Haliç Kıyısı (Fener- Balat-Ayvansaray) Gezi Notları

Değerli Turizm Aktüel okurları, şimdiki yazımda 6 Ekim tarihli, Haliç Kıyısı (Fener- Balat-Ayvansaray) Gezisi izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum

Alpaslan Arik 18/10/2018 14:02

İstanbul’un Suriçi bölgesinde kalan tarihi ve turistik yerleri gezip görmek birkaç güne sığmaz. Dolayısıyla bir günlük geziye ancak sığdırabildiğimiz HALİÇ KIYISI GEZİSİ (FENER-BALAT-AYVANSARAY, Haliç’in 1/6 kadar olan kısmı) izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. (Tek yön mesafesi yaklaşık 3 Km’dir.)

Öncelikle böyle bir geziyi profesyonel bir rehber eşliğinde yaptığımızı belirtmem gerekiyor. Cibali bölgesinden başlayan gezimizi; Aya Kapı, Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, Gül Camisi, Kantemir Evi, Fener Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi, Fener Rum Lisesi, Patrikhane ve Aya Yorgi Kilisesi, Sveti Stefan (Bulgar Ortodoks Kilisesi) Balat İoannis Prodromos Kilisesi (Tur-ı Sina Manastırı) ,Balat, Surp Hıreşdagabet Ermeni Kilisesi, Ferruh Kethüda Camisi, Ayvansaray, Vlaherna Ayazma ve Kilisesi, Yahudi, Rum ve Ermeni yapıları, surlar, sivil mimarlık örnekleri ve sokak dokusu programı ile tamamlamış olduk.

Gezi bölgemizin eski halinin oldukça renkli diller ve dinlere ev sahipliği yapmış olması ve bu dokuyu hala duyumsamak hepimizde tekrar tekrar gelip gezme hevesi oluşturdu. Türk, Rum, Ermeni, Bulgar, Yahudi, yerleşimlerinin iç içe geçtiği bu mekânlardan günümüze kalanları gördüğümüz gibi profesyonel rehberimiz sayesinde bu yerlerin tarihi ve efsaneleri hakkında da bilgi sahibi olduk.

Bu bölge; İstanbul’un en tarihi bölgesidir. Her bir devlet bu bölgeye kendi izini bırakmıştır. Özellikle kilise ve surlarda Bizans Devleti izlerini görmek mümkün iken, surlarda oluşturulan kapı ve kapı yanlarında mevcut karakol ve çeşmeler Osmanlı İmparatorluğunun izlerini günümüze taşımaktadır. Dahası, Osmanlının son dönemlerinde yapılan veya yenilenen kiliseler de varlığını sürdürmektedir.

Gezmiş olduğumuz; Aya Kapı, Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi, Gül Camisi, Kantemir Evi, Fener Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi, Fener Rum Lisesi, Patrikhane ve Aya Yorgi Kilisesi, Sveti Stefan (Bulgar Ortodoks Kilisesi) Balat İoannis Prodromos Kilisesi (Tur-ı Sina Manastırı), Balat, Surp Hıreşdagabet Ermeni Kilisesi, Ferruh Kethüda Camisi, Ayvansaray, Vlaherna Ayazma ve Kilisesinin her birinin ayrı bir tarihi, hikayesi, ifadesi vardır. Her birini ayrı ayrı yazmak mümkün olmadığı için bir fırsat yaratıp bu yerlerin gezip görülmesini bu esnada özellikle kitapçıklardan yararlanmasını hatta profesyonel rehberler eşliğinde ziyaret edilmesini tavsiye ederim.

Çoğumuzun bildiği gibi, İstanbul kentinin kuruluş öyküleri çok çeşitlidir. Bu sayısız öykülerin bazılarını mitolojik tanrı Zeus’a kadar dayanan çeşitlerinden, Boğaziçi’nin yunanca adı olan “Bosforos” (İnek geçidi) hikayesine ve Haliç adının “Altın Boynuz” olma efsanesine kadar bu vesile ile bir kez daha dinlemiş olduk.

Fener-Balat – Ayvansaray’ın cazibesi, sadece tarihi dokusu ile değil, çeşitli din, mezhep ve toplulukları iç içe yaşatmış ve yaşatmakta olduğu, barış, hoşgörü ve paylaşımın da en güzel örneklerini sergilediği canlı bir yer olmasından kaynaklanmaktadır. Cami, Kilise, Sinagog, ve Ayazma yapılarının nerdeyse sırt sırta olduğu bu alanda, ziyaretçilerinin de aynı çeşitlilikte olması insanı şaşırtmıyor.          

Haliç, sadece anlatmış olduğum gezi bölgesi ile sınırlı değildir. Karşılıklı kıyı ve kıyı içlerine uzanan eski semtleri ile her bir yeri gezilip görülmeye değerdir. Böyle bir gezide özellikle karşı kıyının görselliği ve tarihi dokusunu koruyarak yıkıntılardan veya imar kirliliğinden arındırılmış halini görmeyi, şimdilik ümit etmekten başka çare yok.

Gezi yolumuzda bulunan; kafe, restoran, turistik ve hediyelik eşya dükkânları canlı bir ortam sergilemektedir. Bölge turizminin geleceği için de ümit vermektedir. Her yörenin mutfak ve içeceklerini bulmak mümkün hale gelmiştir.

Ayrıca geçen yüzyıldan kaldığı ifade edilen ünlü AGORA MEYHANESİ’de Balat semtindedir. Antika eşyaların mezat satışlarını izlemek veya katılmak isterseniz bu bölgede o imkanı da bulabilirsiniz. Sokak dokusu ve özgün mimariye aykırı olmayan yenileme çalışmalarıyla tüm imkânlar kullanılarak bölgeyi daha güzelleştirmek, çevre temizliği ve ulaşım rahatlığının sağlanması için de çok iyi olacaktır.

Böyle bir gezi arzu edenlere mutlaka tavsiye ederim. Herkese iyi gezmeler...