Otellerde kaliteyi tutturduk, sokakları unuttuk

Hasan Arslan Hasan Arslan 31/12/2019 23:40
Otellerde kaliteyi tutturduk, sokakları unuttuk


Bir yaz akşamından güzeli olmaz. Gün boyu sıcaktan bunalan insanın, hafifçe saçları dalgalandıran rüzgarla serinlemesi kadar güzel bir duygu yoktur herhalde. İşte böyle bir akşamdı benimki de Ayasofya’ya nazır bir otelin bahçesinde otururken hissettiklerim...

***
Bütün güzellik, içinde hoş bir dünya barındırdığım tüm anım bir taksinin duruşuyla yıkıldı. İçinde Köln’de bir araştırma enstitüsünün başında bulunan bir Alman turist, eşi ve otelin genel müdür yardımcısının inmesiyle, akşam keyfi yerini kabusa bıraktı. 

***
Adam, Köln’den yerini ayırttırmış, eşini yanına almış. Bütün bir yıl boyunca çektiği sıkıntı ve derdi İstanbul’un büyüsünde unutmak için Sultanahmet’e gelmiş. Ancak hatayı günün yoğun saatinde tramvay - metroya binerek yapmış.

***
Hırsızlar ya da diğer tabiriyle kapkaççılar, o Alman turistin bütün kredi kartları, pasaportları ve paralarını çalarak, tatilini cehennem azabına çevirmiş. Akşama kadar karakol karakol dolaşmışlar ama nafile. Ne ilgilenen var, ne de elinden bir şey gelen. Arabadan indikleri anın fotoğrafını çekebilsem, size umutsuzluğun karesini gösterebilirdim.

***
İşte o an aklımdan bütün bir yıl boyunca turizmci arkadaşların Türkiye’yi ve İstanbul’u tanıtabilmek için harcadıkları çaba geçti. Bir fuardan öteki fuara koşuşturuyorlardı. Ter içinde ve bazen uykusuz ülkelerini acentelere, turistlere tanıtmanın derdine düşmüşlerdi. Nafile…

***
Beş yıldızlı oteliniz olabilir. Çok iyi servis elemanlarınız ve hatta altın çatal ve bıçak takımı ile servis de yapıyor olabilirsiniz. Ancak sokaklarınız bir yıldızlı bile değilse yapabilecekleriniz sınırlıdır...


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.