Turizmin ayak izi: Sorun mu, çözüm mü?

Turizm, 20’nci yüzyılın ortalarından itibaren küresel ölçekte hızla büyüyen bir sektör haline gelmiş; ekonomik kalkınma, kültürel alışveriş ve sosyal etkileşim açısından pek çok olumlu katkı sunmuştur. Ancak bu büyüme, beraberinde ciddi çevresel ve toplumsal sorunlar da getirmiştir.

Tuğba Nur Uzal Tuğba Nur Uzal 06/08/2025 20:07
Turizmin ayak izi: Sorun mu, çözüm mü?

Günümüzde sürdürülebilirlik tartışmalarında turizm, hem olumsuz etkiler üreten bir sektör hem de dönüştürücü güce sahip bir araç olarak ele alınmaktadır.

Turizmin olumsuz ‘Ayak İzi’: Tüketim, tahribat ve eşitsizlik

Küresel turizmin yaygınlaşması, özellikle doğal alanlar, tarihi bölgeler ve kıyı şeritleri üzerinde büyük bir baskı yaratmaktadır. Bu baskının başlıca unsurları şunlardır:

Çevresel tahribat: Turizme bağlı inşaat faaliyetleri, habitat kaybı, su kaynaklarının aşırı kullanımı, atık sorunu ve karbon salımı gibi çevresel etkiler;

Aşırı turizm (Overtourism): Belirli destinasyonlara yoğun sezonlarda gerçekleşen aşırı turist akışı, yerel halkın yaşam kalitesini düşürmekte, altyapıyı zorlamakta ve kültürel mirası tehdit etmektedir;

Sosyo-ekonomik eşitsizlik: Turizm gelirinin yerel halka eşit dağılmaması, mevsimlik iş gücünün güvencesizliği ve kültürel kimliğin pazarlanması gibi sorunlar da turizmin eleştiri aldığı alanlardandır.

Bu bağlamda, plansız ve kâr odaklı turizm modelleri sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin önünde bir engel teşkil etmektedir.

Turizmin dönüştürücü gücü: Bilinç, katılım ve koruma

Öte yandan, doğru şekilde planlandığında ve yönetildiğinde turizm, sürdürülebilirlik açısından bir çözüm alanı da yaratabilir:

Çevre Bilinci: Ekoturizm ve doğa temelli turizm türleri sayesinde hem turistler hem de yerel halk çevre koruma konusunda bilinçlenmektedir.

Kültürel koruma ve yeniden canlandırma: Yerel zanaatlar, gelenekler, dil ve yemek kültürü gibi ögelerin turizm yoluyla tanıtılması, bu değerlerin korunmasına katkı sunmaktadır.

Yerel ekonomiye katkı: Sürdürülebilir turizm, büyük yatırım zincirleri yerine küçük işletmeleri ve yerel girişimleri destekleyerek ekonomik adaleti teşvik eder.

Toplumsal katılım: Katılımcı planlama ile yerel halk turizm sürecine dahil edilerek aidiyet duygusu ve sahiplenme artırılır.

Kritik soru: Ne tür bir turizm?

Buradaki temel soru, “turizm iyi mi kötü mü?” değil; “nasıl bir turizm?” sorusudur. Turizmin etkisi, uygulanan modelin niteliğine bağlıdır. Toplum temelli, düşük etkili ve uzun vadeli fayda odaklı turizm anlayışları ile hem gezegenin sınırlarına saygılı olunabilir hem de turizm sektörü kalkınmanın taşıyıcısı hâline gelebilir.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.