Turizmde BRICS Bloğu çatlağı

Turizmde umut BRICS bloğundan yeterli talep gelmiyor. Dünya turizminde, gelişmenin yeni motoru olarak ilan edilen BRICS ülkeleri bloğu umulanı vermedi. Turizmdatabank'ta yer alan habere göre, farklı coğrafyalarda bulunan ve farklı talep yapılarına sahip olan; Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika şeklinde toplulaştırılan BRICS ülkelerinin turizm dinamikleri, Çin hariç ciddi kayıplar yaşıyor.

BRICS bloğunda Çin yalnız kaldı

Özellikle tatil amaçlı yurtdışı seyahat trafiğinin uzun yıllar sürükleyicisi olacağı ileri sürülen bu ülkelerde; ekonomik sıkıntılar, siyasi gerginlikler gibi nedenler, turizmin büyümesini de yavaşlattı. 2011’den bu yana; Avrupa ve Asya merkezli iktisadi ve siyasi sorunlarla uğraşan dünya turizmi, özellikle yurtdışı çıkışlarda yavaşlama gösterdi.

Çıkışlarda büyüme yavaşladı ama

IPK International tarafından açıklanan tahminlere göre, 2016 yılında yurtdışı seyahatlerde büyüme yüzde 4’ün altında kaldı. Dünyanın yaşadığı tüm çelişkilere ve çatışmalara rağmen kurum, yurtdışı seyahatlerin 2017’de yüzde 4-5 bandında büyüyeceğini iddia ediyor.

Rusya ve Brezilya boşluk yarattı

Yurtdışı seyahatlerde 2016’da Rusya yüzde 20’den fazla, Brezilya ise yüzde 15 dolayında gerileme yaşadı. Bu düşüşler doğrudan tatil amaçlı çıkışlar ele alındığında daha yüksek seviyelerde.

Asya ve Çin liderliği sürüyor

Öte yandan 2016’da görülen bu yavaşlama eğilimine rağmen, Çin liderliğindeki Asya bölgesi, yurtdışı çıkışlarda en dinamik pazarları oluşturdu. IPK International tahminlerine göre 2016’nın 8 ayında dünyada yurtdışı çıkışlar yüzde 3,9 gelişti. Yüzde 18 gelişen Çin en dinamik ülke olurken onu, yüzde 11 artışla Güney Kore izledi.

Öte yandan BRICS içinde yer alan Güney Afrika’da yurtdışı seyahatler yüzde 6 dolayında, Kuzey Amerika ve Karaibler’de ise yüzde 4 dolayında büyüdü. Avrupa’da ise büyüme yüzde 3’ün altında kaldı.

2017 için hala umutlular

Diğer yandan 2017’de yurtdışı çıkışlarda yüzde 4-5 büyüme uman kurum IPK; Asya’nın büyümesinin yüzde 6, Amerika bölgelerini de yüzde 5 dolayında öngördü. Avrupa için beklenen gelişme ise yüzde 4.