Salda Gölü ve Salda Köyü…

Salda gölünün bembeyaz kıyısına yıllar sonra yeniden indiğimde, çekilen suyun yerinde beyaz örtünün kapladığı alanın büyümüş olduğunu görüyorum.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 13/01/2020 12:01
Salda Gölü ve Salda Köyü…

Burdur-Denizli yolunda Salda köy kavşağından göl kıyısına gelenler için hazırlanan park yerine ulaştığımda akşam vakti yaklaşıyordu. Park yerinin hemen bitişiğinde kurulu küçük bir köy pazarının tezgahları ile ahşap bungalovlar göze çarpıyor. Önce güneş batmadan  gölü kıyısına inip fotoğraf çekip yürümek istiyorum.

Gölün turkuaz renkli, berrak suyuna ulaşmak için yürüyeceğim mesafenin uzadığını fark ediyorum. Göl manzarasını fotoğraflayarak beyaz kumsalla suyun buluştuğu noktaya  varıyorum. Suyunu, magnezyum madeninin beyaz renginin maviye dönüştürdüğü göl karşı kıyılarda yeşille, ormanla kucaklaşıyor. Su kenarına inen kısımda Salda yazılı levhanın önünde fotoğraf çektirenleri, selfi yapanları görünce ben de selfi yapıp, Aralık ayının kendini hissettiren soğundan korunmak ve sıcak bir şeyler içmek için bungalovlara yöneliyorum.

Yan yana dizili ahşap Bungalovların birinde bir kafeterya açılmış. Çay ve ceviz ezmesi alıp güneş ışığının yarattığı renk cümbüşünü seyre dalıyorum. Güneşin batmaya başlamasıyla birlikte beyazdan altın sarısına dönüşüyor kumsal. Bungalovlar Yeşilova Kaymakamlığımca yapılmış, gelenlere hizmet veriyor. Kaymakamlıkça işletilen bungalov çalışanları Süleyman, Onur ve Serdar gelenlere hizmet ederken, bilgi de veriyorlar. Batan güneş ışınlarının sarıya dönüştürdüğü  gölün beyaz kumsal ve  tepelikleri, alacakaranlık bastırınca yeniden beyaza dönüşerek bu kez  çevreyi aydınlatıyor adeta.

Yeşilova ilçe merkezine 4 km uzaklıkta olan Salda Gölü ve çevresi 1989 ve 1992 yıllarında I. derece, bazı mahalleri II. derece Doğal Sit Alanı ve son olarak 14.03.2019 tarih ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş. Özel Çevre Koruma Bölgesi, Salda, Doğanbaba, Kayadibi, Işıklar, Düden ve Niyazlar Köyü yerleşim yerlerini kapsıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1193 m yükseklikte ve 47 km2'lik alana sahip olan gölün en derin yeri ise,185 metreye ulaşıyormuş. Çoğunlukla, kızıl çam, kara çamdan oluşan ormanlarla kaplı tepeler ile kayalık arazilerden Salda ve Eşeler çaylarının getirdiği sularla beslenen tektonik gölün suyu tatlı.

Biyolojik çeşitliliğinin yüksek olması sulak alana sahip olmasına borçlu olan Türkiye’nin en derin gölü Salda’nın çevresi,20’si endemik olmak üzere 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türü barındırıyor. İçinde ve çevresinde magnezyum madeni bulunması nedeniyle, beyaz kumsalı ve tepeleri Mars gezegeninin kaya yapısı ile dünyada benzerlik gösterdiği, iki yerden birisi olduğu kabul ediliyormuş.

Küçük bir kafeteryada ceviz ezmesiyle gölde akşam güneşini izleyerek çay yudumlamanın tadına vardığım andan sıyrılarak, Köy Pazarına gidiyorum. Salda Köylülerinin ürünlerini satabilmeleri için tezgahlar kurularak küçük bir Pazar yeri oluşturulmuş. Akşamın geç saatlerinde çoğu kapanmış tezgahlardan birkaç tanesi de ürünlerini topluyor. Fotoğraf çektikten sonra, tezgahındaki, ceviz, badem, kuru incir, ceviz ezmesi toplayan Süleyman Arıkan ile bir süre sohbet ediyorum. Salda isminin nereden geldiğini bana anlatıyor ‘Eskiden köyün erkekleri karşı ormanlardan tomrukları yaptıkları salla taşırlardı. Hava kararıp dağdakiler gecikince, köylüler merak edip, davul çalarak, neredesiniz diye seslenirlerdi. Onlar da, Saldayız, Salda diye cevap verirlerdi. Köyün ve Gölün adı buradan gelme diyor. Gölün suyunun azalış nedenini sorunca, Salda köyünün karşısındaki Eşeler dağını göstererek, ’Yağış yok, eskiden bu zamanlarda kar eksik olmazdı ‘diyor.

Tepenin arkasına kurulu köyün nüfusu azalmış, fotoğraf çekiyorum terk edilmiş duygusu veren konakların, köy evlerinin. Fotoğraf çektiğimi gören bir Salda’lı, ’gençler köyde durmuyor’ diyor, Salda gölüne ziyaretçi çok arttı bu yıl, 3 tane pansiyon var, yetmedi, insanlar çadır kurdu diyor.

Antalya-Burdur-Denizli tur güzergahında bulunan Salda Gölü ve çevresindeki köylerin cazibesi, Burdur Valiliğince tohum dağıtılarak teşvik edilen lavanta bahçelerinden gelen lavanta kokularıyla daha da artacak gibi görünüyor. Salda köyündeki evlerin restore edilmesiyle açılacak, kamp karavan ile çeşitli kategörülerden konaklama tesisleri, lokanta ve kafeteryalar, köyden göçen gençleri geri getirebilir mi, bilinmez ama köy ekonomisinin canlanmasına katkısının büyük olacağı görülmeye başlanmış.

Göl kıyısında konaklamayı Salda köyünde işletmelerin kapalı olması nedeniyle, gerçekleştiremeyerek yola koyuluyoruz. Yeşilova ilçesinin göl kıyısındaki halk plajı ve çeşitli tesislerin levhaları çokluğu Salda Gölünün getirdiği turizm hareketliliğini gösteriyordu. Sezon sonu olması nedeniyle Yeşilova’da da açık yer bulamayınca, başka bir zamanda Salda Gölü kıyısında tatil yapmaya karar verip, Burdur’a gidiyoruz.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.