Türkiye Franchise Otel Çöplüğüne mi Dönüyor?

Hamit Topaloğlu-HMT Otel Yatırım ve İşletme Danışmanlığı

* Otel yatırımcıları otellerini birkaç türlü işletmektedirler:

* Kendileri (bağımsız bir marka olarak),

* Franchise, isim hakkı alarak,

* Management, işletmeyi bir International zincire vererek,

* Kiralayarak ve benzeri şekillerde.

Türk yatırımcıları son yıllarda yapılan otel yatırımlarında franchise yöntemini benimsemiş durumdalar. Şu an Türkiye’de bulunan şehirlerin %70'inde bir international otel zinciri bulunuyor. Ülkemizde, 16 international otel zinciri, 200'ün üzerinde otel işletiyor. Bunların % 85’i franchise olarak, %15’i ise, markalar tarafından, lease veya management sözleşmesi ile işletiliyor.

Türkiye’nin international zincir otellerle tanışması, Hilton Hotels'in 1955 yılında İstanbul’a gelmesi ile başladı. Hilton’u; 1966 yılında gelen Club Med, 1970'te gelen Accor, 1971'de gelen Inter Continental ve 1975'te gelen Starwood takip etti. Bu markaları diğerleri takip etti.

Türk yatırımcı franchise ile büyüme stratejisini benimsedi

International otel zincirleri ilerleyen yıllarda, stratejik olarak franchise ile büyüme stratejisini benimsediler. Bu strateji, Türk yatırımcılar tarafından çok beğenildi. Türk otel yatırımcıları, tesislerini kendileri yönetmek, müdahale edebilmek istiyor. Fakat “Management” sözleşmelerde müdahale şansı bulunmuyor.

Peki otelcilik yatırımları son yıllarda neden arttı? Neden her sektörden yatırımcı bir şekilde otel yatırımı yapma ve işletme işine girdi?

Dünyadaki en büyük sektör turizmdir

Bugün itibarı ile dünyada en hızlı büyüyen ve gelişen, en büyük sektör turizmdir. Buna bağlı olarak otelcilik, dünya devi otel zincirlerin stratejileri ile parlayan bir yıldız oldu. 

Ekonomik krizlere, terör ve benzeri olumsuzluklara rağmen turizm, 1-2 yıl sorun yaşasa da, uzun dönemde hep yükseliş trendini korudu. Bu nedenle her dönemde otel yatırımları devam etti, ediyor ve edecek de.

Neden franchise? Neden kendi bağımsız markanız değil?

Her yatırımcı kendi markasını oluşturup pazarlayabilir ve işletebilir. Fakat yatırımcının yeterince otel işletme tecrübesi yoksa, bu çok kolay olmayacaktır. Bu kadar çok otelin açıldığı, her gün yeni rakiplerin geldiği bir pazarda güçlü ve başarılı olmanın, dünya pazarlarına girebilmenin yolu, “Franchise” bir marka ile anlaşmaktır.

Sektöre hızlı bir giriş, pazarlama gücü ve marka bilinirliği, rekabet gücünün artması, global şirketlerle, avantajlı satış ve satın alma avantajları ve bağımsız otellere göre daha düşük maliyetlerle know-how ve eğitim desteği, operasyonel standartlar ve işletme prosedürleri, muhasebe alt yapısı ve  müşteri bağlılığı olarak bilinen, “Loyalty program”larının gücü göz önünde bulundurulduğunda, “Franchise” otel işletim sistemi, Türk otel yatırımcıları için en doğru karar olarak görünüyor.

Türkiye franchise oteller çöplüğü mü oldu?

Franchise otellerin bulunduğu şehirler artık dünya çapında pazarlanıyor. Herkesin içi rahat olsun. Türkiye franchise oteller çöplüğüne dönmüyor. Aksine, her şehre bir franchise otel yapılarak, Türkiye'nin tüm şehirlerinin tanıtım ve pazarlaması gerçekleştiriliyor.

International zincir oteller sayesinde, özellikle Anadolu şehirlerinin  turizm pazarlaması daha kolay yapılıyor. Otelcilik hakkında bir fikri olmayan yatırımcılar, franchise sayesinde her türlü bilgi ile donatılarak, otellerini yönetiyorlar.