TÜRK TURİZMİ NEREYE KOŞUYOR?

Şaban Ali Yaşaroğlu Şaban Ali Yaşaroğlu 31/12/2019 23:40
"Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür."
Mustafa Kemal ATATÜRK

                  ****     ****      ****      ****
Halk dilinde bir söz vardır. "İnsan dar açıdan bakarsa kendini, biraz daha geniş açıdan bakarsa, ülkesini çok daha geniş açıdan bakarsa dünyayı görür." Acaba, turizmcilerimiz hangi açıdan bakıyor Türk turizmine?

Eğer, "Barışın Pasaportu" diye tanımlanan bu evrensel sektöre dar açıdan bakıyorsalar, kendilerini düşünüyorlar demektir. Ama bilmeliler ki, açıdan bakmak bir yanılgıdır. Çünkü bu ülkenin toprakları üzerinde inşa edip kurdukları dev ve pahalı lüks oteller ve her köşebaşındaki apartmandan dönüştürülen otelciklerden (!) Türkiye'nin beklentisi vardır. Çünkü bir yerde bu turistik işletmeler, ülkemizin temel varlıklarıdır.

Turizm demek, insan eylemi demektir. 50 yıl önce dünyamızda, yaklaşık 1,5 milyar insan yeryüzünde hareket halindeydi. Günümüzde ise, küresel coğrafyada yaklaşık 8 milyar insan gece gündüz hareket halinde. Yarım asır önce ülkemizde bir elin parmakları kadar otel bulunuyordu. Bugün ise, irili ufaklı binleri aşan turistik tesisimiz mevcut. Ama fark yalnızca sayılarla ilgili değil. Bugün, hizmet anlayışı ve şekli de eskisinden farklı. O günkü otellerde konuklarına hizmet sunan saçlarına kar düşmüş smokinli ve beyaz eldivenli profesyonel elemanlar vardı, bugünün turistik işletmelerinde çevreden devşirme deneyimsiz eğitimsiz hizmet elemanları...

O günlerin turistik tesislerinde batılı ve uygar misafirler vardı. Son yıllarda çoğunlukla doğulu, cübbeli, çarşaflı ve peçeli turistler Ayasofya Müzesi'nin girişinde görülüyor.

Turizmimiz nereye koşuyor derseniz?
 
Turizmin başkenti diye anılan Antalya ve güney sahillerimizde gün geçtikçe ısı derecesi artıyor. Yaşlı turistler için tehlike çanları çalıyor. Türkiye'nin ruhu sayılan İstanbul'da, hepimiz ve de turistler için ulaşım artık işkence... Şehir nüfusu 18 milyona dayandı. Toplu taşıma araçlarına ise, kalabalıktan binilmez oldu.

Bana göre en temel sorun; geleceğe yönelik plansızlık ve vizyon eksikliğidir. Hiç bir ülkenin geriye dönme şansı yok. Çünkü dünya kimseyi beklemiyor. Bu nedenle turizmde  zihniyet değişikliği gerekir. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, turizmde insanın emeği azalmayacak. Çünkü insansız bir turizm hiç ama hiç düşünülemez. Hzmet sektöründe insan sıcaklığının yerini hiç bir şey dolduramaz. Geleceğin rekabet dünyasında meydan savaşları yaşanacak ve tesis yöneticileri yeni bilgilere ulşmak için eğitimli profesyonel insan gücüne şiddetle ihtiyaç duyacaklar.

Eğer bugün turizmimiz sıkıntılar yaşıyorsa, bunun nedeni; sektörün gereksinimine uygun insan gücünü yetiştirememesidir. Nerede eğitimli profesyonel ve donanımlı insan gücü varsa, o otel iyi ve marka oteldir. Profesyonel insan yaratmak da, eğitimle olur. Bu nedenle, turizm ve hizmet sektöründe eğitimli insana gücüne şiddetle ihtiyaç vardır.

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.