Turizm Bakanı'na açık mektup
Bentour’un CEO’su Kadir Uğur, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’a hitaben yazdığı mektupta, turizm sektöründe yaşanan krizin aşılması konusundaki önerilerini sıraladı.

Değerli Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal Bey
4 aya yakın bir zamandır Türkiyemiz’in en önemli bakanlıklarından biri olan Kültür ve Turizm Bakanlığı görevini yürütüyorsunuz. Bu konuya yabancı olmanıza rağmen, büyük bir enerji ile hem bu işi anlamaya, hem de önünüze gelen dağ gibi problemleri çözmeye çalışıyorsunuz. Biliyorum, görüyorum; geceniz, gündüzünüz yok. Hep iştesiniz, hep çalışıyorsunuz. Keşke sizden önceki bakanımız Ömer Çelik de sizin gibi çalışsaydı. Bugün önünüzde biçmeye hazır bir ürününüz olurdu.
Neyse, eskiye dönmek bizim işimiz değil. Sizlerin ve bizlerin önünde duran dağ gibi duran problemler var. Asıl yapılması gereken, bu problemleri çözmek. Frankfurt’daki buluşmamızda size aktardığım noktaların bazıları, yeni çıkan kararnamelerde göz önünde bulundurulmuş. Çok teşekkür ederim.
Türkiye turizmini tekrar eski güzel günlerine getirebilmek için, üzerinde durulması gereke 3 önemli konu var.
1-Sükunetin, huzurun geri gelmesi. Terör örgütlerinin turiste yönelik tehditlerinin ortadan kalkması gerekir.
2-İmajımızı kamuoyu önünde tekrar yükseltmek için, gerekli reklamların bir an önce devreye girmesi.
Batı Avrupa için önemli bir reklam bütçesinin evreye sokulması şart. ( 150 Milyon USD civarında)
3-Turist kaynağının desteklenmesi. Burada kaynaktan kastım Türkiye’ye turist getiren tur operatörlerinin desteklenmesi.
Suyun kaynağının kuruması, nehir ve gölleri de kurutur. Su kaynaktan gelmeyince, nehir su taşıyamıyor, göl dolmuyor ve her şey kuruyor. Burada nehirden kastım, turist taşıyan şirketler, uçak, gemi, otobüstür. Göl ile de, otelleri kast ediyorum.
Turisti bulan, gitmesi için ikna eden, tur operatörüdür. Çıkan kararname de 400 bin turist getiren A Grubu Belgeli acenteye, belli avantajlar sağlanıyor. A Grubu Belgeli acentalar, toplamın % 10’unu ancak buluyor. Buda 3,5 milyon civarında. Bu acenteler destekleniyor, diğer %90’ını getiren acenteler desteklenmiyor.
Bu da kartelleşmeyi, tekelleşmeyi koruyan bir destek anlamına geliyor.Yani mevcut durum, biz tur operatörlerini bu çok az sayıdaki A Grubu Belgeli acentelere yönlendiriyor. 100 bin kişi getiren bir acente az mı getiriyor? İş yaptığı memlekette, mesela Danimarka’da 4 milyon kişi yaşıyorsa, 100 bin kişi çok önemli bir rakamdır.
80 milyonluk Almanya’dan getirilebilen ile kıyaslanamaz. Yanİ, çıkarılan desteklerin işe yaraması için, ince detayların göz önüne alınmasını gerekiyor. Çıkarılan teşvikler kaynağa değil, kaynağın beslediği yerlere oluyor. Kaynak tekrar işlevine kavuştuğu zaman, kaynaktan beslenen yerlerin zaten teşviğe veya desteğe ihtiyacı kalmıyor.
Ayrıca, uçak başına verilecek olan desteği de pek anlayamadık. (Uçak başına 6500 USD) Uçak var 189 koltuk, uçak var 216 koltuk, uçak var 300 koltuk. Burada alınan risklerin dağılımı belli değil.
Diğer taraftan , bilhassa Avrupa’da tur operatörlerini rencide eden konuşmanız hakkında size bir kaç cümle yazmak istiyorum.
Hiç bir tur operatörü fiyatlar düşsün diye gelen rezervasyonları elinde tutma imkânına sahip değildir. Fiyatın düşmesini hiçbir zaman istemeyen, seyahat acentesi veya tur operatörüdür. Çünkü fiyatlar düştükçe, kar da düşmektedir. Seyahat acentesi, tur operatöründen ortalama % 10 komisyon alır. Bu acente için ciro çok önemlidir. 1000 Euro’ya tatil satmayı, 500 Euro’ya tatil satmaya tercih eder. Çünkü pahalı sattığı tatilden çok daha fazla kar eder.
Ayrıca, erken rezervasyon bitiş tarihleri, rezervasyonları otele göndermede önemli bir faktör oluşturuyor. Sizi bu konuda kim bilgilendirdi bilemiyorum? Ama tamamiyle yanlış bir bilgilendirme olduğunu söyleyebilirim.
İnşallah çok yakın bir zamanda memleketimiz huzura kavuşur, bütün bu problemler de kendiliğinden ortadan kalkar.
ITB de görüşmek üzere.
Saygılarımı arz ederim.
Kadir Uğur
CEO
Bentour Türkei Reisen AG
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: