Sandık demokrasinin namusudur

Pazar gününden beri TÜRSAB seçimleriyle ilgili, “Ne oluyor, ne olacak?” diye birbirinize soruyorsunuz değil mi? Peki, nedir bizi bu sorulara götüren?

28/11/2017 23:01
Sandık demokrasinin namusudur

Hüseyin Kurt

Kıymetli delegeler, biliyoruz ki hepiniz pazar gününden beri TÜRSAB seçimleriyle ilgili, “Ne oluyor, ne olacak?” diye birbirinize soruyorsunuz…

Peki, nedir bizi bu sorulara götüren?

Sizlerin de bildiği gibi, pazar gününe aşağıda detayını verdiğim "Erteleme mesajı" ve hemen akabinde gerçekleşen Başkanın "Aday olmayacağım" açıklamasıyla başladık.

Aslında pazar gününü önemli kılan bir detay daha vardı.

Malumlarınız olduğu üzere, TÜRSAB 23'üncü Olağan Genel Kurulu ilk toplantısı, 26 Kasım 2017 Pazar günü saat 10.30’da, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Rumeli Salonu, Harbiye / İstanbul adresinde yapıldı.

İlk toplantıda çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle, ikinci toplantının aynı adreste, aynı gündemle, 02 Aralık 2017 Cumartesi günü saat 10.30’da, seçimlerin ise ikinci toplantıyı takip eden 03 Aralık 2017 Pazar günü, 09.00-17.00 saatleri arasında çoğunluk aranmaksızın gerçekleştirilmesi, bakanlık yetkilisi tarafından tutanak altına alındı.

"Sayın Üyemiz, (26 Kasım’da gönderilen)

Yönetim Kurulumuzun, 24.11.2017 tarih ve 57 no.lu olağanüstü toplantısında alınan karar gereği 23.Olağan Genel Kurulumuz ertelenmiştir. Söz konusu karar aşağıda siz değerli üyelerimizin dikkatlerine önemle sunulur.

Genel Kurul hazırlık sürecinde yaşanan bazı hususlar nedeniyle, Genel Kurulun selameti açısından aşağıdaki kararın alınması zarureti hasıl olmuştur.

Bu nedenle; Genel Kurul öncesinde gerek sözlü, gerekse sosyal medyada üyeler arasında meydana gelen yazışma trafiğine bağlı olarak ortamın gerginleştiğinin tespit edilmesi ve Genel Kurula katılacak üyeler arasında önemli bir kutuplaşmanın meydana gelmesi, dolayısıyla Genel Kurul salonunda ciddi bir kaos yaşanacağı öngörüldüğünden ve toplantı esnasında huzur ve sükunetin kontrol edilmesinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından 23.Olağan Genel Kurulun ertelenmesine, oybirliği ile karar verildi.”

Saygılarımızla

TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ

(TÜRSAB)"

Kanunun emredici hükmü; seçimlerin her iki senede bir Kasım ayında yapılacağını söyler. (1618 sayılı K. M 34/A) TÜRSAB Yönetim Kurulu kanunun emredici hükmünü değiştirecek bir karar alamaz.

Bu karar 'Yok' hükmündedir! 5632 Sayılı Kanun uyarınca genel kurulun güvenliği bakanlık temsilcisi tarafından sağlanır. Olası yazışma trafiği, söylenti erteleme sebebi olamaz!

5632 Sayılı kanunun 3. Kısım hükümleri uygulanır. 49. Maddenin son cümlesi Genel Kurulun "Bakanlar Kurulu" kararı ile ertelenebileceğini belirtmektedir. TÜRSAB Yönetim Kurulu'nun böyle bir yetkisi yoktur.

27 Kasım tarihinde bakanlık sitesinde yayınlanan Hazirun listesine rağmen 28 Kasım tarihinde TÜRSAB Genel Merkez'den ve kendine bağlı BYK'lardan üyelere yönlendirilen “Genel Kurulun yapılacağı” hususunda yer  alan yoğun bildirimler asılsızdır" mesajının dayanak noktası nedir? TÜRSAB Yönetim Kurulu kendini Bakanlar Kurulu yerine mi koymaktadır? Bu mesajı hangi yetkiye dayanarak kullanmaktadır?

Acaba yapılmaya çalışılan "Sandıktan kaçmak" mıdır?

Peki, neden 'Yetkisiz bir yetki' kullanılmaya çalışılmaktadır?

Güvenlik endişesi adı altında yaratılmaya çalışılan, kaybedeceğini öngördüğü seçimden "Aday olmayacağım" diyerek çekilmek midir?

Güvenlik gerekçesiyle birlik seçimini ertelemek, dünyanın her yerinden ülkemize turist getiren bizler başta olmak üzere, yurdumuzun her noktasında güvenliği ve huzuru sağlayan kamu otoritesi ve güvenlik güçleri için büyük haksızlıktır.

Gayet tabii özel güvenliğin dışındaki güvenlik güçlerimiz, İstanbul’un göbeğinde bulunan kongre merkezinde de her birlik, vakıf, kulüp, dernek seçiminde aldığı gibi gerekli tedbirleri alacaktır.

Kendi birlik seçimini güvenlik endişesiyle gerçekleştiremeyen seyahat acentaları, güzide ülkemize dünyadan nasıl turist davet edecektir?

Yaklaşık yüz civarında paydaşı besleyen büyük bir eko sistem olan turizm sektörünü baltalayacak, dünyada ülkemiz adına güvenlik endişesi yaratacak ve imajımıza çok büyük zarar verecek bu algı yönetimi asla kabul edilemez!

Seçimlerin ertelenmesi, zaten zor günler yaşayan sektörümüzü daha da içinden çıkılmaz bir hale getirecektir. Güvenlik endişesi adı altında seçimden ve sandıktan kaçılmaz! Sandık demokrasinin namusudur.

Seçimin bir an önce yapılması ve üyelerimizin sektörümüz, ülkemiz ve ekonomimiz için üretmeye devam etmesi sağlanmalıdır.

Bakanlığımızın bu konuda demokrasiden ve sandıktan yana tavır alarak, delegelerin iradesine sahip çıkacağına şüphemiz yoktur.

Tarihin en yüksek katılımı (5000’e yakın delege) olacak 23. Olağan Genel Kurulumuz bundan önceki genel kurullarımızdaki gibi sükunet, huzur ve sandıktan çıkacak demokrasi ile tamamlanacaktır.

Şenlik havası ve demokrasi şöleninde geçecek olan Genel Kurulumuzun diğer birlik, yapı ve kuruluşların seçimlerine örnek olmasını temenni ederim."


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.