Türkiye İspanya'yı 2025'te yakalayacak

AKTOB tarafından hazırlanan raporun 'Sonuç ve değerlendirme' bölümünde yer alan tespitler şu şekilde sıralanıyor:

*** Türkiye’nin İspanya ile rekabetindeki durumun 10 yıllık geriden bugüne yapılan analizlerinde de görüleceği gibi iki ülkenin; turist çektiği pazarlar, konaklama altyapısı, kitle turizmindeki talep profili, sezonun 12 aya yayılamaması (mevsimsellik), turizm istihdamı ve işsizliği, turistik faaliyetlerin yüksek sezonda yoğunlaşması gibi ana eğilimlerde yüksek oranda benzerlikler mevcuttur.

*** İki ülkenin gelecek 10 yıl içinde sahip oldukları gelen özelliklerin aynen kalacağı öngörülse de Türkiye’nin, İspanya’dan güçlü olan yönlerini sürdürülebilir kılması, eksiklerinin en az ispanya seviyesine çekmesi durumunda 2025 yılı ekseninde bu ülkeyi yakalaması yüksek bir olasılıktır.

Süreli teşvik sistemi

*** Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin öncelikle İspanya’ya oranla daha çarpık olan mevsimsellik sorunun aşması gerekmektedir.

*** Araştırmada ortaya konan analizlere göre, Türkiye özellikle kitle turizminde İspanya ile başa baş bir seviyeye gelmiştir. Ne var ki, İspanya’nın gerisine düşülen aylar düşük sezon aylarıdır. Paket turlarda, yüksek sezonda İspanya ile başa baş olan fark, düşük sezonda 1-1,5 milyon bandına çıkmaktadır. Bu açıdan ülkemizin düşük sezonda daha fazla talep çekmesi gerekmektedir.

Düşük sezonlarda daha fazla turist alabilmek için ülkemizin iki aşamalı, geçici süreli bazı teşvikleri sağlaması gerekmektedir. Zira, kış veya düşük sezonda, özellikle Antalya gibi tesis ölçeklerinin büyük olduğu destinasyonlarda tesislerin geneli kapanmakta, binlerce çalışan işsiz kalmakta, dışarıdan talep olsa dahi yeterince turist çekilememektedir.

*** Düşük sezonlarda İspanya ile olan farkın kapanması ve sezonun uzatılabilmesi için, öncelikli olarak konaklama tesisleri ve turoperatörlerine destek verilmesi gerekiyor.

*** Konaklama tesislerinin özellikle istihdamdan kaynaklı yüklerinin azaltılması için SGK, KDV gibi bazı vergilerde düşük sezon boyunda oran indirimleri veya ertelemeler yapılabilir. Bu şekilde daha fazla tesisin kış boyunca da açık kalması sağlanabilir.

*** Diğer yandan yalnızca otellerin açık kalması yeterli değildir. Aynı zamanda turistleri bu tesislere taşıyacak olan turoperatörleri ve havayolu şirketlerine de geçici dönemler boyunca sınırlı destekler sunulabilir. Bu konuda örnek uygulama Mısır tarafından havayolu şirketlerine, operatörlere yıllardır yapılan boş ve dolu koltuk teşviklerinde görülebilir. Öyle ki Mısır, geçmişte charter şirketlerinin boş koltuklarına verdiği nakit teşvikleri, 2015 boyunca dolu koltuklara da yaygınlaştırmıştır.

*** Yıllardır kamu ve özel kesimin yaptığı çalışmalarla, Türkiye’de turistik sezon Nisan-Ekim dönemine kadar yayılmaktadır. Ancak bu sezon Antalyadışındaki turistik merkezlerde 7 ay değil 5 ayın da altındadır.

*** Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin % 78’i Nisan-Ekim döneminde % 22’lik kısmı da düşük sezonda gelmektedir. İspanya’da ise düşüş sezonun payı % 30 dolayındadır.

*** Paket tur açısından bakıldığında; İspanya düşük sezonda ülkemize 2 milyon dolayında fark atmaktadır. Bu fark yüksek sezonda 1 milyonun altına gerilemektedir

*** Özellikle düşük sezonda oluşan bu farkın kapatılması için verilecek olan destek ve teşviklerle, hem ilave gelir yaratılabilir hem de istihdam daha yüksek oranda sürekli kılınabilir ki, Türkiye’nin hizmet kalitesini rakiplerinden üstün kılan en temel unsur güçlendirilmiş olur.

*** Gelecek 10 yıl için, ilk 5 yılı teşvikli olmak üzere düşük sezonlarda verilecek destekler turist sayısını kısa vadede, yılda en az 2 milyon artırabilir. Bu durumda ülkemiz, 2 milyar Dolar daha ilave bir gelir üretebilir. Bu, aynı zamanda, turizme bağlı 54 sektörde, kamunun KDV ve diğer vergilerinde, istihdamda ve sosyal refah düzeyinde belirgin bir artış anlamına gelir."

Araştırmanın tamamına AKTOB’un resmi web sitesinin, Turizm Raporları bölümünden ulaşılabilir.