Kurumsal kimlik, yenilenme vurgusunun renklerden çizgilere, görsel dilden basılı malzemelerin tasarımına kadar her yerde hissedildiği ve aynı zamanda markanın güçlü mirasına da sahip çıkılarak hazırlanan bir çalışmayı kapsıyor. The Marmara’nın kuruluşu itibarı ile kullandığı lacivert, geleceğine de yön vermeye devam ediyor. Logo tasarımında The Marmara’nın simgesi olan kuş, aslına sadık kalınarak yeniden tasarlanarak, köklü marka mirasına gönderme yapılırken; yazı karakterindeki yenilenme, markanın çağdaş ve yenilikçi Modern Türk kimliğini temsil ediyor.


İstanbul’un Mirası, The Marmara Collection’da Yaşıyor
The Marmara logosu, sanat, tarih ve kültürel değerlerle iç içe yaşayan, bambaşka bir estetik anlayışın ürününü temsil ediyor. 21 yıldır bu güçlü markayı temsil eden kuş, “Efsane İstanbul: Bizantion'dan İstanbul'a - Bir Başkentin 8.000 Yılı” sergisinde de sunulmuş olan, orijinali İstanbul Arkeoloji müzesinde korunan, 13’üncü yüzyıla ait bir Bizans kasesinden alıyor ilhamını. Kasenin üzerindeki kuş ikonu, 1990 Mayıs’ında; Ardıç Gürsel, Bike Gürsel ve Kaan Gürsel’in ortak arkadaşı ressam Dimitri Monditch tarafından ilk defa The Marmara logosuna konduruluyor. 2000’li yılların ortalarında, Monsieur Christian Allart tarafından revize edilerek uzun yıllar kullanılıyor. Logonun 21.’inci yüzyıl minimal yaşam tarzını yansıtan son versiyonu Londra merkezli dünyanın en büyük ajanslarından biri olan Dragon Rouge tarafından tasarlanıyor.

Rezidans, venue ve otellere sahip olan The Marmara Grubu, bünyesinde olan tüm birimleri önemli bir koleksiyonun değerli parçası olarak görüyor. Koleksiyonun her bir parçasında ilham veren lokasyonlarda, farklı deneyim ve gerçek misafirperverlik sunulduğunun tek bir imzayla duyurulması amacıyla The Marmara Collection olarak adını değiştiriyor. Ve bundan 800 yıl önce İstanbul’a konan kuş, The Marmara Collection logosunun yer aldığı yerlerden İstanbul’u, Akdeniz’i ve Okyanus’u gözlemeye, misafirlerinin içini ısıtmaya devam ediyor.