Kültürel değerleri yaşatmak için yola çıktı, ‘Dünyanın En Prestijli Müzesi Ödülü’nü aldı

Türkiye’de turizmin nitelikli turizme evrilebilmesi için turizmin çeşitlenmesi, fark yaratan, merak uyandıran sürdürülebilir ürünlerin sunulması gerektiğini özellikle pandemi ile birlikte artık neredeyse zorunluluk haline geldi. ‘Dünyanın En Prestijli Müzesi Ödülü’nü alan Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin hikayesini, müzenin yaratıcısı olan Kenan Yavuz, Turizm Aktüel'e anlattı.

30/09/2021 13:16
Kültürel değerleri yaşatmak için yola çıktı, ‘Dünyanın En Prestijli Müzesi Ödülü’nü aldı

Yeni neslin deneyimlemeye önem verdiğini de göz önüne alarak turizmde ülkenin değerlerini ve tarihini yansıtan ürünlerin büyük ilgi uyandırdığı konusunda sanırım hepimiz hemfikiriz.

İşte tam da bu nedenlerden dolayı bu kez, dünyada gezilmesi önerilen 7 harika müzeden biri olan, 2021 yılında “kültür mirası” kategorisinde büyük ödül olan “Silletto” ödülünü alarak yılın müzesi seçilen Bayburt Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin hikayesini, müzenin yaratıcısı olan Kenan Yavuz‘dan bizzat dinleyeceğiz.

Kenan Bey merhaba, Turizm Aktüel olarak sizi daha yakından tanımak isteriz; Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

35 yıl Türk Sanayisinin birçok alanında çalıştım. Koç Grubu ile başladığım çalışma hayatıma Petkim Genel Müdürü ve Socar Türkiye Kurucu Başkanı olarak devam ettim. Profesyonel yaşamımı sonlandırdıktan sonra kendi işlerimi kurmanın ötesinde sosyal sorumluluk projelerine kendimi adadım.

Bir işadamı olarak kişisel girişiminizle çok önemli bir misyon yüklendiniz. Büyük bir adanmışlık ve emekle hayat verdiğiniz Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nin kuruluş hikâyesinden bahseder misiniz? Müze yapma fikri nasıl ortaya çıktı ve neden eden Etnografya Müzesi?

Köyüme ve doğduğum topraklara borcumu ödemek istedim. Çalışma hayatım boyunca eşim ve çocuklarım ile her yıl mutlaka köyüme geldik. Kuşaklar arasındaki kopuş, metropollere akın, köylerin azalan nüfusu, bozulan mimari doku, betonlaşma, unutulan gelenekler bizi üzen gelişmelerdi. Tüm bunlara karşı bir duruş sergilemek için küçük bir direniş noktası oluşturmak istedik. Amatör bir çalışma olarak başladığımız süreç 10 yıla yayılan bir sürede everilerek bugüne ulaştı. Doğrusu bizde şaşkınız.

Böyle bir noktaya ulaşabileceğimizi ve böylesine büyük bir ilgiye muhatap olacağımızı hayal bile edemezdik. Kendi hikayemizi nakış nakış işlediğimiz müzemizin gerek ulusal ve gerekse uluslararası alanda ilgi görmesi muhteşem bir duygu. İnsan hayatına dokunabilmenin, paylaşmanın, ülkemizi yurt dışında temsil etmenin hazzı ve gururu bizi manevi anlamda zirveye taşıdı. Ailece bu güzelliği bize bahşeden Yüce Yaradan’a şükrediyoruz.

KYEM Avrupa Müze Forumunca her yıl düzenlenen "Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri" yarışmasında "2021 Silletto Ödülü"ne layık görüldü . Bu çok önemli ödül ve önemi hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Avrupa Müze Forumu(European Museum Forum) 44 yıldan bu yana Dünya’nın en prestijli ödül sürecini yönetiyor.6 Ana kategoride Avrupa’da Yılın Müzesi ödülleri veriliyor.2021 yılında “kültür mirası” kategorisinde büyük ödül olan “Silletto” ödülünü alarak yılın müzesi olduk. Türk müzeciliği açısından oldukça önemli bir gelişme oldu ve Odun pazarı Modern Müzesi ile Troya müzesi’de mansiyon alarak önemli bir başarıya imza attılar. Kültür mirasımızı görünür kılmak ve yerel halk ile birlikte olabilme kabiliyeti bize verilen ödülün gerekçesi olarak açıklandı. Köyümüzde amatör bir şekilde başlayan bir yolculuğun bu noktaya gelmesi, iddialı olduğumuz alanlarda vermek istediğimiz mesajlarımızı çok daha güçlü bir şekilde dile getirme imkânına kavuştuk.

Pandemiye rağmen, müzeye talebin oldukça iyi olduğunu biliyoruz geçtiğimiz yıl 12000’in üzerinde ziyaretçi ağırlamışsınız, tebrik ederiz.

Türkiye’de sanatın pek ilgi görmediği fikrinin yaygın olduğu bir ortamda bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz? 2021 yılı Eylül itibariyle ziyaretçi sayımız 25000 oldu. Bir köy müzesi için olağanüstü bir rakam. Toplumun her kesiminden gördüğümüz ilgi inanılmaz boyutta. Biz Dünya müzecilik anlayışına yeni bir bakış açısı getirmeye çalışıyoruz. Zaman-mekan ilişkisini, özgün Anadolu dokusu ile buluşturduk. Ziyaretçilerimiz sadece eser görmüyor, deneyimleme imkanı buluyorlar. Sayısız geleneksel etkinlikte ziyaretçilerimizi buluşturuyoruz.

KYEM‘de Etnografya Müzesi dışında neler var?

Biz sadece müzemizi değil çevremizdeki tarihi dokuları da tanıtıyor ve sahipleniyoruz. Köyümüz, şehrimiz, yaylalarımız, dağlarımız, tarlalarımız bizim müzemizin bir parçası. Tarlada tırpan biçiyor, dağda mantar topluyoruz, tandırda ekmek pişiriyor, damda türkü söylüyoruz. Anadolu’num kadim kültürüne hizmetkar olmayı misyon olarak benimsedik. Köklere Dönüş-Bize Gelen Bizi Yaşar-Yaşayan ve Yaşatan Müze mottolarının içini doldurmaya gayret ediyoruz.

Loru Han oldukça dikkat çekici. Nasıl oluştu konaklama fikri? Loru Han’ın özellikleri neler?

Çok güçlü bir Danışma Kurulumuz var. Gönüllülük üzerine kurulu kurulumuzun üyeleri kendi alanlarında ülkemizde başarıları ile tanınan insanlar. Onlardan gelen görüş ve eleştirileri sürekli bünyemizde canlı tutuyoruz. Loru Han’da bir istişare sonucu ortaya çıkan çok başarılı bir proje oldu. Kültür ve deneyim turizminde açık ara öncü ve lider olmayı başaracağız.

Sürekli iyileştirme ve turizm trendlerini izliyor, bizden daha iyi yapanları sürekli araştırıyor ve öğrenmeye çalışıyoruz. Bayburt gastronomisi için Bayburt Üniversitesi ile birlikte çalışıyoruz. Loru Han özgün yapısı ile çok beğeni topluyor ve bir “müze otel” olarak bu alanda 3 ay içinde geniş kitlelerin tanıdığı bir markaya dönüştü. Hizmet kalitesinden ve özgün kimliğimizden asla taviz vermeden sabırla çalışmaya devam edeceğiz.

KYEM olarak sadece müzenin değil sanat ve kültürel etkinliklerin de oldukça ses getirdiği bir yer burası. Geçtiğimiz günlerde devlet sanatçımız Gülseli Onay buradaydı ve böylesine özel bir mekan da çok ses getiren bir konser verdi. Ayrıca birkaç önemli şenlik gerçekleşti. Kısaca biraz bu etkinliklerden bahseder misiniz?

Gülsin Onay sanatının zirvesinde bir kültür elçimiz. Eşi ile sosyal sorumluluk projesi olarak uzak diyarlardan gelerek muhteşem bir konser verdi. Çok büyük ilgi gördü, Bayburt halkından ve tüm Türkiye’den on binlerce destek mesajı aldık. İnanılmaz bir atmosfer oldu. Özellikle yerel halktan gelen pozitif yaklaşım bize duygu fırtınası yarattı.

Gülsin Hanım’da çok mutlu oldu. İnşallah seneye çok daha farklı bir atmosferde kendisini tekrar Bayburt’ta ağırlayacak ve o sihirli parmaklarında çıkacak nameleri dinleyeceğiz . Çok sayıda konser yaptık, sinema geceleri yaptık, çocuklara özel programlar düzenledik ama, Gülsin Onay konseri tabiri caiz ise zirve oldu.

Peki, bu tür kültürel ve sanatsal aktiviteler sürecek mi? Önümüzdeki günlerde KYEM için gelecek konuklara ne gibi süprizleriniz olacak? Bir etkinlik takviminiz var mı?

Biz yaptığımız ve gündemimize aldığımız her konuyu sistematik olarak sürdürüyoruz. Etkinlik takvimimizi her yıl geliştirerek tekrarlıyoruz. Loru Han misafirlerimiz mutlaka bir etkinlikle buluşuyorlar. Örneğin bu hafta sonu İstanbul’dan gelecek misafirlerimiz ile “hedik şenliği” yapacağız. Bu nedir derseniz onu da bize gelince yaşayarak görmenizi isteriz. Bize gelen bizi yaşar.

Bölgenin turizmi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Burada 12 ay turizm yapılabilir mi sizce? Veya yapılması için sizce nelere ihtiyaç var?

Kış şartlarının ağırlığı nedeniyle 12 ay olabilir mi? Açıkçası bilemiyorum. Bölgenin buna hazır olması için daha çok destinasyon ve alt yapıya sahip olması gerekiyor diye düşünüyorum.

Son olarak KYEM için geleceğe yönelik planlarınız neler ?

Amacımız, bölgemizin kadim kültürünü ve derin geçmişini tüm dünyaya tanıtmak. Son gelişme müzemize sadece 20 Km uzaklıktaki SATALA antik Kenti kazılarının başlaması oldu. Yoğun bir şekilde oraya destek veriyoruz. Düşününüz ki; Anadolu’nun 4 Lejyonundan birisi Satala… 5000 yıllık bir tarih gün yüzüne çıkıyor. Anadolu’ya çok büyük bir olasılıkla yeni bir Zeugma geliyor. Bu gelişmeyi tüm Dünya’ya duyurmaya çalışacağız. Bölgenin yaşam kalitesini ve kültür mirasını daha fazla görünüz kılmak için paydaşlarımız ile çalışacağız. Çok projemiz var.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.