Osmanlı İmparatorluğu döneminde dillere destan olan Göksu mesireleri, ünlü sanatçı Adnan Şenses ve sanatçıların katılımıyla, 5 Haziran’da tarihten bir güne sahne oldu. Göksu Deresi üzerinde süslenen 10’a yakın sandaldan, ud ve kanun eşliğinde, Türk Sanat müziğinin birbirinden güzel parçaları yankılandı. 

“Göksu’daki coşkuyu anlatmaya, kelimeler yetersiz kalır”
Göksu’daki sandal sefasını ‘kelimelerle ifade edemeyiz’ diye anlatan Adnan Şenses, “Burası başka bir güzel, burası başka bir alem, burası başka bir dünya… Göksu’daki coşkuyu, kelimelerle ifade edemeyiz. Kelimeler yetersiz kalır, anlatamayız. Bizi, geçmişin en güzel günlerinden birine götüren Göksu’daki fasıllı sandal sefası ile Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki ihtişama yeniden döndük. O zamanki insanlar, çok daha mutluymuş” diye konuştu.
Öyleyse; Çekelim kürekleri uzanalım Göksu’ya… Venedik’te gondol keyfi yerine, Göksu’da sandal sefası yapmaya hazır mısınız? Göksu Marine Restaurant&Cafe’de, pazar günleri, fasıllı sandal sefasına katılmaya davetlisiniz.

Göksu’nun, turizm destinasyonu olması için çeşitli projelere imza atıyor

Göksu Marine Restaurant&Cafe, turizmci Gül Küçükserim ve oğlu Ali Gültekin Demir tarafından işletiliyor. Anadolu Hisarı ve Göksu’nun tarihteki günlerine geri dönmesi, bir turizm destinasyonu olarak İstanbullulara ve kente gelen turistlere kazandırılması için çeşitli projelere imza atan Gül Küçükserim, bölgede fasıllı sandal sefalarını başlattı.
Aynı zamanda, Göksu’daki bahçeli evlere kuş yuvası dağıtımını gerçekleştiren Gül Küçükserim, tarihte Gül ve Nergis çiçekleriyle ünlü olan bölgeye, Gül ve Nergis fidelerinin dağıtılmasına da öncülük ediyor.
Gül Küçükserim, ‘Baruthane Çayırı’nın (Hacivat- Karagöz oyunu, meddah, ortaoyunun sergilenmesi) yeniden hayata geçirilmesi gibi birçok proje üzerinde çalışıyor.

Göksu Marine Restaurant&Cafe’de, huzur dolu bir atmosfer

Anadoluhisarı’nda Göksu Deresi kenarında yer alan Göksu Marine Restaurant&Cafe, açık alanda asırlık ağaçları ve mevsim çiçekleri, kapalı alanda bir tekneyi andıran dekorasyonu ile şık, görkemli ve huzurlu bir atmosferde, dünya mutfağının birbirinden özel lezzetlerini, Türk misafirperverliği eşliğinde deneyimli kadrosuyla sunuyor.  
Yemyeşil doğası, mis gibi kokan rengarenk çiçekleriyle, İstanbul Boğazı’na doğru süzülerek akan Göksu Nehri’nin kenarına usulca yerleşmiş olan Göksu Marine Restaurant&Cafe’de, gündüzleri ayrı, geceleri ayrı görkemli bir manzara ve huzurlu bir atmosfer sizleri bekliyor.
Canlı veya dünya müziği eşliğinde, açık büfe sabah kahvaltısının yanı sıra, öğle ve akşam yemeklerini alabileceğiniz mekanda; Türk ve dünya mutfağının birbirinden lezzetli yemeklerini veya günlük taze balık ürünlerini tercih edebilirsiniz.

200 yıllık çardak altında, eşsiz bir manzara karşılıyor

Söğüt, ladin, çam gibi ağaçlar bulunan bahçede, ayrıca kokulu siyah Karadeniz üzümü veren asma ve tüller ile süslenen 200 yıllık çardak, konuklarına, hep bir ağızdan ‘hoş geldiniz’ diyor.
Göksu Marine Restaurant&Cafe’de; kışlık alanda 110 kişi, yazlık alanda 250 kişi yemek düzeni yapılabiliyor. Cocktail-prolonge tipi davetlerde, 750 kişiye kadar misafir ağırlanıyor.
Mekanın önünde büyük bir iskele olduğu için özel tekneler ile gelmek mümkün. Aynı zamanda, isteyenler, transfer teknesiyle alınabiliyor.