Komşu gezisi

Sevgili Turizm Aktüel okurları, şimdiki yazımda; 27.Haziran 2019 - 01.Temmuz 2019 tarihli, Yunanistan (Dedeağaç-Gümülcine ) gezimi ve izlenimlerimi paylaşacağım.

Alpaslan Arik Alpaslan Arik 02/07/2019 09:21
Komşu gezisi

Yaptığım bu 'Komşu' gezisinde ilk izlenimim; tüm turistik işletmelerin Türk gezginler için ayrı bir konuk beklentisi içinde olduklarıdır. Dikkatimi çeken bir başka nokta da, tüm hizmet açıklamaları ve menülerinde özellikle Türkçe’ ye yer vermeleri.  

Gezimizi; kendi aracımızla, karayoluyla yaptık. İpsala Gümrük Kapısı’ndan her iki ülke pasaport ve gümrük giriş çıkışını rahat bir ortamda tamamladık. Cuma günü olmasının rahatlığını da ayrıca yaşadık. Dönüş için pazar akşamı yola çıktık. Seyahatimiz pazartesi sabaha karşı tamamlanmış oldu . Ama dönüş yolculuğumuz, gidiş kadar rahat olmadı. Hatta, oldukça yoğun ve sıkıntılı bir dönüş yolculuğu geçirdiğimizi söyleyebilirim. Dönüş yolunda yaşanan sıkıntılarımız, İpsala Sınır Kapısı’nın yenilenmesi ve personel eksikliğinden kaynaklandı. Burada kısa sürede daha rahat bir ortamın sağlanmasının acil olarak gerekliliğini belirtmek isterim.

Dedeağaç, İpsala Sınır Kapısı’na 30 dakika uzaklıta yer alıyor. Doğal güzellikleri, muhteşem koyları, denizden yaralanmak için çok güzel plajları ile turistler için cazibe merkezi haline gelmiş bir yer burası. Akşamları yemek, düğün ve eğlence merkezleri haline gelen plajları, gündüz ise, şezlong ve şemsiyeler ile kaplanıyor. Son akşam yemeğimizi, böyle bir plaj-restoranda, çok eğlenceli ortamda yedik. Düğün müziği, oyun, dans ve folklorik gösterilere yadırgamadan katıldık. Kendimizi evimizde, yakınımızın düğününde gibi hissettik. Ayrıca yöre hakkında bilgilerimizi de arttırmış olduk.

Denize girmek için ziyaret ettiğimiz Makri Köyü ve plajları oldukça doğal, dinlendirici, sakin ve samimi bir ortam sunuyor. Makri Köyü Dedeağaç merkeze 10 km. mesafede bulunuyor. Yaklaşık % 10’u Türk asıllı olan halk, birbirleri ile sıkı sıkıya kaynaşmış. Sohbetlerimizde hiçbir zaman birbirlerini ayrıştırmadıklarını, kahve,  restoran, market, berber gibi esnafların müşterilerinin kökene göre hareket etmediklerini  gözlemledik. Sakin, huzurlu ve mutlu bir yaşamları var. Zeytinyağı ve zeytincilikle çok övündükleri gibi, ev yapımı şarap ve rakı konusunda da çok iddialı olduklarını söylemeliyim.

Dedeağaç’da yemek ve eğlence çok pahalı değil. Sipariş verilirken özellikle miktarın büyük porsiyonlar olacağını önceden bilmekte yarar var. Özellikle deniz mahsulleri, balık ve yöresel mezeler çok lezzetli ve çeşitliler. Sebze, balık ve denizi ürünlerinin taze olması ve bol zeytinyağı kullanılarak yapılması, yemeklere ayrı bir tat katıyor.

Yunanistan’a özgü kabul edilen (Bizim yemeklere de çok benzeyen) birkaç yemek sayacak olursak; başta Souvlaki  (çöp şiş benzeri), Gyros (Döner), Soutzoukakia (Sucukakia), Moussaka, Horiatiki (Greek Salad), Tzatziki (Caciki), Garidomakaronada, Melitzanes Papoutsakia (Patlıcanlı yemek ), Feta Me Meli (ballı-feta), Loukoumades (lokma tatlısı). Özgün İçecek olarak; Ouzo, rakı, çipuro, mastika, ev yapımı şarapları saymak mümkündür.

Dedeağaç’ta görülmesi gereken yerleri; (görsel simgesi olan) Deniz Feneri, Demokrasi Caddesi, Selahattin Camisi (Dedeağaç Camisi), Ermeni Ortodoks Kilisesi, Trakya Etnoloji Müzesi, Dedeağaç Tarihi Müzesi olarak sayabiliriz.

Kısa bir süre için de olsa Gümülcine’yi ziyaret edip, şehir turuyla birçok yerini ve özelliklerini görmek ve öğrenmek imkânımız da oldu. Dedeağaç –Gümülcine arası yaklaşık 45 km.

Gümülcine halkının gezginlere karşı samimi, güler yüzlü ve içten davranışları tekrar tekrar gelinmesi için yeterli daveti oluşturuyor. Kısa sürede gezilecek, görülecek yerler olarak; şehirde Bizans ve Osmanlı’dan kalma pek çok tarihî eser yanında bir arkeoloji müzesi ve bir de halk müzesinin olduğunu belirtelim. Yeni Camii, Saat Kulesi, Metropolitan Katedrali, Kılıç Anıtı, Aziz Paraskevi Kilisesi, Nedim Pastanesi gezilmesi ve görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Komşu ülke Yunanistan’ın güzel şehirleri, denizi, tarihi ve turistik yerleri ile bizim damak tadımıza çok uygun yiyecekleri var oldukça, bu ülke benim için ilk tercih edilecek yerlerin başında gelecek. Bu ülkeyi tüm gezi severlere tavsiye ederim.

Bu gezimizde bizimle olamasa da, gezimize katkılarından dolayı Mary Yuvanidiz arkadaşımıza, seyahat arkadaşlarım olan Hakkı-Hande Karaközoğlu çiftine ve Cenan Bala Arik’e çok teşekkür ediyorum.

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.