Hac pazarı karıştı...

Hac ve umre pazarında haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle Diyanet İşleri’ni Rekabet Kurumu’na şikâyet eden seyahat acentelerine, "Soruşturma açılmasına gerek yok" yanıtı çıktı. Rekabet Kurumu Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na da bir uyarı yazısı gönderdi.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Hac pazarı karıştı...

Acentalar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı hac ve umre organizasyonu pazarında haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle Rekabet Kurumu’na şikâyet etti. Diyanet’in 500 milyon Euro’yu bulan hac ve umre vizeleri konusunda işbirliğine gittiği seyahat acenteleri lehine ayrımcılık yaptığını; camilerde hac ve umre seyahatiyle ilgili tanıtımlar yapıldığı ve bu durumun diğer seyahat acenteleri aleyhine ‘haksız rekabet’ yarattığı iddia edildi.

Tüm bu iddiaları inceleyen Rekabet Kurumu, internet sitesinden yayınladığı duyurusunda, “Diyanet İşleri Başkanlığı, hem hakim durum tespitine yol açabilecek pazar payına sahip olması, hem de faaliyette bulunduğu pazarların düzenleyici ve denetleyici otoritesi olması nedenleriyle hac ve umre seyahat hizmetleri pazarında rekabeti bozmama yükümlülüğü altındadır” mesajı verdi.

Diyanet İşleri’ne yönelik bir soruşturma açılmasana gerek olmadığı kararı veren Rekabet Kurumu, bununla birlikte, konuya ilişkin olarak Diyanet İşleri Başkanlığına görüş bildirilmesine karar verdi.

Rekabet Kurumu, bu çerçevede hac ve umreye yönelik seyahat hizmetleri pazarı konusunda Diyanet İşleri Başkanlığına yazılı uyarı gönderdi.

Yazıda şunlar yer aldı:

“Diyanet İşleri Başkanlığı, hac ve umre konusunda hem düzenleyici ve denetleyici fonksiyona hem de pazarda faaliyet gösteren bir oyuncu olarak yasal bir takım imtiyazlara sahiptir. Bu imtiyazlardan en önemlisi Bakanlar Kurulu Kararıyla hacca yönelik seyahatlerde sahip olduğu yüzde 60’lık kotadır. Bu imtiyaz, pazarda Diyanet İşleri Başkanlığı lehine sonuç doğurmaktadır. Hem Suudi Arabistan’ın uyguladığı ülke kotası hem de Bakanlar Kurulu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı’na tanıdığı yüzde 60’lık kota nedeniyle pazarda suni bir denge bunuyor.”

Rekabet Kurumu’nun uyarı yazısında şunlara dikkat çekildi: “Hac pazarının yüzde 60’ı, umre pazarının yüzde 50’si Diyanet tarafından kontrol ediliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, Bakanlar Kurulu Kararı ile kendisine verilen idari görevleri yerine getirirken iktisadi faaliyette bulunmuş sayılamayacağını; bununla birlikte, hacı adaylarının hac ve umreye götürülmesine yönelik sunulan hizmetin özel seyahat acenteleri tarafından sunulan hizmet ile benzer nitelik taşıması, bu seyahat acentelerine ilgili ürün pazarlarında ikame/rakip olması ve fiyatların maliyetlerin yanı sıra az da olsa bir ihtiyat akçesi de içeren bir politika çerçevesinde belirlenmesi itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sunulan hac ve umre seyahat organizasyonu hizmetlerinin iktisadi faaliyet olarak nitelendirilebileceğini değerlendirmiştir.”

Ekonomik faaliyette bulunan tüm birimlerin 4054 sayılı Rekabet Kanunu gereğince ‘teşebbüs’ olarak kabul edildiğinin anımsatıldığı yazıda, acentalara getirilen pek çok yükümlük olmasına rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bunlardan muaf olduğu hatırlatıldı. Yazıda, “Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın seyahat hizmetleri kapsamında teminat yatırmasına, sigorta şirketleri ile anlaşmasına gerek bulunmamaktadır” denildi.

Rekabet Kurumu’nun yazılı uyarısında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac ve umre pazarında sahip olduğu sırasıyla yüzde 60 ve 50’lik pazar payının hakim durum yaratabilecek oranlar olduğuna dikkat çekilerek; “4054 sayılı Kanun’un hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan altıncı maddesi ve bu çerçevede verilen Rekabet Kurulu kararları, hakim durumda bulunan teşebbüslere bulundukları pazardaki rekabeti bozmamaya yönelik özel bir sorumluluk getirmektedir.

Bu minvalde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da, hem hakim durum tespitine yol açabilecek pazar payına sahip olması, hem de faaliyette bulunduğu pazarların düzenleyici ve denetleyici otoritesi olması nedenleriyle hac ve umreye yönelik seyahat hizmetleri pazarında rekabeti bozmama yükümlülüğü altında olduğunu belirtmek mümkündür” denildi.
 
Kurum’un uyarı yazısında ayrıca Diyanet’in hac ve umre pazarında hem oyuncu hem de denetleyici olmasının, diğer teşebbüslerin faaliyetlerini zorlaştırmaması; dolayısıyla tüketicilere sunulabilecek kazançları engellememesi gerektiği üzerinde duruldu.
 
Kurum’un Diyanet’e gönderdiği yazınının son bölümünde şunlar yer aldı: “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın pazarda hem düzenleyici denetleyici hem de önemli pazar payına sahip oyuncu olmasının yarattığı bazı etkiler görülmektedir. Rakipleri denetleme yetkisi rekabetçi piyasa mantığı ile çelişiyor. Pazarda özel teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması sonucunu doğuran pazar yapısının iyileştirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.”

 

 

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.