MERSİN’İN NEFES ALDIĞI YER…
Tarihte Akdeniz kıyılarında tehlike saçan, ticareti engelleyen korsanlara karşı Romalıların M.ö.51 yılında dağlık Klikya’ya vali olarak gönderdiği hitabet sanatının piri Çiçero’ nun hitabet gücünün deniz ve dağ korsanlarını yerleşmeye ikna ettiği söylenen yer, eski adıyla Korykos şehridir. İlk yerleşimin M.Ö 4.yy’a uzandığı Korykos şehrini Heredot’a göre Kıbrıs prensi Gorges kurdurmuş ve Klikya bölgesinin büyük bir limanı olma özelliğini tarih boyunca taşımış. Efsaneye göre kralın falına bakan falcı, kralın güzelliği ile ünlü kızının bir yılan sokması sonunda öleceğini söyler. Kral da kızını korumak için denizin ortasına kale yaptırır (Kızkalesi) ve kızını oraya gönderir. Ancak kaleye götürülen üzüm sepeti içerisinde kaleye sızan yılan prensesi sokar ve öldürür.

Kral kızını yılandan koruyamayan kale, bölgenin en önemli şehirlerinden olan ve zeytinyağı ihraç merkezi korykos limanına korsanlardan korumaya yıllarca devam eder. Korykoslular karadaki kale ile denizdeki kale arasına zincir çekerek korsan gemilerinin limana girişini engellemişler. Kız Kalesi’nde, temiz deniz, mavi bayraklı kumsalı, barındırdığı tarihi mekanları, karpuz çatlatan soğuk sularıyla ünlü yaylalara yakınlığı, Lemas (Limonlu) Çayının aktığı vadinin binbir çeşit bitki örtüsü gibi doğal ve kültürel değerleriyle dolu turizm zenginliği yerli ve yabancı tatilcileri daha uzun süre konaklamaya ve yazlık ev alarak yerleşmeye ikna etmişe benziyor.
Mersin’den Silifke’ye doğru yola çıktığınızda denize paralel giden yolun sağında ve solunda yazlık siteler arasında yol alıyorsunuz. Arada portakal ve limon bahçeleriyle karşılaşıyorsunuz ancak apartman blokları size eşlik etmeye devam ediyor. Ancak, Erdemli’yi birkaç kilometre geçtiğinizde yeşillikler daha sıklaşıyor, Lemas Çayını geçtikten sonra, bahçeler arasında sur duvarları, su kemerleri ve çeşitli yapı kalıntıları size eşlik etmeye başlıyor. Birden denizin ortasında bir muhteşem bir kale görüntüsüyle karşılaşıyorsunuz. Yol kenarında park yerine aracınızı park edip, aracınızdan kendinizi dışarı atar, derin nefes alıp, Korykos’luların bıraktığı sahilden 200 metre denizin ortasındaki kale ile karadaki sur, tiyatro kilise gibi yapı kalıntıları ile göz alabildiğine uzanan sahilde güneşlenenleri seyre dalarsınız. Yolculuğunuzun sıkıcı anlarını unutup, denizde kendinizi yüzerken bulursunuz.

Günümüzde denizin tadını çıkarmak isteyenler için ince kumlu 2 kumsalı, tarihe meraklıların gezmekten bıkamayacağı, Cennet-Cehennem, Adam Kayalar gibi tarihi kalıntı zenginliği, Romalıların suyollarıyla şehrin su ihtiyacını karşıladıkları gibi günümüzün de su ihtiyacınının karşılandığı Limonlu (lemas) deresi boyunca doğa yürüyüşü ve safari yapılıyor. Deniz kenarında güneşlenmekten ve sıcaktan sıkıldığınızda, Lemas Vadisinde doğanın bonkörlüğünde yolculuk yapıp , Limonlu deresinin doğduğu yere kadar gidip, buz gibi suyun aktığı dereye kurulmuş çardaklardaki sedirlere uzanıp, akan su sesiyle, kuş seslerinin karıştığı ortamda çayınız yudumlayıp, yöreye has ‘peynirli sıkama’nın lezzetini tadarak deniz kenarının sıcağından uzaklaşabilir ve yayla havasını da soluyabilirsiniz.
Bu saydıklarımız, sizi Kızkalesi’nde her türden konfora sahip otel ve pansiyonlarda tatilin keyfini çıkartmaya davet eden nedenlerden sadece birkaçı.

Bu arada Silifke’ye inen yol üzerindeki Friedrich Barbarossa anıtını unutmamak gerekir. Almanların anıtı ve Göksu nehrini görmek için bölgeyi ziyaret ettiklerini hepimiz biliyoruz. Ancak anıtın son yol çalışmaları sırasında girişinin taşlarla kapandığı duyumlarına karşılık bölge turizminin gelişmesi açısından friedrich bararossa anıtın taşıdığı önemi hatırlatmak istiyorum.
Geçen hafta Bodrum’da Dünya Turizm Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu (FIJET) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (ATURJET) Başkanı Özcan SANDIKÇIOĞLU’nu yitirdik.

Türkiye’ye uluslararası alanda kazanımlar getiren faaliyetleri ile tanıdığımız Merhum SANDIKÇIOĞLU’na rahmet ve ailesine sabırlar diliyorum.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: