Turizmin geleceğinde belediyelerin rolü

2019 yılı turizm sektörü için son derece önemli bir yıl. Sektörel paradigma değişikliğinin harekete geçmesi ile piyasalarda ve sektörde oluşacak yeni yapılanmaların daha gerçekçi ve kalıcı projeleri ile tanışacağımız yeni sezonlara doğru hızla ilerliyoruz.

Hüseyin Baraner Hüseyin Baraner 03/03/2019 23:34
Turizmin geleceğinde belediyelerin rolü

Finans, kredi ve para kaynaklarına ulaşmanın zorlaştığı bu günlerde mevcut ve yeni yatırımların yeniden kredilendirme, ürün fiyatlandırma, ürün geliştirme, çeşitlendirme ile ilgili yeni raporlama kriterleri ile karşı karşıya geliyoruz ve getiriliyoruz.

Zaman su gibi akıyor. Bir sezon diğer sezonu kovalıyor. Zaman bulup, hiç düşünebildiniz mi?

2019 yılı turizm sektörü için son derece önemli bir yıl.  Sektörel paradigma değişikliğinin harekete geçmesi ile piyasalarda ve sektörde oluşacak yeni yapılanmaların daha gerçekçi ve kalıcı projeleri ile tanışacağımız yeni sezonlara doğru hızla ilerliyoruz.

Ancak çok değişik tehlikeler de kapımızda nöbet tutuyor

Ülkemizin ve toplumumuzun turizmde beklentileri yüksek. Kimimiz 70, kimimiz 100 milyon turist iddasındayız.

Türkiye’nin doğal konumu ve tarih ve kültür yapısı, bizi zaten 2040’lı  yıllara kadar yüz milyon turiste taşıyacak.

Ancak eski tarz yerel siyaset ile yerelde geleceği ve yapılanmayı, yapılaşmayı nasıl inşa edeceğiz?

Önemli uluslararası raporlamalarda yaşadığınız ülkeye, bulunduğunuz bölgeye, çalıştığımız yöreye, yarattığınız ürüne hangi notlar düşülmüş, hangi uyarıların altı kırmızı kalem ile çizilmiş?

Hangi parti bunları ciddiye alıyor, hangi ticaret odasında bu konular takip ediliyor, uluslararası kriterlerin tavsiyeler listesine ne kadar uyuluyor?

Evrensel kriterlerden ne kadar haberdarız, ne kadar umursuyoruz?

Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı Raporu ve Çevre ve Kalkınma Rio Bildirisi ne diyor?

İnsanlar devam ettirilebilir kalkınma kaygılarının merkezindedir.  Doğa ile uyumlu sağlıklı ve yaratıcı bir yaşam hakkına sahiptirler.

Kalkınma hakkı şimdiki ve gelecek nesillerin çevresel ve kalkınma gereksinimlerini adil olarak karşılayacak şekilde yerine getirilmelidir.

Evet, yerel yöneticilik zorlaşıyor. Çok daha farklı beceriler ve yetenekler söz konusu.

Sadece o kentte doğmak yetmiyor. Bilgili, duygulu, hassas dünya insanı olmak daha da önem kazanıyor.

Azalan kaynaklarımızı koruyarak; kalite artırıcı ve istihdam yaratıcı sürdürebilir yerel kalkınmayı yönetecek yeni tarz yöneticiler kimler?

Kaybolan, yok olan veya tehlikelere maruz kalan çevresel ve yatırımsal kaynaklarımızı koruyacak atılımları gerçekleştirecek adaylar hangi listede?

Dünyamızda farklı dinamikler, fonlar, özellikle yatırımcılar yerel değerler ve reel kaynaklar envanterini ellerinde hep hazır tutuyorlar, lafa değil bölgenin uluslararası reytinglerine bakıyorlar.

Seçim öncesi soruyorum:

Bu yoğun yapılaşma ve rant güdümlü plan proje geleneği içinde yerel zenginliklerimiz ve birikimlerimizin gelecekteki piyasa değeri ne olabilir?

Daralan uzun küresel yolda, aşırı ve yıkıcı uluslararası rekabet ortamında hızla büyüyen kentlerimizde, kasabalarımızda Ayşe Nine’nin torununa yerelde hangi yaşam tarzını sunacağız.

Gelecek için heyecan ve umut vaat eden yerel kalkınma vizyonlarımız neler?

Yerelde kaç tane evrensel projenin gerçekleştirme arifesindeyiz?

Dünyada belediyecilik anlayışı değişti.

Yerel yönetimlerde çözüm arayan artı değerciler, yerelden ülkenin tümüne sinerji yaratanlar ve koruyup geliştirenler ile yok ediciler, obezleştirip erken öldürenler  arasında halen kıyasıya rekabet var.

Eski bir yazımdan kısa bir alıntı ile Belek örneğinde yukarıda yazdıklarımı anlamaya çalışalım :

Asyada’da, Avrupa’da da büyük kurumsal yatırım gruplarına Türkiye dendiğinde tek bildikleri, imrendikleri  yer Belek. Belek onlar için yatırmların kalıcı, sürdürebilinir bir istihdam ve gelir kaynağına dönüştüğü Türkiye zenginliği.

Hatırlamaya çalışıyorum:

Hayatımda ilk kez 1985 yılında Belek ismini duyduğumu hatırlıyorum.

Rahmetli Turgut Ozal'ın başlattığı turizm yatırımları Side ve Kemer başta olmak üzere hızla devam ederken, bazı gazetelerde Belek'in de yeni turizmler için projelendirildiği ve tahsislerin verileceğini duymaktaydık. Çoğu tekstilci ve inşaatçı olan o zamanın Türkiye’sinin büyük şirketleri, birbirleri ile tahsis yarışına girmişlerdi.

Biz de neredeyse her yıl birkaç yeni otelin açılışına davetliydik.

Türk turizmin medarı iftiharı Belek, diğer turizm destinasyonlarına göre önemli bir farklılık gösteriyor; Marmaris gibi 10 binlerce yılda oluşmuş doğal manzaralı bir koyda veya Kapadokya gibi milyonlarca yılda oluşmuş doğal harikalar arasında veya Bodrum gibi ezelden medeniyetler beşiği olmuş bir yerde oluşmadı. Belek bataklık, ormanlık ve balçık üzerine kuruldu.

Belek sıfırdan var edildi

Belek var olan bir değeri veya bir kaynağı geliştirmedi, sıfırdan bir kaynak yarattı.

Kimilerine göre kaynak yaratmak; istihdam yaratmak, otel yapmak veya ülkeye turist getirmekle eşdeğer. Bu bir hata. Bu saydıklarım nominal birer değer kuşkusuz. Ama kaynak yaratmak değil, bunlar sadece var olan değerlerin deformasyonunu sağlamak.

Kaynak yaratmak, sıfırdan kurulan, önemli para kazandıran, artık kendiliğinden amacına uygun ve istikrarlı şekilde büyüyen ve marka haline gelen destinasyonlar, hatta kentleri kurmaktan geçer.

Belek, kaynak yaratma konusunda iyi bir örnekti. "Örnekti" diyorum, çünkü artık Belek'te işler değişti.

Belek şimdi kendi alın teri ve azmi ile 1 milyon Golfcü kapasitesine doğru hızla ilerliyor. Türkiye için küresel çapta yeni değerler ve kaynaklar yaratıyor.

Ama bu kaynakların hemen yanı başında, bir adım ötesinde, yani dünya markası golf ve yatırım sahalarının dibinde, yerel yönetimlerin hırsları ve turizm sektörünün kayıtsız tutumu, basmakalıp, kesmeşeker taneleri gibi çirkin renklerde boyanmış, yüzlercesi yan yana dizilmiş yazlık ve villa sitelerinin birer mantar gibi yerden yükselmesine neden oluyor.

Birbirinin kopyası gibi duran, son derece zevksiz ve çirkin bir yapılaşma sonucu ortaya çıkan bu yazlıklar, siteler, yapılar ve kooperatifler, sadece göz zevkini ve altyapı yeterliliğini bozmuyor; bir uluslararası 'Türkiye Konsepti'ni, bir 'gelecek modeli'ni bir on binlece insanımıza iş sağlayan bir 'ulusal kaynağı' bozuyor.

Belek’te neredeyse golf sahalarının içine benzin istasyonu yapılmasına izin veriliyor

Yerel şeçimler yaklaşıyor. Verilen sözler, alınan taahhütler havada uçuşuyor.

Milyarlık yatırımlar arka şeritden sahile doğru iterek, sıkıştırılıyor. Nefesi kesiliyor.

Belek yolu üzerindeki sayısız ve rengârenk "Satılık Dubleks Daire", "Kiralık yazlık" veya "For Sale" gibi tabelalardan oluşan bir "tabela ormanı" var.

Oysa bir kaynak yaratmanın en önemli faktörlerinden biri, yukarıda da yazdığım gibi, "Artık kendiliğinden amacına uygun ve istikrarlı şekilde büyüyen" yerler olmasıdır.

Belek kuruluş amacı açısından, Akdeniz çanağının en önemli konaklama bölgesidir. Belek, yıllardır 60 bine yakın yatak kapasitesiyle, günümüzde 100 çeşit ülkeden gelen milyonlarca kişiye beş yıldız hizmet veriyor.

Belek, Turkish Hospitality’nin modern tarzının kabesidir

BETÜYAP, dernek olarak ülkemizin en büyük 10 işvereninden birini temsil ediyor. Ancak gelin görün ki, yerel yönetimlerin hırslar, yanlış planlama/projelendirme yüzünden Belek şu an çevresi satılmış, hareket alanı daraltılmış, büyüme ve gelişme için doğal alanları kesilmiş bir duruma düşmüştür.

Belek, bir mastır plan çerçevesinde kurulmuşken, yani kendisi bir mastır plan iken, artık kendisinin yeniden Serik’ten Kundu’ya kadar yeni bir mastır plana ihtiyacı var.

Örneğin:

Belek'teki mastır planı, sadece dar bir sahil şeridindeki oteller için değil, çok arkalara, mümkünse Antalya – Serik karayoluna kadar uygulanmalıdır.

Belek ve Kadriye bölgesinde otellerin ve yerel yönetimlerin yardımı ve işbirliğiyle bir Anadolu Bulvarı veya bir Pamfilya Bulvarı gibi, geniş, temalı ana caddeler ve gezi yolları kurulabilir.

Belek’ten Aspendos ve Perge’ye ivedilikle bisiklet ve yürüş yolu yapılıp, geceleri ışıklandırabilinir.

Yol kenarlarında sadece kaliteli, otantik markaların vitrin oluşturmalarına izin verilebilir

Beş yıldızlı oteller için birer "show room" niteliği taşıyacak özel A La Cart restoranları, hem kendi otellerinin tanıtımı, hem pazarlama ve satışı için bölgenin kalkınmana ve güzelleşmesi destek amaçlı kurulabilir.

Özel çimle döşenmiş "Dünyanın en uzun çim üstünde yürüyüş yolu" yaratılabilir. Yani 10 ila 15 kilometrelik meyve ağaçları ile süslenmiş dünyanın en iddialı FRUITROAD sağlık parkuru kurulabilir.

Belek bölgesinde botanik bahçe, bir tropikal yaşam alanı yaratarak, dünyanın her yerinden en nadide bitkiler getirilip, yaşayan bir doğa müzesi kurulabilir.

Belek’te merkezi bir bölgeye, dünyanın en büyük suni gölet'i yapılarak  tropikal kuşlar (Flamingolar, , vs.) getirilip "Vitamin Village" kurulabilir.

Vitalroute adı altında organik ürünlerin yetiştiği seralar, bahçelerin etrafından 10 - 15 kilometrelik bir sağlık parkuru kurularak, butik klinikler yerleştirilebilir.

BETÜYAP bir Belek Kriterleri yayınlayarak, hizmet anlayışında dünyada iddasını artırarak öncü destinasyon durumuna çakabilir. BETÜYAP tüm otellerden plastiği çıkardığını deklare edebilir, ayrıca AllOrganic adı altında  kendi sebzesini kendi bölgesinde yetiştiren dünyanın ilk destinasyonu olabilir.

Aspendos Tiyatrosu’nun bir kopyasını andıran Belek Arena kurulabilir

Belek  Bahçesi marka yapılarak, bu bahçelerden çıkan ürünleri "Organik Workshop"lar ile hem otel içi, hem de yurtdışından etkinliklerde bir tanıtım pazarlama ve satış desteği olarak kullanabilir,  belki bu bahçelerde yetişen pamuktan yapılan organik tişörtleri, havluları kendi otellerinde sunulabilir.

Aspendos Tiyatrosu’nun bir kopyasını andıran Belek Arena kurularak, yılın 200 günü dünya sanatçıları ile dünya çapında bir şov otmesferi yaratılabilir.

AB fonları ile en seçkin otellerde hizmet verecek personel ve yöneticileri yetiştirecek, zaman içinde dünyada tanınan marka bir eğitim merkezine dönüşecek İsviçre modeli benzeri  "Belek otelcilik yüksek okulu" kurulabilir.

Türk siyaseti Belek örneğini, yeni kaynak oluşturma ve mevcut kaynakları koruma ve geliştirme modellerinin "hedef dürbününün içine" alarak, yerel kalkınma planlarında varı yok etmeden yeni ve güçlü yatırım ve gelişim sahalarının projelendirilmelerinde, değişik tarz ve özellikle Anadolu’da butik otel destinasyon geliştirme konseptinde bir model olarak aşılamalıdır.

Bütünsel altyapı gücü ile büyüleyiciyi hizmet, yoğun istihdam ve sürdürebilir kalkınma ile daimi yaşanabilir mutlu yöreler  yaratılabilir.

Bu mümkün…

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.