretle yetinmeyen, herhangi bir yatırım yapmadan büyük emeklerle hazırlanmış bir turda zaman zaman seyahat acentasından fazla gelir elde eden turist rehberlerinin, bu gelirleri karşılığında serbest meslek makbuzu dahi düzenlememeleri konusundaki yaygın uygulama hakkında bir uyarıda bulunulmadan, zaten haksız ve fahiş olan “taban ücret” uygulamasında “tavsiye ücret” adı altında kanunu dolanmak kabul edilemez bir yaklaşımdır.

Türk vatandaşlarına yönelik turlarda rehber bulamama, “Türkçe Rehber” sorunu gibi sorunlar artık bir an önce çözümlenmesi gereken işlerin başında gelmektedir. 2019 yılında Birliğimiz tarafından Bakanlık ve kamuoyu ile paylaşılan görüş, değerlendirme ve taleplerimizi aşağıda bir kez daha hatırlatıyor, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın hazırlamış olduğu 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nun değişikliğinin gerçekleşmesini bekliyoruz.

6326 SAYILI TURİST REHBERLİĞİ MESLEK KANUNU İLE İLGİLİ TÜRSAB GÖRÜŞLERİ

6326 sayılı kanunu birçok yönüyle; kanun tekniği, içeriği, kavramlar ve en önemlisi turizm gerçekleri ve ihtiyaçları açısından “Turist Rehberliği Mesleği”ni geliştirecek şekilde ele almak gerekmektedir.

Aşağıda, 6326 sayılı kanunun seyahat acentalığı mesleğine ve sektörel uygulamalara doğrudan etki eden, değişmesi halinde uygulamalarda önemli rahatlık ve turizm ekonomisinde ilerleme sağlayacak bazı hükümlere ilişkin TÜRSAB önerileri yer almaktadır.

1- 2’inci maddenin 1’inci fıkrasının ( ı ) bendinde yer alan “Turist Rehberliği Hizmeti” tanımının başındaki “ Seyahat acentalığı faaliyeti olmamak kaydıyla …” ifadesi yerine “Bir seyahat acentasına bağlı olarak …” ifadesinin getirilmesi, mevcut durumda rehberlik mesleğinin “tek başına yapılabileceği” algısını ortadan kaldıracak, tanımı kanunun amacına ve ruhuna uygun hale getirecektir.

2- Rehberlik mesleğine kabul için bir yabancı dil sınavını başarmış olmak zorunluluğu, Türkiye içinde Türkçe konuşanlara verilen rehberlik hizmeti açısından anlamsızdır ve iç turizm hareketinde rehber temininde zorluklar getirmektedir. Bu nedenle üniversitelerin Turist Rehberliği bölümlerinden;

a) İki yıllık bölüm mezunlarının BÖLGESEL

b) Dört yıllık bölüm mezunlarının ÜLKESEL

c) Yüksek lisans mezunlarından, lisans eğitimi sanat tarihi veya arkeoloji olanların ÜLKESEL

Turist Rehberi olarak mesleğe başlamalarının sağlanması gerekmektedir. Türkçe turist rehberleri olarak mesleğe giren ülkesel kokartlı rehberlere 5 yıl içinde yabancı dil sınavını başarma şartı getirilebilir.

3- Türkçe rehberlik hizmeti taban ücretinin; yabancı dildeki rehber ücretinin, bölgesel rehberler için %35, ülkesel rehberler için %25 altında olması yabancı dile teşvik açısından önemli olacaktır.

4- Rehberlerin, kayıtlı olduğu odanın yetki alanı dışında başlayan veya bu alan dışında gerçekleşen işleri kabul edememesi sağlanmalıdır.

5- Rehberlerin bulunmak zorunda olduğu faaliyetler yeniden tanımlanmalı, müze ve ören yerlerinde rehberlik hizmeti alınması zorunlu tutulmalı, bu yerlere yönelik transfer nitelikli faaliyetlerde rehber aranmamalıdır. Özellikle, doğa yürüyüşü, bisiklet turu, Türk gecesi, rafting, gibi faaliyetlerle, programında şehir gezisi gibi unsurlar olmayan faaliyetler için rehber şartı kaldırılmalıdır.

6- Rehberlik mesleğine giriş için zorunlu olan sınav ve gezilerin özellikle nadir dillerdeki ihtiyaçların karşılanması için düzenli olarak her yıl yapılmasının kanunda zorunlu tutulması, TÜRSAB talebiyle Bakanlık tarafından gerçekleştirilebilmesi gerekmektedir.

7- Kanun, 4’üncü maddenin 1’inci fıkrasında, mesleğin serbest meslek olarak veya İş Kanunu’na bağlı olarak ifa edileceğini düzenlemektedir. Ancak rehberlerin serbest meslek olarak bu işi yapmalarına karşın yaygın olarak serbest meslek makbuzu düzenlemedikleri, ücretlerini seyahat acentasının düzenlediği gider makbuzu ile tahsil ettikleri bilinmektedir. Bu husus seyahat acentaları açısından ciddi sorunlara yol açmakta, haksız olarak SGK mevzuatı yönünden ceza görmelerine neden olmaktadır. 4’üncü maddenin 1’inci fıkrasına “Mesleğin serbest meslek olarak ifası halinde rehberlik ücreti karşılığında serbest meslek makbuzu düzenlenir.” hükmünün eklenmesi ile bu sorun çözümlenecektir.

8- Kanunun 7’nci maddesinin 7’nci fıkrasında yer alan düzenleme, rehber odalarının tek başlarına seyahat acentalarının faaliyetlerini denetlemeleri ve kolluk güçlerinin bu esnada kendilerine yardım etmesi imkânını vermektedir. Rehberlerle ilgili seyahat acentalarının denetimlerinin TÜRSAB ile veya Bakanlıkla birlikte yapılabilmesi yönünde düzenleme yapılmalı, rehber odalarının seyahat acentası faaliyetlerini denetleyebilmesi önlenmelidir.”


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.