Kıbrıs’tan 3 taksit sınırlamasına itiraz var

"Geçen hafta, Türkiye'de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) yurtdışı harcamalarında kredi kartı taksitlendirme koşullarını ve taksit sayılarını değiştirdi. Bu düzenlemeye göre, havayolları, seyahat acenteleri ve konaklamaya yönelik yurtdışındaki harcamalarda kredi kartı taksit sayısı 3’e düşürüldü. BDDK’nın kararı yurtdışına yönelik olduğundan, KKTC de bu uygulamaya tabi olacağı için, turizm sektörümüz bundan olumsuz etkilenecektir.

Ülkemizde konaklayan turistlerin çok önemli bir bölümü (yüzde 65-70) Türkiye den geldiği için bize etkileri sanıldığından fazla olabilir. Günümüzde, hem Türkiye’de hem de bizim ülkemizde birçok alışverişte olduğu gibi turizmde de kredi kartı ile uzun vadeli taksitli ödeme çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’den gelen turistler taksit sayısı çok azaldığı için ülkemize gelişlerini azaltabilirler.

Türkiye’den gelen turistler, Kıbrıs’a gelmek yerine kendi ülkelerinde kalmayı tercih edebilirler

Kıbrıs’a gelmek yerine kendi ülkelerinde kalarak, iç turizme ağırlık verebilirler. Çünkü, yurtiçinde taksit sayısı azaltılmamıştır. Böylesine bir durum, turizm sektörümüzü sıkıntıya sokma potansiyeline sahiptir. Halihazırda, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasında uçak biletlerinin pahalı olması zaten turizme olumsuz yansımakta iken, bir de bu sorunun ortaya çıkması moralleri bozmuş durumdadır.

Aslında, ülkemizde otel ve bilet fiyatları ile piyasada TL kullanıldığı için Kuzey Kıbrıs, diğer yurtdışı ülkeler gibi dövizle çok fazla harcama yapılan bir ülke değildir. Bundan dolayı, bahse konu uygulamadan rahatlıkla muaf tutulabilecek bir pozisyondadır. Öte yandan, üniversitelerimizde eğitim gören öğrencilerin büyük bir bölümü Türkiye’ den gelen öğrencilerden oluşmaktadır.

Bu durum, Kuzey Kıbrıs'a gelecek öğrenci sayısını bile olumsuz etkileyebilir

Öğrenciler ve aileleri zaten pahalı olan uçak biletlerinin ödenmesinde sıkıntı yaşarken, bir de taksit oranlarının azaltılması onları ekonomik olarak daha da zora sokacaktır. Böylesi bir durum, ülkemize gelecek öğrenci sayılarına bile olumsuz etki edebilecektir. Bu uygulamaya yönelik olarak, sektör temsilcileri tepkilerini ve durumdan duydukları endişelerini kamuoyu ile paylaştılar ve devlet yetkililerinden sorunun çözümü için girişim başlatmalarını talep ettiler.

Bu bağlamda da Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve KKTC Merkez Bankası Türkiye ‘deki yetkililerle temasa geçtiler ve alınan kararın ülkemiz açısından yeniden değerlendirilmesini talep ettiler. Biz de konu ile ilgili gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Turizm sektörü, ülkemiz ödemeler dengesi hesaplarında döviz geliri yaratma anlamında en başta gelmektedir. Turizm gelirleri 900 milyon doları aşmış, 1 milyar dolara doğru gitmektedir.

Turizm sektörü ile Yüksek Öğretim, ülkemizdeki önemli istihdam alanlarıdır

Yüksek öğretimle birlikte Turizm sektörü, ithalat ihracat farkından oluşan diş ticaret açığını kapatmaktadırlar. Turizm sektörü ile Yüksek Öğretim ayni zamanda ülkemizdeki önemli istihdam alanlarıdır. Dolayısıyla, turizm ve yükseköğretim alanlarında yaşanacak sıkıntılar ve krizler neticesinde turist ve öğrenci sayısının azalması ülke ekonomisinin genelini olumsuz etkileyecektir.

2019 yılında görülen ihracat ve ithalattaki düşüşler, iş insanlarının, esnafların ve sektör temsilcilerinin ekonomik faaliyetlerden ve piyasa canlılığından memnun olmamaları, bankalardaki borçların, tahsili gecikmiş alacakların ve çek yasaklıların artması ekonominin geneli ile ilgili olarak bize olumsuz mesajlar vermiştir.

Bu karar, turizm sektöründeki sorunları daha da büyütecektir 

2020 yılında da, lokomotif sektör olan turizmde zaten direk uçuş sorunları, pahalı bilet fiyatları, yetersiz yolcu teşvikleri ve bazı uçak şirketlerinin uçuşlarını durdurması gibi sorunlar devam ederken, birde yukarıda bahsettiğimiz kararın uygulamaya girmesi Turizm sektöründeki sorunları daha da büyütecektir. Turizm sektöründeki daralma ve gerileme zaten mevcut olan ekonominin bütünündeki durgunluğu daha da artıracak böylece ekonomik büyüme gerilemeye devam edecektir.

Sektörden aldığımız bilgiye göre, bahse konu kararın alınmasından sonra,  geçen bir haftalık sürede erken rezervasyonlarda yüzde 25 düzeylerinde gerileme olduğunu öğrendik. Bu gelişme, önemli bir işarettir ve bize sorunun ciddiyetini net bir şekilde göstermektedir. Özellikle, lokomotif olan Turizm ve Yükseköğretim alanlarında yaşanacak krizler ülke ekonomik ve sosyal hayatını derinden etkilemekte ve kalkınmamızı sekteye uğratmaktadır.

Zarar büyümeden sorun çözülmelidir

Herkesin bunun bilincinde olması elzemdir. Son tahlilde, Türkiye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun, yurtdışında yapılacak kredi kartı harcamalarına yönelik kararının ülkemizde uygulanmaması için konu ile ilgili Bakanlık yetkililerinin, sonuç alınıncaya kadar girişimlerini sürdürmeleri ve Türkiye’deki muhatapları ile kulis faaliyetlerine devam etmeleri gerekmektedir. Daha fazla zaman geçmeden ve zarar büyümeden sorun çözülmelidir."