Güney Kore her yıl daha fazla Türk turisti ağırlıyor
Güney Kore dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek daha fazla merak edilen ve ziyaret edilmek istenen bir ülke olarak dikkat çekiyor. İki ülke arasındaki güçlü kardeşlik bağları, Güney Kore’nin 20 ülkeye yönelik tanıtımlarını Türkiye merkezli sürdüren Kore Turizm Organizasyonu ile de kendisini gösteriyor.

Güney Kore’nin turizm alanındaki çalışmaları ve turizm potansiyeli hakkında, Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi Direktörü Hyuncho Cho bilgi verdi.
Bizlere Kore Turizm Organizasyonu’dan bahsedebilir misiniz? Ne zaman ve ne amaçla kuruldu?
Kore Turizm Organizasyonu (KTO), Uzak Doğu’nun en önemli ülkelerinden olan Kore’nin dünyada tanıtımına yönelik çalışmalar yapmak üzere Kore Cumhuriyeti bünyesinde hizmet veren bir kuruluş ve Kore Cumhuriyeti tarafından çıkarılan Kore Turizm Organizasyon Yasası uyarınca 1962 yılında kuruldu.
Kore Turizm Organizasyonu olarak Kore'de turizmin geliştirilmesine yönelik gerçekleştirdiğimiz yatırımlar kapsamında dünyanın farklı ülkelerinde tanıtım ofisleri açıyor ve faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerde Kore’nin tanıtımına yönelik çalışmalar yürütüp projeler geliştirirken; seyahat acenteleri, medya platformları, toplantı organizatörleri ve münferit turistlerle güçlü ve samimi bir iletişim sürdürebilmeyi hedefliyoruz.
Bu doğrultuda başta Kore ve Türkiye arasındaki turizm ilişkilerini güçlendirmek üzere, İstanbul Başkonsolosluğu bünyesinde 2012’den beri faaliyet gösteriyoruz. Kore Turizm Organizasyonu İstanbul Ofisi olarak, bulunduğumuz bölgede başta Türkiye olmak üzere, aralarında Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Hırvatistan ve İsrail gibi ülkelerin de yer aldığı toplam 20 ülkenin idari merkezi konumundayız.
20 ülkedeki turizm tanıtımlarının Türkiye üzerinden yapıldığını söylediniz. Merkezin İstanbul olmasının özel bir sebebi var mı? Bu merkezden hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Türkiye ve Kore arasındaki köklü diplomatik ve kültürel bağlar bizler için önemli bir motivasyon kaynağı ve iki ülke arasındaki bu bağ, bölge ofisinin İstanbul’da faaliyet gösteriyor olmasının en önemli nedeni.
KTO İstanbul ofisi olarak özellikle seyahat acenteleriyle iletişimi güçlendirmeyi hedefliyoruz ve onların Kore’deki seyahat acenteleriyle bağ kurabilmeleri; var olan bağları geliştirebilmeleri için çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Yine Kore’nin tanıtımına yönelik çalışmalar kapsamında bu ülkelerde gerçekleşen turizm fuarlarına katılım sağlıyoruz.
Çalışmalarımız kapsamında başta Türkiye’deki seyahat acenteleri olmak üzere, acentelerin Kore tur programlarını geliştirmeleri tarafında onlara yardımcı olurken; Kore seyahatlerinin satışlarını desteklemek amacıyla ise reklam & tanıtım faaliyetlerinden ülkeler arasındaki bağları pekiştirecek etkinliklere ve kampanyalara kadar birçok alanda acentelere destekler sunabiliyoruz.
50 yılı aşan deneyimimizle KTO olarak, yaratıcı ve sürdürülebilir bir turizm endüstrisinin oluşmasına katkıda bulunurken; dünyanın her noktasından Kore'ye seyahat için, kolay, doğa ile dost, sürdürülebilir, inovatif, değer yaratan ve manevi açıdan tatmin sağlayan çözümler geliştiriyoruz.
Türklerin Kore’ye ilgisi hakkında ne söyleyebilirsiniz? Kore her yıl ne kadar Türk ağırlıyor?
Ülkelerimiz coğrafi güzellikleri, 4 mevsimin yaşanabilmesi ve tarihi zenginliğe sahip olmalarıyla birbirine çok benziyor. Ayrıca ailevi bağların kuvvetli oluşu, modernleşirken geleneksel yapılarını muhafaza etmeleri bizi birbirimize yakınlaştıran özellikler. Aynı zamanda tabii ki iki farklı kültüre sahip ülkeyiz. Bu da mutfağımızdan müziğimize birçok anlamda bizlere keşfedilecek pek çok güzellik sunuyor. İşte tüm bunların da Türk turistlerin Güney Kore’ye olan ilgisini artırdığını söyleyebiliriz.
Zaten Güney Kore her yıl daha fazla Türk turisti ağırlıyor. Güney Kore’yi ziyaret eden Türk turist sayısı 2015 yılında 23 bin 440 idi. Bu rakam 2019 itibarıyla 31 bin 293’e yükseldi. Bu güçlü büyüme 2020 yılında pandemi nedeniyle sekteye uğramış olsa da sınırlamaların kalkması sonrasında bu büyümenin devam etmesini bekliyoruz.
Bu noktada Güney Kore’nin son 10 yılda dünyada da yükselen bir turizm destinasyonu olduğunu da belirtmem gerekiyor. Covid-19 salgını baş göstermeden önce Güney Kore turist sayısı açısından yeni bir rekora imza atmıştı. 2019 yılında 17 milyon 500 bin turistin ziyaret ettiği bir ülke olarak dünyada 30. sıraya yükseldi. Bu rakam 2009 yılında 7 milyon 820 bin idi. Güney Kore’ye sadece Türkler değil tüm dünya daha çok ilgi göstermeye başladı.
Güney Kore’de ne değişti ya da neyi farklı yapmaya başladı ve daha çok turist çekmeye başladı?
Turizm, Kore’nin ekonomik büyümesinde önemli bir etkiye sahip. Kore, 2019 yılında turizm sektöründen 26.22 milyar ABD doları gelir elde etti. Bu nedenle turizm sektörünü desteklemek ve planlamak oldukça önemli.
Aralık 2017’de Güney Kore Başbakanı önderliğinde düzenlenen ve Turizm Bakanı’nın yanı sıra Dışişleri Bakanı, Ulaştırma Bakanı, Hukuk ve Adalet Bakanı ile Denizcilik Bakanının katıldığı ulusal turizm stratejisi toplantısı, son yıllarda Kore’nin turizm alanında attığı yenilikçi adımlardan biri.
Nisan 2019’da gerçekleşen üçüncü toplantıda daha fazla uluslararası turisti çekebilme ve bölgesel olarak ekonomiyi destekleme amacıyla yerel turizmi artırmanın yolları ele alındı. Kültür, Spor ve Turizm Bakanlığı Kore’nin hem ülke içi hem de uluslararası alanda tanıtımından sorumlu, devlet tarafından desteklenen Kore Turizm Organizasyonu ile yakın çalışıyor.
Üçüncü ulusal turizm strateji toplantısından sonra Güney Kore Turizm İnovasyon Stratejisi duyuruldu. Bu strateji dokümanı, turist sayısı ve harcamalarında hali hazırda etkileyici bir büyüme içinde olan turizm sektörüne kılavuzluk yapmak üzere ortaya çıktı. Sektörün, büyüme hızının sürdürülebilir bir şekilde devam etmesini sağlamaya yönelik yanıtı şu oldu:
- Vize kolaylıkları sunarak uluslararası turist sayısı ve elde edilen gelir artışında devamlılığı sağlamak,
- Gelecekteki turizm trendlerine yönelik sektördeki KOBİ’ler (Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler) arasında rekabeti güçlendirmek,
- Turist dağılımını daha az ziyaret edilen bölgeler yönünde geliştirmek,
- Turizm ürünleri ve hizmetlerinin kalitesi ve çekiciliğini artırmak.
Tüm bu adımlar Güney Kore’nin bir turizm destinasyonu olarak tanıtımını destekledi.
Pandemi birçok sektörde olduğu gibi turizm sektörünü de ciddi anlamda bir etkiledi. Ancak tüm dünyada genel anlamda kısıtlamaların gevşetilmesiyle bir hareketlilik de söz konusu.
Pandemi sonrası Kore turizmi için öngörüleriniz neler?
Evet sizin de ifade ettiğiniz gibi 2 yılı aşkın bir süredir tüm dünya pandeminin yarattığı etkilerle mücadele ediyor. Ancak tüm dünyada genel anlamda kısıtlamaların gevşetilmesi tarafında önemli adımlar atılmaya devam ediyor.
Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Güney Kore’ye varolan vize muafiyeti anlaşması kapsamında vizesiz olarak seyahat edebiliyor. Ancak COVID-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler çerçevesinde Güney Kore’ye ziyaretlerdeki vize muafiyeti geçici bir süreliğine askıya alınmıştı. Güney Kore Hükümeti bu uygulamanın 1 Nisan 2022 tarihinden itibaren kaldırıldığını duyurdu.
Böylece belirtilen tarihten itibaren, turizm (akraba ziyareti dahil), transfer ya da kısa süreli iş gezileri için Güney Kore'ye gelecek Covid-19 aşıları tamamlanmış tüm Türk konuklarımız, daha önce olduğu gibi ülkemize vizesiz giriş yapabiliyor ve karantinaya da tabi tutulmuyorlar. Bu da hem bizler hem de ülkemizi ziyaret etmeyi bekleyen tüm Türk konuklarımız için çok güzel bir gelişme...
Pandemi öncesi ve süresince olduğu gibi, şimdi de KTO İstanbul Ofisi olarak sorumlu olduğumuz tüm ülkelerde Kore turizmini daha fazla tanıtarak, Uzak Doğu denince Kore’nin akla ilk gelen destinasyon olmasını sağlamak üzere aralıksız şekilde çalışıyoruz.
Pandemi sonrasındaki bu dönemde ilk etapta Türkiye'den Kore'ye 60 bin turisti ülkemizde ağırlamak gibi bir hedefimiz var ve bu hedefimiz kapsamında pandemi döneminde de tanıtım faaliyetlerimizi aralıksız sürdürdük.
Pandemi sürecinde yaptığınız çalışmalara verebileceğiniz örnekler var mıdır?
Pandemi sürecinde gerek Kore’yi ziyaret etmek isteyen seyahat severler, gerekse de turizm sektöründe faaliyet gösteren tüm iş ortaklarımızla olan iletişimimizi hiç kesmedik. Dijital ortama taşıdığımız farklı toplantı ve etkinliklerle ilişkimizi canlı tutmaya odaklandık.
Pandeminin etkisinin de azalmasıyla birlikte farklı gruplara özel çalışmalar da yaptık. Örneğin, Güney Kore’yi yakından takip eden Türk gençlerine, pandemi döneminde yaşanan seyahat kısıtlamalarını da göz önünde bulundurarak; Kore’yi ilgi duydukları farklı yönleriyle deneyimleyebilecekleri Kore Günü Etkinlikleri düzenledik.
Etkinlik programımıza ise Koreli bir kaligrafla Korece yazım dersi, bir makyöz ile Kore makyajının püf noktaları, bir K-Pop dans eğitmeni ve grubuyla dans atölyesi ve Squidgame dizisiyle herkesin öğrendiği dalgona şeker yarışması gibi birbirinden farklı aktiviteleri dahil ettik. Etkinlikler sırasında konuklarımız Kore’nin lezzetli yemeklerini tattılar; ülkemizin geleneksel kıyafeti olan Hanbok’ları giyerek birbirinden güzel fotoğraf karelerini albümlerine eklediler.
Kore Turizmi’nin Türkler açısından avantajından bahsedebilir misiniz?
Biraz önce de bahsettiğim gibi, ülkelerimiz coğrafi güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel olarak sahip oldukları bazı ortak noktalarla birbirine çok benziyor. Bunun sonucunda da zaten Türk turistlerin Güney Kore’ye olan ilgisi sürekli artıyor.
Kore’nin sahip olduğu tarihi, coğrafi, kültürel zenginliklerin, modern bir uyum içinde vizesiz seyahat imkanı ile birlikte sunulması Türk turistler için önemli bir unsur. Buna ek olarak Türk turistlerin seyahatleri sırasında önem verdikleri ve yapmaktan hoşlandıkları pek çok şey Güney Kore’de kendilerine sunuluyor.
Nereye seyahat edileceğine karar verilirken önemli bir kriter olan yemek konusunda Kore mutfağının Türk yemek kültürü ile birçok ortak noktası olduğunu söyleyebilirim. Türkiye'de olduğu gibi Kore’de de gün bol yumurtalı ve yeşillikli bir kahvaltı ile başlıyor. Günün diğer öğünlerinde mutlaka turşu benzeri yiyecekler bulunuyor. Hem Türk hem de Kore mutfağında baharat kullanımı da oldukça yaygın. Bu nedenle Türk damak zevkine hitap edebilecek birçok Kore yemeği var.
Kore’nin 2. büyük şehri olan Busan hem deniz turizmi açısından önemli bir destinasyon, hem de Türk turistler için Kore Savaşı sonrasında inşa edilen Türk Şehitliği’nin burada olması açısından da önemli bir ziyaret noktası.
Türklerin seyahatlerinde alışverişi mutlaka progamlarına dahil ettiklerini biliyoruz. Bu anlamda Güney Kore’de birçok alışveriş caddeleri ile alışveriş merkezlerinin yanı sıra, “duty free” ve “tax free” birçok çeşitli alışveriş imkanı bulunuyor.
MICE çalışmaları da turizm sektöründe önemli bir yere sahip. Kore’yi kongre ve toplantı merkezi olarak öne çıkarma planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Uluslararası Dernekler Birliği’nin (UIA) hazırladığı UIA Global Toplantı İstatistikleri’ne göre Güney Kore, hem 2016 hem de 2017 yıllarında uluslararası etkinlikler için en çok tercih edilen destinasyonlar sıralamasında 1. sırada yer aldı.
Güney Kore’nin kongre kompleksleri, MICE etkinlikleri için farklı mekan seçenekleri farklı talepleri rahatlıkla karşılıyor. Ayrıca Güney Kore, yeni teknolojileri ve yenilikçi fikirleri hızlı bir şekilde uygulamaya geçirerek toplantıların verimliliğini, etkinliğini artırmaya da katkı sağlıyor. Ayrıca dünyanın önemli metropollerinden ve şehirlerinden Güney Kore’ye ulaşım da oldukça rahat ve kolay. Dünyanın 186’dan fazla şehrinden 90’dan fazla havayolu şirketi “Dünya’nın En İyi Havalimanı” seçilen Seul Incheon Havalimanı’na uçuş gerçekleştiriyor.
Kısacası, Kore’de benzersiz mekanlar, kolaylıklar, ilginç aktiviteler gibi insanların beğenebileceği pek çok şey bir arada sunuluyor. Bizim de KTO olarak grup büyüklüğüne bağlı olarak özel gruplar için özel destek planlarımız bulunuyor. Bunlara birçok farklı promosyon barındıran özelleştirilmiş destek planları da diyebiliriz. Ayrıca finansal destek programlarıyla da MICE, etkinlik ve organizasyon firmalarını destekliyoruz.
Bu çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de geliştirerek sürdürmeye devam ederek, Kore’nin kongre ve toplantı merkezi olarak tercih edilmesi tarafında da destekleyeceğiz.
Son olarak, yakın bir zamanda Kore’yi ziyaret edecek Türk konuklarınıza neler söylemek istersiniz?
Son olarak, özellikle başkent Seul’e gelecek olan konuklarımız için de bazı önerilerim olacak. Seul modern ve gelenekselin, kültür, sanat tarih ve doğanın tüm güzelliklerinin bir arada yaşanabildiği bir şehir. Bu nedenle de Seul ziyaretlerinde Türk konuklarımızın programlarına Haneul (Gökyüzü) Parkı’nı, Donuimun Müze Köyü’nü,
Gyeonghuigung Sarayı’nı, Seul’ün en popüler yerlerinden olan Samcheong-dong’u, modern ve geleneksel unsurları bir arada sunan Ikseon-dong’u, Seul Ulusal Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’ni, yaratıcılığın sanata en renkli ve güzel yansıması deneyimlemek için Seoul Art Space Mullae’i mutlaka dahil etmelerini öneriyorum.
Ayrıca alışveriş, yemek, dans ve müziğini yani hayatı keyifli kılan her şeyin bir arada deneyimlenebileceği Hongdae’ye ek olarak, Seul'ün en büyük alışveriş merkezi The Hyundai Seoul ile Amorepacific, Sulwhasoo, Stylenanda, Gentle Monster; Samsung Electronics ve Kakao Friends, Line Friends gibi Kore’nin en ünlü markalarının amiral gemisi mağazalarına uğramaları da kendileri için farklı bir deneyim olacaktır.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: