Teknede Tatil...

Bir teknede kamaranın penceresine vuran dalganın sesiyle uyanıp, denizin maviliğinde birkaç kulaç attıktan, sonra güvertede bekleyen kahvaltı masasına oturmakla başlayan tatil günlerini yaşayanların sayısı artıyor...

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 08/04/2021 12:47
Teknede Tatil...

Dünyayı etkisi altına alan salgın hastalık nedeniyle, kalabalıktan uzaklaşmak zorunluluğu tatil alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Tatil yapmaktan ziyade insanların şehirlerden, apartman yaşamından 'başımı alıp gideyim' dercesine kaçma isteğini yaşadığı pandemi günlerinde kalabalık turlar yerine, 4-6 kişiyi aşmayan küçük gruplar halinde, ailece, küçük bir butik otel, bir apart otel, bir çiftlik evinde, bir çadır ya da karavanda tatil yapmak revaçta. Tatilin bireyselleştiği seyahat alternatiflerinden biri de bir teknede bir yatta denizde, izole tatil de diğer bir revaçta olan tatil alternatifi. 

Issız koylar arası dolaşan bir teknede, denizin tuz ve yosun kokuları arasında sürekli değişen manzarayı seyre dalmak, yataktan kalkıp denize atlayarak denizde yüzü yıkamak ve kahvaltıya oturmak... Güvertede güneşlemek, akvaryum gibi denizden sahiline çıkıp doğanın yeşili ile buluşmak, oltayla balık tutmayı denemek, tutamayınca, akşam balıkçıdan satın alınmış teknenin buzdolabındaki balıkları kızartıp, mehtap ve denizi yaşamak...

Böyle bir tatil, Güney Ege bölgemizin Bodrum Marmaris, Didim, Göcek Akyaka, Datça, Fethiye gibi sahil beldelerimizde, Mavi Yolculuk adıyla yapılan Bodrum-Gökova Körfezi, Datça Yarımadası, Bozburun, Marmaris ve Fethiye arasındaki yüzlerce maviyle yeşilin buluştuğu koylar arasında Gulet adı verilen teknelerde mümkün.

Günübirlik ya da birkaç günlük kiralanılan teknelerde yemek pişirme ve servis hizmeti yanında tatilcilere su ve sıcak içecekler ücretsiz olarak veriliyor, Menü listesine göre kumanya ile soğuk içecek alışverişlerini kendileri yapabildiği gibi, tekne personeli alış veriş yapabiliyormuş.

Ülkemizdeki Mavi Yolculuğun tarihi, ünlü edebiyatçımız Halikarnas Balıkçısı, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın 1960’lı yıllarda arkadaşlarıyla balıkçı tekneleriyle Bodrum ve Gökova Körfezi’ndeki koylarda, gündüzleri kıyılardaki ören yerlerinin ziyaret edildiği, akşamları teknede balıkların yenilip mehtapta edebiyat sohbetlerinin yapıldığı gezilere uzanıyor.

Bugünkü mavi yapıldığı teknelerin ataları Tırandil, Aynakıç, Gulet adıyla balıkçılık, süngercilik, taşımacılkta kullanılan boyunun gövde genişliğinin 3 katından fazla olmadığı teknelermiş. Sedir, kızıl çam ve okaliptustan yapılan, tek direkli teknelere zamanla motor ilave edilmiş.

Baş ve kıç tarafı sivri olan tırhandil ve kıç tarafı kesik ve köşeli olan aynakıç’ın aksine guletlerin kıç kısmı daha fazla düz alan elde etmek için yuvarlak olarak yapılmış. Turizmin gelişmesiyle birlikte ahşap teknelere kabin ilave edilerek konfor arttırılmış, yıldızlı otellerdeki konforu aratmayacak donanıma sahip olmuş günümüzde.

Geçmiş yıllarda kabin satışı ile her limanda yeni bir tatilcinin teknelere alındığı 6 kabin sayısına sahip guletler 12 kişiye kadar yolcu alabiliyorlarmış. Geçtiğimiz yıl guletler yerine  3 kabinli küçük tekneler tercih edilmiş. Özellikle ailelerin büyük ilgi gösterdiği  ıssız bir koyda doğanın sessizliğini yaşandığı bir tekne tatiline, bu yıl ilgi  daha büyük olacakmış gibi görünüyor.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.