Restorancılar çok dertli... Virüsün faturasını biz ödemek istemiyoruz

Yeni açıklanan pandemi kısıtlamalarından en çok etkileneceklerin başında yeme içme sektörü geliyor. Haziran ayında atılan yeni normalleşme adımları kapsamında, belini yeni yeni doğrultmaya çalışan esnaf, son kısıtlamaların ardından kara kara düşünmeye başladı.

19/11/2020 11:57
Restorancılar çok dertli... Virüsün faturasını biz ödemek istemiyoruz

Türkiye'deki restoranların sadece yüzde 35'inde paket servis hizmeti bulunurken ertelenen vergi ve kredi ödemeleri de kapıya geldi. Restoran esnafı corona virüsünde ikinci dalgaya çok kötü yakalandı.

Corona virüs tedbirleri kapsamında alınan kararlara göre; restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme-içme yerleri 10.00-20.00 saatleri arasında sadece paket servis ve gel-al hizmeti verecek şekilde açık olabilecek. Saat 20.00'den sonra ise gel-al hizmeti olmayacak, sadece telefonla ya da online sipariş hizmeti verilebilecek.

RESTORAN SAHİPLERİ DESTEK BEKLİYOR

Haziran ayında atılan yeni normalleşme adımları kapsamında, belini yeni yeni doğrultmaya çalışan esnaf, son kısıtlamaların ardından kara kara düşünmeye başladı. Sözcü’ye konuşan restoran sahipleri çok zor durumda olduklarının altını çizerek destek istedi.

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği Genel Başkanı Ramazan Bingöl, Sözcü'ye yaptığı açıklamada restoranları e-ticaret modellerine yönelmeye davet etti. “Şu anda pandemi daha da yükseldi ve restoranların acilen hem paket servise hem de e-ticarete dönmeleri gerekiyor” diyen Bingöl, “Ellerindeki doğal ürünleri de bu sanal pazara sokmaları gerekiyor. Paket serviste üyelerden alınan yüksek komisyonlar nedeniyle sıkıntılar yaşandığını da biliyoruz. Her esnafın paket servis durumu yok” diye konuştu.

“TAM TOPARLAMAYA BAŞLAMIŞKEN…”

Bursalı lokanta işletmecisi Hasip Kıran, tam toparlanmaya başladıkları dönemde yeniden kapatıldıklarını belirterek, “Lokantalar, kafeler, kıraathaneler, kapanacak. AVM, çarşı, pazar açık olacak. Sanki günah keçisi bizmişiz gibi. Mantığımız almıyor.

Paket servisi kime nasıl yapacağız, ne kazanacağız? Bizim işimiz sıcak yemek. Pandemi döneminde ertelenen taksitlerin zamanı geldi ödenecek. Bunun haricinde sigortalar, vergi, kira bunlar nasıl ödenecek kimse bunları düşünmüyor” dedi.

PAKET SERVİSİMİZ YOKTU AMA BAŞLAYACAĞIZ

Konya'da restoran işletmecisi Refik Keskin de destek beklediklerinin altını çizdi. Keskin, “Açıklanan tedbirlerle birlikte şimdi sadece paket servis yapılabilecek. Esnaf olarak zaten zor bir süreçten geçiyoruz. Daha önce işletmemizde paket servis yoktu, dün açıklanan tedbirlerin ardından artık biz de bu dönemi en az hasarla atlatabilmek için paket servise başlayacağız.

Yasak ve kısıtlamalar konulmuşsa esnafa nasıl destek verileceği de düşünülmüştür sanırım” dedi ve ekledi: “Esnaflar olarak elektrik, su, doğalgaz, eleman ve kira gibi birçok girdilerimiz var. Bu süreçte destek bekliyoruz.”

SADECE YÜZDE 35 PAKET SERVİS YAPIYOR

Tüm Restoran ve Turizmciler Derneği'nin verdiği bilgilere göre Türkiye'de 100 bini aşkın yeme içme işletmesi bulunuyor. Paket servis yapan firmalar toplam sektörün yüzde 20'si civarındaydı, pandemiden sonra bu oran yüzde 35'leri buldu.

Yeme içme sektörü 2019'da yaklaşık olarak 120 milyar TL'lik bir ciro yakalamıştı. Bu yıl pandemi etkisiyle yavaşlayan sektörde 3-4 hafta restoranların paket servis harici çalışmaması yaklaşık olarak işlerin yüzde 70 düşmesi, dolayısıyla 6-7 milyar TL'lik bir kayba sebebiyet vermesi öngörülüyor.

“İŞLERİMİZ YÜZDE 70 ETKİLENECEK”

Konya'da lokanta işletmecisi Mehmet Evren, “İş yerimizi 11 ay önce açtık. İş yerini açtıktan 2 ay sonra pandemi süreci başladı. O süreçte işletmemiz kapalıydı ve gerekli desteği alamadık. Şimdi yeniden kısıtlama kararı alındı ama yine bize nasıl destek verileceği açıklanmadı.

Bizde paket servis var. Ama dışarıda müşteri oturtamayacağız. Bu da bizi haliyle zorlayacak ve işlerimizi yüzde 70 oranında etkileyecek. Bu süreçte bizim de ayakta kalabilmemiz için ekonomik olarak desteklenmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“PAKET SERVİSE Mİ DÖNELİM, KAPATALIM MI ŞAŞIRDIK”

Antalya'da yaşayan ve dükkanını 1 yıl önce açtığını belirten Sadık Baş da kısıtlamaların zor durumda bıraktığı bir başka esnaf. Baş, “Maliyetler yüksek, müşteri uygun fiyat bekliyor. Vergiler, kira, eleman parası derken ayakta kalmaya çalışıyorduk. Tam toparladık derken Şubat ayında salgın yasakları başladı. Ben daha öncesinde 150 ila 200 kişilik tabldot yemek veriyordum.

Müşteri portföyüm vardı 300 kişiye kadar. Sonrasında corona geldi, paket servisi yoktu yetiştiremiyordum. Paket servisine dönüyorum derken 3 ay geçti ve tekrar düzenimi eski haline getirdim. Dün itibariyle tekrar 150 kişiye ulaştım. Bugün de böyle olunca tekrardan kapatır mıyız, tekrardan açar mıyız diye düşünmeye başladık. Durumumuz zor” sözleriyle yaşadıkları durumu aktardı.

“BÖYLE GİDERSE AYAKTA TUTMAK ZOR”

Lokantasını kısa bir süre önce devir aldığını dile getiren Okan Aydın şunları söyledi: “Ben lokantayı devir alalı çok uzun bir zaman olmadı. Buraya yüklü miktarda sermaye yatırdım. Amacım müşterilerime kaliteli hizmet sunmaktı. Fakat salgın nedeniyle insanlar dışarıdan yemek yeme konusunda çekiniyor. Bu da biz lokanta işletmecilerini olumsuz etkiliyor. Yemek yapımının bir maliyeti var.

Sonra yanımızda çalıştırdığımız elemanların sigortası, maaşı, kira, vergi gibi birçok giderimiz var. Son gelen kısıtlamalar da işin tuzu biberi oldu. Bu yasaklar bizi oldukça etkileyecektir. Şu anda yaptığımız tek şey işletmemizi ayakta tutmak. Böyle giderse bu da zor görünüyor.”

“VİRÜSÜN FATURASIN BİZ ÖDEMEK İSTEMİYORUZ”

“Bu çok ağır bir karar” diye konuşan Eskişehir Lokantacılar Oda Başkanı Bahar Bilen, “Restoranların, içkili lokantaların zaten bu durumda açmaları söz konusu değil. Onlar tamamen kapatacaklar. Sulu yemek lokantaları işletenlerin de işletmelerini açmaları mümkün değil. Çünkü sulu yemeğin ‘gel al' veya ‘paket servis' olması da mümkün değil. Ya da biraz daha kısıtlı” dedi.

“Sektörde, ekmek arası döner, pide, lahmacun, hamburger satanların haricinde diğer tüm esnaflar dükkanlarını kapatacak. Dolayısıyla bu bizim için çok ağır bir karar” ifadesini kullanan Bilen, “Sanki virüsün kaynağı bizmişiz gibi sadece bizim üzerimizden virüs politikası yürütmek çok yanlış.

DEVLETEN SOMUT DESTEK GELMİYOR

Virüsün faturasını da biz esnaflar ödemek istemiyoruz. Burada çare topyekun, hep beraber fabrikalarına kadar tüm esnafın sokağa çıkma yasağı ile başlar. Yani bir 20 gün neyse kuluçka süresi veya kuruma süresi neyse Çin nasıl yaptıysa komple hayatı durdursunlar. Bedeli neyse hep birlikte ödeyelim. Ama bir kere ödeyelim. Böyle sürekli esnaf üzerinden bir şeyler yapılmasın. Çünkü bizler çok zarar görüyoruz. Çok sıkıntılar yaşıyoruz. Destek de bulamıyoruz. Devletten somut destekler de gelmiyor” dedi.

Yani bir 20 gün neyse kuluçka süresi veya kuruma süresi neyse Çin nasıl yaptıysa komple hayatı durdursunlar. Bedeli neyse hep birlikte ödeyelim. Ama bir kere ödeyelim. Böyle sürekli esnaf üzerinden bir şeyler yapılmasın.

VERGİ VE KREDİ ÖDEMELERİ GELDİ

Borç vadelerinin geldiğini belirten Eskişehir Lokantacılar Oda Başkanı Bilen, “Vergiler şu anda tahakkuk etti. Daha önceden kullandığımız 25 binlik destek kredilerinin de ödemeleri tahakkuk etti. Onlar da devam ediyor. Ciddi rakamlarda kiralarımız var. Devletimizden kontrat üzerinden neyse bu kira bedellerini bize karşılamaları, çalışan personelimiz bu süreçte kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor ama işverenlerimiz çok zor durumda. Esnaflarımız günlük geçinen insanlarımız. Nakit desteğe ihtiyaçları var.

Elektrik giderlerimizi karşılanmasını talep ediyoruz. Stopaj gibi vergilerimizin ötelenmesini istiyoruz. Pandemi bitiş tarihine kadar bu ödemeler ertelenmelidir. 70 güne yakın işletmelerimiz kapalı kalmıştı, başladık. Başlayınca da yüzde 100 kapasite ile başlamadık. Yüzde 25 oranda bir işle başladık. Bu gelirle giderler mi karşılanacak? Geçmişten gelen borçlar mı karşılanacak? Vergiler mi ödenecek?

Kiralar mı ödenecek?” diye konuştu ve ekledi: “Paket servisi yapmayıp yapmak isteyen esnaflara da ayrıca bir külfet geliyor. Kurye alması gerekiyor, motosiklet veya elektrikli bisiklet tarzı bir araç alması gerekiyor. Bize ekstra masraf, sıkıntı getirecek. Bunu da tüm esnaflarımız yapamayacak. Çünkü sulu yemeklerin evlere servis yapılması zor.”

“DÜKKANI KAPATIYORUM! MEBCURUZ”

13 yıldır lokantacılık yapan Halik Pekcan, mecburen dükkanını kapatacağını belirterek, “Biz böyle bir süreçten zaten geçtik. Bu ikinci sürecimiz. İlk süreçte de yaklaşık 3 ay kapalı kaldık. Devlet bütün borçları erteleyerek bir destek sağladı. Tekrar dükkanlarımızı açtığımızda eski işi bulamadık ve ertelenen borçları da ödeyemedik.

Yeni süreçte de bizler sulu yemek sattığımız için maalesef gel al veya paket servis yapmamız mümkün değil. Bu nedenle bu süreçte yeniden dükkanlarımızı kapatmaya mecburuz. Sulu yemeği biz sadece dükkanlarımızda verebiliyoruz. Paket olarak veremiyoruz. Paket servis de gel al da yapamayacağız. Devletin bu konuda nasıl bir desteği olacağını da bilmiyorum” sözlerini kullandı.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.