Turizm Okulu Öğrencisi Olmak

Ceren Ersöz Ceren Ersöz 31/12/2019 23:40

Turizmin ülkemize kattığı değerler saymakla bitmez. Sistemin düzgün yapılandırılmadığı yerlerde turizm -her sektörde olabileceği gibi- çevreye zarar verici bir etken de olabilir. Diğer taraftan, turizmde düzgün yapılanmanın yarattığı kalkınma ve kazancın ekonomide dolaylı olarak oluşturduğu katkı aşikardır.

Turizmin ülkemizde halk arasında genel olarak olumlu karşılandığı ve ekonomiye katkı sağladığı düşünülürken, turizm öğrencisi olmak sanki boş yere okumak gibi algılanıyor. İster iki yıllık meslek yüksek okulu olsun isterse dört yıllık lisans programı, ister bir dili ana dili gibi konuşurken ikinci yabancı dil zorunlu olarak öğretilsin ya da bütün dersler işletme fakültesi mantığında verilsin fark etmiyor. Okuduğunuz programın adında “turizm” kelimesi geçiyorsa sizi dinleyen insanların yüz ifadesi değişiveriyor.

Okula ilk girdiğim dönemlerde, çok eski arkadaşlarım dahil pek çok insan benim bölümümü küçümsemişti. Kız kardeşim haricinde ailemde okuduğum mesleğin değerli olduğunu düşünen hiç kimse yoktu. Öyle ki ailem tanıdıklarımıza turizm okuduğumu söylemek dahi istemiyordu çünkü tanıdıklarımız turizm okuduğumu duyunca mezun olduğumda vasıfsız işlerde uğraşacağımı düşünüyorlardı. Yeni tanıştığım insanlarda da tepkiler çok farklı değildi.

Turizm okuyan bir öğrenci olarak maruz kaldığım cesaret kırıcı tepkileri kimi zaman umursamadım ya da bu tarz tepkilere sinirlenip bölümümü savunmaya çalıştım. Ancak turizmden vazgeçmedim. Bölümümü değiştirmedim ya da yeniden üniversite sınavlarına hazırlanmakla uğraşmadım. Kendimi elimden geldiği kadar yetiştirmeye çalıştım.

Türkiye’de bu sektör, ağırlıklı olarak turizm eğitimi almamış insanlar tarafından yürütülüyor. Elbette bu alanda tecrübenin ve çok çalışmanın en büyük değerleri teşkil ettiği açık. Ancak turizm eğitimi almayıp tecrübeleriyle iyi bir pozisyona gelmiş insanlar bile turizm eğitimi almış insanlara yöneliyor. Onlar da kendilerini dışarıdan eğitimlerle sürekli geliştirmeye çalışıyor. Onların görüşü de aynı: Turizmde yetişmiş insanlara her zaman ihtiyaç var, çünkü onların yaklaşımları ve bağlılıkları sırf bu işe yönelmiş. Yani turizm eğitimi turizmin sağladığı katkı açısından hizmette kalitenin arttırılması, daha fazla verimin alınması ve turizmin verebileceği zararların önlenmesi için değer taşıyor.

Meslek liselerinde okuyup bu zamana kadar beş altı farklı kurumsal turizm firmasında staj yapmış pek çok arkadaşım var. Onların sektör hakkında edindiği tecrübeler ve aldıkları eğitim onların ülkemizde bu sektörün gelişimi için değerli insan kaynağı olduğunu kanıtlıyor ama ne yazık ki onlar da çevrelerinden hak ettikleri değeri ve saygıyı bulamayabiliyorlar. Bir zaman gelip de kendi değerlerini gösterebilirlerse, alınan tepkiler bambaşka oluyor.

Bugün bunu yazıyı yazıyorum, çünkü bugün staj yaptığım firmayı ve pozisyonumu söylediğimde insanların yüzlerinde gördüğüm ifadeyle bu bölüme girdiğim zamanda gördüğüm ifade arasında büyük bir fark var. Bugün ikinci yabancı dil seviyemi ilerlettiğimi gördüklerinde, yurt dışı değişim programında eğitim aldığımı duyduklarında, yaptığım işleri gördüklerinde iki üç sene önceye göre bir değişim var. Onlar şaşırıyorlar ya da ilk zamanki tepkilerini tamamen unutmuş gibi yapıp benimle gurur duyduklarını söylüyorlar. Bense gülümsüyorum ve bu farkı onlara yaşatabildiğim için kendimle gurur duyuyorum. “Daha da iyi haberlerimi duyarsınız inşallah”, demeyi de hiç unutmuyorum tabii ki.

Bugün görüyorum ki benimle aynı dönemde üniversiteye girip başka bölümler okuyan insanlardan çok daha iyi durumdayım. İyi ki söylenenlere kulak asmayıp yoluma devam etmişim ve umudumu hiçbir zaman yitirmemişim.

Turizm öğrencileri de asla vazgeçmeyip kendi değerlerini göstermeli. Zira, bu şekilde turizm eğitimi hakkında olumsuz yargılar yıkılabilir. İnsanların bizim bölümümüz hakkında dile getirdikleri cesaret kırıcı söylemler, çoğu zaman onların bizim neler yapabileceğimizi bilmemesinden kaynaklanıyor. Onlara “haydi bu tarz yargılarınızı bırakın, muasır medeniyetler seviyesine çıkalım” demenin en güzel yolu da, turizm bölümlerinin sektör için ne kadar faydalı olduğunu göstermekten geçiyor.

İnanıyorum ki, ben bu şekilde çevremdeki bütün insanların turizm öğrenciliğine bakışını değiştirebilirim. Biliyorum ki buna inanan tüm turizm öğrencileri de yapabilir.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.