Haberde, “Oteller, sokağa çıkma kısıtlaması süresince karşı konulamaz kampanyalarla herkesi kendisine çekmeye çalışıyor. Kaçamağın adı ne zaman 'Yasak var, eve dönemiyorum' olmuş? Otellerde müthiş bir ısrar var, 3 gece kal 2 gün öde kampanyaları mı dersiniz, özel buluşma paketleri mi... 'Gel otelde restoranlar açık, ye, iç, sporunu yap, yasak seni etkilemesin' düşüncesi hakim.

Öte yandan konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edilebiliyor. Neden; hem kaçamak yapılsın, hem rahatça gezilsin diye mi?

Şu an İstanbul'daki otellerin doluluk oranları inanılmaz, 'İş için otelde kalmak zorundayım' diyen eşler; pazartesi eve kesinlikle testle alınmalı. Yasakta otelde hafta sonu tatili yapan arkadaşlarınızla görüşürken bir daha düşünmenizi öneririm. Unutmadan; otelden dönen eş ya da sevgililerin, akıllı saatlerindeki sağlık uygulamasından nabzını mutlaka kontrol edin derim.”

Bu haber üzerine Sosyal Medya’dan tepkilerini dile getiren otelcilerin yaptıkları bazı açıklamaları aynen şöyle:

Mustafa Kılıç: Zaten Pandemiden dolayı kan kaybeden sektörü bu şekilde kötü göstermeniz, otellerimizi kaçamak yeri olarak yazmanız banasızlık cahillik bilgisizlik Çevrenizde yaşadığınız sorunları buraya taşımayın sektörümüzü rahat bırakın yeter. Sektörümüzü evlilik kurumunu zedeleyen bir araç olarak göstermiş olmanızı kınıyoruz tüm Turizm STK’ları size gereken cevabı en üstten verecektir.

Traveller: Bu rezil yazınıza umarım ilk önce kendi de bir çok otelin sahibi olan Turizm Bakanı gereken cevabı verir. Hayatımda bu kadar basit ve avam bir köşe yazısı okumamıştım. Sizin gazetecilik ile alakanız yok. Şahsi tecrübelerinizi paylaştınız sanırım.

Seda Talaş: Sevgili Funda hanim; 19 yillik bir otel ci olarak degersiz,bilinçsiz,ucuz köşe  yazinizdan sadece 2 sonuç cikarabiliyorum...ya sizi otellerde aldatan biriyle beraber oldunuz ve bu sizi cok uzdu ya da   beraber oldugunuz kişiyi  otellerde kacamakla siz aldattiniz.

Mustafa Dinç: Sinema emekçilerine yaptığınız haksız itibarsızlaştırmalardan sonra anlaşılan, şimdi de otelleri ve Otelcileri itibarsızlaştırma gayreti içerisine girmişsiniz. Sırf magazin olsun diye hiç düşünmeden kendi şahsi ilişkilerinizi otelleri kullanarak açıklamaya çalışmanız iğrenç olmuş.

Ayhan Hacıbektaşoğlu: Araştırmadan yazılmış terbiyesizce bir yazı. Otellerin çoğu kapalı, açık olanlar can çekişiyor.

Ahmet Öztunç: Herhalde bu yazıyı pek kimse kaale almamıştır. Daha turizmin, güzel ülkemizin bacasız sanayisi, denmesinin anlamını bilmeyen birinin, bunun hakkında yorum yapması, sanırım pek umursanmaz.

Tarkan Akyüz: Biz turizmciler olarak bu kampanyadan niye haberimiz yok. Ülkede Turizm bitmiş bide böyle saçma sapan şeyler yazıp iyice moralimizi bozmayin. Kalemine sağlık derler ya. Seninde kalemin kırılsın.

Murat Dernek: 27 yıllık bir otelci olarak yazıp yazıp siliyorum. Bu nasıl bir terbiyesizlik, nasıl bir düşüncesizliktir! Hata sizde değil insan yerine koyup o kalemi elinize verenlerde.

Mavi Göl Otel: Deprem, pandemi ve Yasaklar derken bizde sizin sektörümüzü karalamanızla bir daha yıkıldık sizi kınıyoruz... Acaba bizden ne kadar haberiniz var.

Bertuğ Arif Korular: Hanim hangi otelci ile konuştunuz cok merak ediyorum. Bir otelin genel müdürü olarak Nisan 2020 den beri kapalıyız ve personelimiz maaş alamıyor. Açık otellerimiz ise oldukça sıkı denetleniyor ve ihlal yapan oteller aninda kapama cezasına çarptırılıyor. Ayrıca ithamlarınız da cok yersiz olmuş. Gazeteciliğinizden şüphe duyulacak bir haber yapmışsınız. Haber yapmadan önce haber yapacağınız konuyu lütfen iyice bir araştırın. Evde oturarak bir iki telefon ile olmaz bu işler.

Managment GM: İşin kalmadıda otellerimi kaleme aldın sökterden özür dile ki kalemine yaptığın otellciliğe yaptığın saygısızlık sebebiyle kim olduğunu bilelim.

Ceren Öztunc: Çok yazık. Sanırım geçmişinizde otellerle alakalı iyi hatıralarınız yok. 18 yıldır bu sektörde emek veren biri olarak yazınızı üzüntüyle okudum. Siz ve sizin gibi zihniyetlere acıyorum. Bu sektör 2012 yılından beri terör, darbe, savaş ve en son pandemiye karşı ayakta durmaya emekçisine sahip çıkmaya çalışıyor. Sizin gibi gazeteciler oturdukları sıcak koltuklarında sadece kötülüğe çalışan zihniyetleriyle ancak atıp tutuyor hakkımızda. Umarım otel ve turizm şirketi sahibi olan Sn @MehmetNuriErsoy bu yazınıza tepkisini gösterir. Bundan daha basit, daha avam ve bilgisiz bir köşe yazısı daha görmedim. Bahsettiğiniz otel binası sadece göründüğü gibi içindeki çalışanlarına iş imkanı sunmuyor. Tedarik zinciri ve çözüm ortakları var. O binaların hizmet vermemesi bir çok sektörü dolaylı olarak etkiliyor.

F. Özbek: Konaklama sektörünün hepsini kaçamak yeri gibi gösterip olayı habercilik yönüyle değil de uydurma magazinsel haberler yapmak ne size ne de topluma bir şey kazandırmaz sizi kınıyorum.

Önder Durucay: Turizim sektöründen bir haber olduğumuz gördüğüm kadar, kendi mesleğinizde sağlıklı bir şekilde yapamadığınızı bu son yazdığınız yazıyla anlamış bulunmaktayım.

Soner Barım: Şimdi birilerinin bu hanımefendiye bizlerin faaliyet konusunun Turizm olduğunu ülkemizde maalesef son derece yalnız bırakıldığımızı devletimizden neredeyse hiç bir destek alamadan ayakta kalmaya çalıştığımızı faaliyeti mizi sürdürmek için dünyanın hiç bir yerinde olmayan Güvenli Turizm Sertifikası alma zorunluğumuz olduğunu, bu sertifikanın gelen kısıtlamalarda herhangi bir ayrıcalık tanımadığını anlatması lazım.

Ulusal bir medya kurumunun böyle saçma sapan bir yazıyı sorumsuzca yayınlamasının sektörümüz tarafımızdan kınaması ve gerekli düzeltmenin yapılarak bu sektör temsilci ve çalışanlarından özür dilenmesi sağlanmalıdır. Ayıptır yazıktır günahtır...

Barış Türer: Haberleri yok ki her birimiz birer istatistik uzmanı ve matematik mühendisi olduk..

Neriman Çifçioğlu: Bilmeden konuşmak ayıptır.

Atalay Arıcıoğlu: Bu talihsiz ve bilgi dışı habere STK’larımızın ve turizm basınımızın kayıtsız kalmaması ve hanımefendiye bilgilendirici bir yazıyla yaptığının yanlış olduğu aktarılmalıdır. Turizm sahipsiz kalmamalı.

Sabah Gazetesi’nden Funda Karayel imzalı, haberi okumak için: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gunaydin/funda-karayel/2020/12/05/yasakta-oteller-3-gece-2-gun-kampanyalariyla-firsatcilik-yapiyor?