Konsolosların İstanbul aşkı, kitap oldu...

İstanbul’da görev yapan başkonsolosların izlenimleri, "Konsoloslukların Penceresinden İstanbul" adlı kitapta birleşti.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kültür A.Ş., tarih boyunca şairlerin, yazarların ve seyyahların gözüyle bakılan İstanbul’a, bu kez sefarethanelerin penceresinden bakıyor. . Kültür A.Ş. tarafından İngilizce ve Türkçe olarak hazırlanan ve ilk etapta 3 bin adet basılan kitabın yayın danışmanlığını Prof. İskender Pala, editörlüğünü Yüksel Durgut üstlendi. 56 misyonla, New York’tan sonra dünyada en fazla konsolosluğun bulunduğu İstanbul’da, 210 sayfalık kitaba ancak konsolosların yarısı girebildi.

NE ROMA, NE PARİS, NE MOSKOVA...

İstanbul’da görev yapan 28 başkonsolos, burada yaşadıklarını ve kentin kendilerine çağrıştırdıklarını gayri diplomatik bir dille anlattı. Kitap bir sene önce hazırlanmaya başlandığından bu arada görev yeri değişen konsoloslar oldu. Önümüzdeki günlerde piyasaya çıkacak kitap, konsolosların makamındaki pencereden çekilen İstanbul siluetleriyle süslendi. “Konsoloslukların Penceresinden İstanbul” adlı kitapta elçilerin İstanbul için ortak kullandıkları kelime “aşk” oldu. Afganistan Başkonsolosu Azim Naseer-Zia, 1972’de öğrenciyken yolu birkaç günlüğüne İstanbul’a düşüp şehirle aşka düşenlerden.

Kitaptaki, “Doğu’nun ve Batı’nın karışımı İstanbul” başlıklı yazısında, Roma, Paris, Londra, Moskova, Washington, New York ve Delhi’de bulundum. İstanbul’u hiçbiriyle kıyaslayamam” diyor. Kore Cumhuriyeti Başkonsolosu Jong Kyoung Hong, İstanbul’a gelmeden fotoğrafçılık öğrendiğini, geldikten sonra Nuri Bilge Ceylan’ın İklimler adlı filmindeki Bahar karakterinden esinlenerek kamerasıyla “kar tanelerinin arasında kırmızı bir bere ve atkı takan güzel bir Türk kızı” karesi yakalamaya çalıştığını anlatıyor: “Geçen yıl Aralık ayında sıcaklık sıfırın altına düşmüş ve kar yağmıştı. Pek çok Türk bayanının bere takıp sevdikleriyle sokaklarda yürüdüğünü görmüştüm. Kalbimi duracak sanmıştım.”

GÜVERCİNLERE PAKİSTAN HİKAYESİ...

Hırvatistan Başkonsolosu Damir Perincic, dik yokuşlar nedeniyle Alplerin ortasındaymış gibi hissettiğini anlatıyor. Mısır Çarşısı’nın kendisine memleketini hatırlattığını söyleyen Hindistan Başkonsolosu Vanlalhuma Vanlalhuma ise, İstanbul’u en eşsiz yanının “coğrafi olarak dünyanın merkezinde bulunması” olduğunu aktarıyor. Vanlalhuma, “İstanbul, pek çok önemli şehre aynı mesafe, yaklaşık 10 bin kilometre uzaklıkta” diyor. Pakistan Başkonsolosu Wahid Khursheed Kunwar da, İstanbul’da en çok keyif aldığı yerin Hz. Eyüp el Ensari’nin kabri olduğunu, şafaktan sonra orada oturup etrafına toplanan güvercinleri doyururken onlara Pakistan’daki güvercinlerin hikayelerini anlattığını söylüyor ve ekliyor: “Bunca zamanda bana aşina hale geldiler. Hatta büyük ihtimalle ismimi de biliyorlardır” (HT)