Türkiye’de Avrupalı turistler arasında en çok parayı İngilizler harcıyor

MYGazete.com ve MY TV Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Mevlüt Yeni, Liberty Hotels Lykya Genel Müdürü Mehmet Biçer ile turizmi konuştu.

Turizmci Mehmet Biçer covid-19 döneminde sektör ve otel olarak yaşadıklarını anlatırken, her şey dahil sisteminin güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Biçer, "Ruslara uçak ambargosu gelmeseydi, Türkiye’ye rekorun rekoru Rus turist gelirdi" dedi.

‘KORKAKLAR KAYBEDER’

Çovid-19 salgını döneminde sektör ve tesis olarak yaşadıkları zor günleri anlatan Mehmet Biçer, “Ben prensip olarak hiçbir zaman pes etmeyi sevmiyorum. 2020 yılı çok zor bir yıldı. Bütün riskleri alarak 2021 yılı sezon başında, Nisan ayı sonu oteli açarak yolumuza devam ettik. Ekibimizi koruduk elimizden geleni yaptık. Her iki kararımızda çok doğruydu. Bunu zaman içerisinde yaşayarak gördük.

Yani ben prensip olarak her zaman ‘Korkaklar kaybeder’ diyorum. Buna inanıyorum ve riski de seviyorum. Dönüp baktığımız zaman 2020 ve 2021 pandemi dönemlerinde gerçekten çok sıkıntılı günlerdi. Zordu, herkes için zordu ama misafirin beklentisi, Covid kuralları nedeniyle işletme yapmaya çalışmamız ve akabinde herkesin çok gergin ve hatalar karşısında sıfır hoşgörülü olmasıydı.

MİSAFİR PANDEMİDE RİSK ALARAK GELİYORDU VE BEKLENTİSİ ÇOK BÜYÜKTÜ

Misafirin beklentisi çok büyüktü. Çünkü o zaman gelenlerde büyük bir risk alarak geliyordu. Şimdikine göre daha zordu gelmek, bilinmezlikler vardı. Tabi bunlarla beraber biz yine de 1 Nisan’da başladık. Sonraya doğru covid hayatımızdan iyice maske vs. ile çıkmaya başladı. İlk büyük sınavımız bayram dönemiydi. Tabi bu bayram döneminde ortalama 4 gün gibi kısa bir tatil yaptı insanlar.

Özellikle Türk misafirlerimiz açısından kısa bir süre ama çok gergin bir ortam bekliyordum. Çok şaşırdım. Çok yanıldım. İnsanların anormal rahatladığını gördüm. Bu da bizi çok umutlandırdı. Hatalara karşı hoşgörü covid öncesinin de üstüne çıktı. Şu bayramda çok kısa bir sürede bunu gözlemledim. İnşallah böyle devam eder” ifadelerini kullandı.

PANDEMİ YORGUNLUĞU NEDENİYLE BÜYÜK TALEP VAR

Muğla’nın pazar olarak İngiliz turistlere hitap ettiğini söyleyen Mehmet Biçer, “Dalaman, Marmaris ve Fethiye yıllardır İngiliz kalesi olarak bilinir. Ama ben pazarları ters oynamayı seviyorum. Biz Fethiye’de Rus oteliyiz. Antalya’ya ilk gittiğim zamanlarda da o zamanlar Ruslar azdı. Almanlar daha fazlaydı. Ben orada da İngiliz oteli olacağım zaman herkes bana gülmüştü. Liberty Lara hala ciddi bir İngiliz otelidir.

Burayı da Rus otelli yapacağım dediğim zaman herkes benimle alay etmişti. Ama Liberty Hotels Lykia müthiş bir Rus oteli oldu. Çok kaliteli A sınıf Rusların geldiği bir otel oldu. Tabi böylece bölgeye Rus pazarını soktuk. Ama bölgeye baktığımız zaman %60’ı her zaman İngiliz turistlerden oluşuyor. Bu sene de bölgeye inanılmaz bir İngiliz talebi var.

Onlarda pandemi nedeniyle galiba biraz yorulmuşlar ki korkunç bir talep var. Düşünün ki Rekor Dalaman Havalimanına inen 2019‘da İngiliz sayısı 950 bin civarındayken, bu sene 1 milyon 350 bin yolcu bekliyoruz. %40’lık bir artış bekleniyor. İngilizler burası için önemli. Çünkü bölgede çok küçük oteller var. Tepe de var, dağ da var. Buraları hep İngilizlerle dolduruyoruz” diye konuştu.

FETHİYE’YE İNGİLİZ TURİST YAĞDI

İngilizlerin daha ekonomik otelleri daha çok sevdiğini ifade eden Biçer, “İngiliz’lerin daha ucuz tatil yapmak isteyenleri bu bölgelere gelir. Fethiye, Marmaris, Hisarönü, Bodrum Bitez gibi. Buralar daha uygun tatil imkanı sunuyor. Ama Rus’un ucuzu gelmiyor Dalaman’a. Uygun fiyatta tatil isteyen Ruslar Alanya veya Kemer’e gidiyor. Rus’un da orta kademesi geliyor. İngiliz’in ucuzu pek gitmiyor. Biraz Alanya’ya gidiyorlar. Tabii İngiliz bence hala Avrupa’nın en kaliteli, Türkiye’ye en çok para ödeyen turistlerdir.

Tabi sezona girerken işimizin %60’ını kaybettik. Öyle bir Rus oteli olmuşuz ki Mart’ın başından CNN International bir başlık atmış. ‘Rus turistsiz Türk turizmi acı çekecek’ diye. Oraya bir otel resmi olarak da bizim otelin resmi koyulmuş. Fethiye bu açıdan çok şanslı bu sene. Krizle başladı ama Fethiye İngiliz pazarı olduğu için anormal bir talep var.

Bölgede talebe yanıt vermekte zorlanan üç dört tesisten birisiyiz. Biraz Ruslar gelmeye başladı. İngiliz ve Avrupalıların sayılarını arttırarak bu krizi de çözüyoruz. Ama tabi istediğimiz çözüm modeli bu değil. İstediğimiz çözüm modeli A sınıf Ukrayna ve Rus turistler ve bu misafirlerimize çok alışmıştık“ dedi.

SAVAŞ OLMASAYDI TÜRKİYE’YE REKORUN REKORU RUS TURİST GELİRDİ

Son günlerdeki gelişmelerin Rusların geleceğini gösterdiğini de sözlerine ekleyen Mehmet Biçer, “Elbette politik nedenler olmazsa Ruslar gelebilir. Zaten bu uçaklara ambargo gelmeseydi Türkiye’ye rekorun rekoru Rus turist gelirdi. Çünkü dünya soyutladı. Alternatif tatil için Mısır ve Türkiye kaldı ellerinde.

Seyahatlerde bir problem yok ancak burada sorun olan uçak sayıları. Tabi ki turizm önce güvenlik sonra ulaşım demek. Bu ikisi bir arada olmak zorundaki bir yerde turizm hareketi olsun. Maalesef şuan için ulaşım ile ilgili bir sorun var. Ama yine de umutluyum. Ancak savaşın kısa sürede sona ereceğini düşünmüyorum” dedi.

YERLİ TURİST RUS TURİSTİN YERİNİ ALMAZ

Biçer, Rusya ve Ukrayna pazarını yerli turistin kurtarmasının mümkün olmadığını da sözlerine ekleyerek, “Bir kere Rusya ve Ukrayna pazarının yokluğu ülkemizde genel olarak fiyat aralığını en az % 20 düşürür” şeklinde konuştu.

FETHİYE’DEKİ MODELİ ANTALYA UYGULAYAMADI

Herşey dahil sistemi ile ilgili görüşlerini söyleyen Mehmet Biçer, “Herşey dahil sisiteminden önce Ege bölgesinin, Fethiye’nin turizm modelini söylemek lazım. Burada Antalya’da olmayan bir turizm modeli olan alternatif turizm modeli hızlı gelişiyor. Çok daha rağbet görüyor.

Dağın tepesinde bile ciddi butik oteller oldu. Anormal paralara talep görüyor. Çadır kampları ve benzerleri çok iyi talep görüyor. Fethiye’de turizm çok dağıldı köylere ve kırsala. Bunu Antalya başaramadı. İkinci, üçüncü bant yaptı. Onu yapacağına tepeye çıksa, yaylaya çıksa daha güzel şeyler olurdu. Antalya hala bunu başaramıyor” ifadesini kullandı.

HER ŞEY DAHİL SİSTEMİ GÜNCELLENMELİ

Herşey dahilin denize yakın otellerin hepsinde bir model olduğunu da sözlerine ekleyen Biçer, şöyle dedi: “Bence belli bir tesis büyüklüğünün altındaki otellerde her şey dahil sistemi olmamalı. Buna bir yasa getirilmeli.

Çünkü insanlar mutsuz oluyor. Dünya bu sistemi kopyalıyor. Dünyada büyüyor. Yani bu herşey dahilden vazgeçelim diye bir şey olma ihtimali yok. Zaten bence Türk turizmi %50 herşey dahil ile büyümüştür. Ancak bu sistemi güncellememiz gerekiyor. “