Mersin ve Turizm...

ÖMER FETHİ GÜRER

Her yeride  değişik evrelerde gördüm ama dinlence için uzun yıllardır tercih ettiğim yer Mersin Taşucu Mavi Kenttir. Bölgede sahil boyunca özellikle  Mersin’den  Silifke  arası  yol boyu  tarihin, Yeşilin,mavinin buluşması büyük bir zenginliktir.  Kanlı Divane, Kız Kalesi,Cennet Cehennem  çok kere uğrak verdiğim yerlerdi.     Bölgede her  gelişimde turizmden nasibini alamamış önemli kalıntıları izler  kimi yerde sit alanlarının rastgele yapılaşmalara kurban edilmesine üzülürüm.

Her yıl belki bu yıl  Bilimsel kazı ve kurtarma çalışmaları  artar diye umarım ama Mersinli Kültür  ve Turizm Bakanları dönemi dışında  bölgede büyük bir değişime de rast gelmedim. Belki birkaç girişim çaba  oluyordur ama 1977 yılından beri  bölgede değişim düzensiz anlamsız, çok katlı,  sözde tatil sitelerinin portakal bahçelerinin yerini aldığıdır. Oysa Mersin’den Taşucu  kadar yol boyu adeta tarihi dün sizinledir.

Her adımda ya bir kale ya bir tarihi yapı sizinle yolculuk eder. Bölgede Kanlı Divane dahi tek başına değer bulması gelecek için bir şanstır. Kız Kalesi  ve karada kalan kaleler için 1977 yılında geldiğimde projelerden söz edilirdi. Restoran,otel vs. olacağı da dedikodu idi.  O yıllarda çadırcıların dışında sınırlı yapı vardı.Susanoğlu’da özellikle Adanalıların uğrak noktası idi. Hala tarihi noktalarda değişim olmadı. Kısmı onarılan birkaç yer ile çalışmalar kaldı.  Narlıkuyu ise  sürekli uğrak verdiğim  yerlerdendi.

Son yıllarda “KAZIK” uygulaması özelliğini seyre meraklılar için çekim merkezi olmaktan çıkarmaya başladı. Geçmişte yaz  boyunca yer bulmak olası değildi. Ama şimdi  müşteri olsa da o eksi özelliğinde değil. Balıkçı da ki balık fiyatının iki katına balık satıyorlar. Geçmişte  Narlıkuyu  herkesimin çekim noktası iken şimdilerde adını duyup gelenlerin mekanı haline dönmüş. Yol düzenli olması yinede ilgi noktası olmasına neden oluyor ama  eski tadı yok. Fiyatlar İstanbul’a endekslenmiş. Cennet Cehennem, Mağaralar  gibi alanların dışında kahvaltılık yerleri  dünden daha çok ve ilgi merkezi durumuna gelmiş. Mersin – Taşucu Boğsak arası Hiç şüphesiz çift yol ulaşımda önemli rahatlama sağlasa da trafik ışıkları ve hız sınırı ulaşımı sınırlıyor.

Belki Silifke’ye kadar Erdemli girmeden çevre yolu yapılabilir. Silifke Kalesi ve Müzesi gibi görülecek yerlerine rağmen  adına uygun turizmden yarar  sağlıyormu? Yerli turist dışında  yabancı turist bölgede hiç rastlamadım desem yeridir. Taşucu’da  doğasına göre gerekli dönüşüme erememiş yerlerden.SEKA gibi görünce  dün akla getiren önemli bir sanayi tesisi kalıntıları görünüm kirliliği olmaya devam ediyor. Fabrikadan öte kapsadığı alan ile terk edilmiş konumu değişmeden bu yıla kadar geldi.  Taşucu’nda pazarda üzüm fiyatı marketlerden yüksek. Satıcı ile konuşurken dedi ki marketler tonlarca aldığı için alış sırasından daha ucuza alıyorlar fiyatlar ondan düşük. Durum öylemi  daha çok yerli turist bölgede, onlarda semt pazarının daha iyi olabileceği saplantısı ile pazara gidiyorlar,  satıcı da yaz boyunca “ne kaparsak kar” diye yerli turiste baktığı için fiyatı ona göre ayarlıyor.

Boğsak Aydıncık arasında büyük bir tünel yapımı vardı ve o tünel açılmış. Böylece Mersin’den Antalya gidişte Mersin kısmı nerede ise tamamı çift yola dönüşmüş, ulaşım rahatlamış, bir yıl öncesine göre bölgedeki yapılan en doğru iş. Yol dağdan kıvrım kıvrım giderdi. Çok güzel bir yol olmuş. Mavi Kent ise konaklama noktamız ama bu yıl su sorunun yanında sık sık elektrik kesintisi var.

Mavikent  muhteşem bir yer, deniz orman ile buluştuğu sitede yaşam sakinlik üzerine kurulu. dinlenmek ve deniz ile buluşmak için ideal yer , Mavikent ile anayol arası dağ yolu bakımsız ve bozuk  .Umarım ilgililer   8 km bu bakımsız yola el atar ama Mavi Kent için  en büyük soruna dönüşen  elektrik kesintisi,  elektrikli cihazlar adeta direnişte. Sürekli rastgele elektrik kesintileri ile nerede ise birkaç dakika ara ile gelip giden elektrik ile aletler bozulmamak için uğraşıyor.

Bu nasıl bir elektrik yönetimidir. Bu nasıl bitmez arıza sorunudur. Bu nasıl bir ilgisizliktir. Mum ile yeniden tanışıklık sağlayan  süreç yaşanıyor. Algılamak ve anlamak olası değil. Mersin için doğası, tarihi, denizi için diyecek çok güzel sözler var ama sorunları anlamak algılamak zor. Bu kadar varlığı nasıl sahipsiz bırakırlar. Sudan vazgeçtik elektrik dahi sorun olması neden önlenemiyor.

Bir yerde tarihi zenginliğine sahip çıkmayan, doğasını korumayan, yerli turistten başka geleni olmayan  Mersin bölgesinde   tatil için her şey olsa da insan eliyle çözülecek sorunların varlığı ve ilgisizlik düşündürüyor.Ama 30 yıldır alışkanlıktan vazgeçmiyeceğim için gelecek yıl belki koşullar iyiye erer umudumuz ile  dinlenceye devam ediyoruz.