Karaköy’deki 700 yıllık Bereket Han, otel oluyor...

Karaköy-Bankalar Caddesi üzerinde bulunan tarihi Bereket Han, otel olarak hizmet verecek. Uzun yıllardır metruk bir vaziyette bulanan hanı satın alan işadamı Nizam Hışım, tarihi binayı otele dönüştürüyor. Yaklaşık 700 yıllık olan Bereket Han, 1316’da inşa edilmiş.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Karaköy’deki 700 yıllık Bereket Han, otel oluyor...

Karaköy’deki tarihi Bereket Han’ı satın alan işadamı Nizam Hışım, restorasyonun ardından yıl sonunda otel olarak hizmete açacak. Gıda sektörüne de giren Hışım, ilk etapta Beyoğlu ve Kadıköy olmak üzere Akdeniz sahillerinde kafe zinciri açacak.

 

.Tarihi han, Galata Cenovalılar’ın idaresi altındayken podestanın (Cenova Devleti tarafından Galata yöneticisi olarak seçilen, aynı zamanda Ceneviz çıkarlarının egemen olduğu geniş bir bölgedeki siyasi ve ticari yönetimi üstlenen kişi) ikamet ettiği,1304'de inşa edilmiş olan Cenova Sarayı (Palazzo del Comune)’nın yerine yapılmış. Bereket Han, fetihten sonra da Ceneviz cemaatinin idare merkezi olarak varlığını sürdürmüş. 19’uncu yüzyılda orijinal hali bozularak Francini Han adını almış. 1880’de Voyvoda Caddesi’nden tramvay yolu geçirilirken ön kısmının üçte ikisi yıkılmış. Sonra da Bereket Han adını almış. Galata Kulesi Sokağı ve Kart Çınar Caddesi’nin arasındaki adanın ucundaki han, 220 metrekare taban oturumlu ve 5 katlı.

Beyoğlu’nda mağazaları var...

Bekeret Han’ı restore ederek, turizme kazandıracak olan Nizam Hışım ise, Avrupa’nın en büyük ikinci büyük mağazası olan Beyoğlu’ndaki Nike’nin sahibi ve temsilcisi. Yine Beyoğlu’ndaki iki Swatch ve Lacoste mağazaları da Hışım’ın. Birden çok sektörde faaliyet gösteren Hışım’ın Beyoğlu’nda ve İstinye Park’ta Nizam adlı iki döviz bürosu; Sıraselviler’de Triada adlı bir oteli var.

Nizam Hışım tarihi hanı, 5 yıl önce, Galataport projesinin gündeme gelmesinin ardından Rum asıllı Dimitri Yuhannidis ve iki Türk ortağından satın almış. Projenin bölgeye büyük bir katma değer kazandıracağı düşünerek tarihi binayı restore edip otele dönüştürmenin iyi fikir olacağına karar vermiş. Hışım, tarihi hanı satın almadan önce elektrik malzemelerinin yer aldığı depo olarak kullanılıyormuş.

Binanın bir örneğinin de İtalya-Cenova’da bulunduğunu belirten Hışım, burada deniz ticaret odası işlevi gördüğünü ve müze olarak da ziyaretçilere açık olduğunu söylüyor.

 

2 Milyon Dolara restore edecek...

Galataport projesi askıya alınınca, otel projesini bekleme alan Hışım, yeniden kolları sıvamış. “Şu an otelin projeleri çiziliyor, Anıtlar Yüksek Kurulu’na müracaat ettik. İzin bekliyoruz” diyor. Binayı tam olarak kaça satın aldığını açıklamayan Hışım, 1.5-2.5 milyon dolar arasında bir rakam telaffuz ediyor.

Butik otel olarak hizmet verecek, tarihi handa 18 oda yer alacak. Aslında Hışım, binanın bu haliyle rantabl bir otel olmayacağını ve restore etmenin oldukça maliyetli olduğunu anlatıyor: “Bir otelin rantabıl olması ve para kazandırması için en az 50 odalı olması lazım. Sıfırdan bir otel yapmaktan da daha maliyetli. Tarihi eserlerin restorasyonunda harcadığınız metrekare birim maliyeti bin 500-2 bin liradır. Oysa sıfırdan yaparsanız 200-300 dolar arasındadır.“  Tarihi binalara ve Beyoğlu’na olan ilgisinin yatırım yapmasındaki en büyük neden olduğunu ifade eden Hışım, şöyle devam ediyor:

“Binanın restorasyon maliyeti 2 milyon dolar. Sadece proje maliyeti 250 bin lira. Üstelik Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan süreç de sizi zamansal anlamda sıkıntıya sokuyor.  Bu işe özel bir ilginiz yoksa ve uzun vadeli bakmıyorsanız yatırım yapmanın bir manası yok. Bu tür yatırımların geri dönüşleri çok uzun” 

Restorasyon 4 ay sonra başlayacak...

Hanın restorasyon çalışmalarına 4 ay sonra başlamayı planladıklarını belirten Hışım, yıl sonuna doğru bitirerek oteli hizmete açacaklarını söylüyor. Gıda sektörüne de giren Hışım, bir yandan da kafe-restoran zinciri açmaya hazırlanıyor. “Konsept tutarsa, devam edeceğiz” diyen Hışım, 5 yılda en az 30 kafe açmayı planlıyor.

Hışım, Akdeniz mutfağının ağırlıklı olacağı kafe-restoran konseptiyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Türkiye’de gıda sektöründe hijyene yeterince önem verilmiyor. Bizim birinci önceliğimiz hijyen olacak. İkinci önceliğimiz ise hafif ve sağlıklı yiyecekler olacak; özellikle besinlerin kalori değerlerini baz alacağız. İnsanlar, yiyecekleri yemeklerin kaç kalori olduklarını bilerek yiyecekler. Listede bu değerlerini görüp, ona göre sipariş verecekler. Ucuz olmasına da önem vereceğiz. Sandviçlerin fiyatı en fazla 3.5 lira olacak.”

 

İlk kafesini Beyoğlu’nda açacak...

Kafe zincirlerinin ilki iki ay sonra Beyoğlu’nda Meşelik Sokak’ta açılacak. Bunun için iki 50 metrekarelik yer kiralanmış. Hışım, ikinci kafeyi ise Kadıköy Mühürdar Caddesi’nde İngiliz Bakkaliyesi olarak bilinen tarihi binada açacaklarını belirtiyor. Restorasyonu yapılan bina için 2.5 milyon dolar harcanmış. 1880 yılında inşa edilmiş olan bina üç katlı. 16 metrekare cephesi ve 220 metrekare oturum alanı olan binanın girişinde kafe, üstteki iki katta ise Nike mağazası yer alacak. Restorasyon çalışmasının ardından altı ay sonra hizmete girecek. Hışım, Beyoğlu ve Kadıköy’ün ardından özellikle Akdeniz sahillerinde yeni şubeler açmayı planlıyor. Açacağı kafe-restoran zincirleriyle orta gelir grubunu hedeflediklerini belirten Hışım, uzun vadede üst gelir grubuna yönelik restoranlar açabileceklerini de sözlerine ekliyor

Yabancılar 1 Milyar Dolara İstiklal Caddesi’ni alır

Birden fazla şapkası olan Hışım, aynı zamanda Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği’nin Başkanı. Bu nedenle söz  önüp dolaşıp Beyoğlu’na da geldi. Hışım’la Beyoğlu hakkında da konuştuk. Yabancı yatırımcıların Beyoğlu’na büyük bir ilgisi olduğunu belirten Hışım, özellikle İngiliz ve Hollandalı emeklilik fonlarının bölgeden yoğun şekilde gayrimenkul aldıklarını belirtiyor.

 

Yabancıların Galata, Haliç ve İstiklal Caddesi’ne ilgi  gösterdiklerini ifade eden Hışım, bu konudaki çekincelerini ise şu sözlerle aktarıyor: “Yabancılar Beyoğlu bölgesinde parayı bastırıp istedikleri mülkü alıyorlar. Ardından yine yabancı şirketlere kiraya veriyorlar. Buradan da büyük paralar kazanıyorlar. Serbest ekonomi. Tabii ki istedikleri yerden alırlar. Fakat burada şöyle bir tehlike var, yetkililer bunu görmüyorlar mı anlamıyorum; 1 milyar doları olan bir fon İstiklal Caddesi’nin tamamını satın alır. Yapın hesabınızı, cadde üzerinde bir binanın değeri ortalama 5 bin dolar olsa 1 milyar dolardan rahatlıkla satın alınabilir. Çünkü önlerinde hiçbir yasal engel yok. Buna bir sınır getirilmesi lazım.”

 

Tarlabaşı’na akın olacak…

Beyoğlu’na gelen müşteri kitlesinin üst gelir grubunda olmadığını söyleyen Hışım, “Beyoğlu’nun asıl gelir kaynağı turist. Turist gelmeyince Beyoğlu iş yapmıyor. Bölgede turizmi teşvik edecek asayiş önlemlerini alarak emniyeti sağlamak gerekiyor. Ardından tarihi binaları restore ederek otel, pansiyon, sanat merkezi ve kafe olarak hizmete sokmak lazım” diyor.  Nizam Hışım, Beyoğlu’ndaki koku ve gürültü kirliliğine de dikkat çekerek, “Önlemler alınmazsa Beyoğlu Aksaray’a dönmeye başlayacak” uyarısında bulunuyor.

Tarlabaşı’ndaki yenileme projesinin önemine değinen Hışım, bu projeyi Beyoğlu’nun kurtuluşu olarak görüyor. “Yenileme projesinin ardından Beyoğlu’nun tarihi ve  turistik bölge kimliği iyice pekişecek. Kemerburgaz, Uskumruköy gibi uzak yerlere gidenler şehrin göbeğinde soho dediğimiz bu eski yapıdaki yerlere akın edecekler. Zaten çoğu geri dönmeye başladı” diyor. Projenin yavaş ilerlemesinden şikayet eden Hışım, “Orayı hızlandırmak için parsel, parsel 4-5 firmaya aynı anda verip kısa sürede bitirmek lazım” diye konuşuyor.

 

Yatırım için Şişhane…

Şişhane’yi ikinci bir Talimhane olarak niteleyen Hışım, özellikle son birkaç yılda peşi sıra açılan otellerin yanı sıra şık restoran ve kafelerin bölgeyi daha da canlandıracağını belirtiyor. Hışım, taşıdığı potansiyel açısından Beyoğlu’nun şu an yatırıma en cazip yerinin Şişhane olduğunu dile getiriyor.

Beyoğlu bölgesindeki Dolapdere’nin merkezi konumuna dikkat çeken Hışım, önümüzdeki 10 yıl içinde bölgede büyük bir hareketlilik olacağını vurguluyor. Hışım’a göre Şan Gayrimenkul Geliştirme İnşaat’ın Harbiye-Taksim arasında gerçekleştireceği 250-300 milyon dolarlık  AVM, kongre merkezi ve rezidans projesinin yanı sıra Tarlabaşı yenileme projesinin de hayata geçmesiyle Dolapdere büyük bir dönüşüm geçirecek. Haliç’in de yıldızının iyice parlayacağını ifade eden Hışım, “Haliç doğal bir marina. Hamburg’tan hiçbir farkı yok. Burayı iyi değerlendirmek lazım. Buraya yapılacak yürüyüş, bisiklet parkurları ve kafelerle dünyayı çekersiniz ve iddia ediyorum ki böyle bir proje İstanbul’un değerini 10’a katlar. Büyükşehir belediye başkanımıza bu yöndeki düşüncemi birkaç kez söyledim. Orayla ilgilenecek bir işadamı çıksa ben bedavaya verirdim, yeter ki orayı kazandırsın” şeklinde konuşuyor. (Hurriyetemlak.com)


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.