Garsonluktan otel sahipliğine uzanan bir başarı öyküsü...
İlkokulu bitirdiğinde iş hayatına atılan, babasının kalfa olarak çalıştığı ayakkabıcıda 'çırak' olarak çalışmaya başlayan Mustafa Aksoy, şimdi Richmond zincirinin patronu.

Turizmci Mustafa Aksoy, Richmond otel zincirini kızına, Türkiye'de ilk internet ilan ve ticaret sitesi 'sahibinden.com" ile ilk alışveriş merkezlerinden Capitol'ü ise iki oğluna bırakıp aniden tekneyle dünya turuna çıktı.
Başka otellerde oda temizleyen, garsonluk ve aşçı yamaklığı yapan Belgin Aksoy, bugün 4 oteli yönetiyor. Aksoy, " Yurtdışına açılmayı, Türkiye'de de şehir otelleri kurmayı planlıyoruz. Plana Güneydoğu'yu da aldık " dedi.
İşadamı Mustafa Aksoy, bir gün tüm işlerini kızı Belgin ile iki oğlu Taner ve Mert'e bırakıp 14 metrelik teknesiyle dünya turuna çıktı. Eşi ve çocukları buna çok şaşırdılar ama onu da anlamaya çalıştılar.
* Babanız, Richmond otel zincirini size bırakınca neler yaptınız? Otelcilik gerçekten ilgi duyduğunuz bir alan mıydı?
Ben, babam tekstille uğraşırken de otelci olmak istemiştim. Çok küçük yaşlarda seyrettiğim 'Hayat Ağacı' adlı bir TV dizisinden etkilenmiştim aslında. Orada sürekli farklı insanlarla tanışmak ve farklı iş kollarını görmek çok hoşuma gitmişti. Otel yönetmeyi de çok istiyordum. Çok farklı alanlarda çalıştıktan sonra üst düzey yönetici oldum.
* Oda temizlediniz mi?
Tabii ki, oda da temizledim. Garsonluk da yaptım. İsviçre'de Otelcilik ve Turizm eğitimi sırasında 'aşçı yamağı' da oldum. Staj yaptığım otelde misafirlere bizim peynirli börek ile patlıcan ezmesini sevdirdim. Yıllar sonra oraya gittiğimde bunların menüye dahil edildiğini görünce çok mutlu oldum.
* Kaç yaşında bu işlere başladınız?
Öğrenciyken başladım. Zaten yaz tatili de yapmazdık. Hep çalışırdık. Ama profesyonel olarak ben ilk olarak 1992'de Taksim'deki Nippon Otel'de başladım. Garsonluk yaptım. Büro hizmetlerinde görev aldım. Resepsiyonda, satış ve pazarlama ile muhasebede de çalıştım.
* Kendi otelinizde 'patronun kızı' kimliğinden kurtulmak için mi böyle yaptınız?
Bunu kendim istemiştim. İş sahibinin çocuğu olarak hayata atılmakla aslında '1- 0' mağlup başlıyorsunuz. Onun için başka otelleri tercih ettim.
* Hayalinizde kaç otele ulaşmak var?
Şu anda öyle bir rakam veremiyorum. Richmond International adıyla bir şirket kurduk. Amacımız, otelimize franchise ve işletme almak üzere zinciri büyütmekti. Ama yavaş büyümeyi tercih ediyoruz. Yurtdışına açılmayı, Türkiye'de de 'şehir otelciliği' alanında büyümek istiyoruz. Mesela, İstanbul'da Galata'da bir otel projemiz de var.
* Doğu ve Güneydoğu'ya da gider misiniz?
Neden olmasın, zaten böyle bir şeyi de düşünüyoruz. Aslında, şehir otelciliği derken biz Suriye'ye gitmeyi planlamıştık. İki otel projemiz vardı Halep için ama olaylar çıkınca durdurduk.
* Sapanca'daki oteliniz, dünyada çok moda olan 'Spa' trendiyle çalışıyor. Bu modanın özü nedir?
Orada, Türkiye'nin ilk destinasyon Spa'sını oluşturduk. Yaklaşık 8-10 çeşit Spa var. Onlardan birisi de bu. Mesela 14 yaşından küçük çocuklar, bu otele giremiyor. İnsanlar, tamamen dinlenme ve huzur için, sağlık için buralara giderler.
* Nasıl bir sağlık hizmeti veriliyor?
Sağlıklı beslenme, diyet ve detoks programları var. Meditasyon programları, orman yürüyüşleri, beslenme üzerine seminerler veriliyor. Mesela, sebze sularıyla beslenme, barsak temizlikleri uygulanıyor. Gerçekten sağlığınız, vücudunuz ve organlarınız için vakit ayırmak gerekiyor. Bu da, bir iki gün gidip bir masaj yaptırıp veya bir gün sağlıklı yemek yemekle olacak şey değil.
* İstanbul'a gelen turist hala az. Mevcut sayıyı nasıl artırabiliriz ve turiste nasıl para harcatabiliriz?
Turist sayısından önce bence otel fiyatlarını artırmak lazım. Hala çok ucuza veriyoruz otelleri. Üç tane ucuzcu turist geleceğine bir tane cebi paralı turist gelsin, bundan hem turizm sektörü hem de esnaf faydalanır. Öyle turistler geliyor ki, ekmek arasında patates kızartması yiyerek öğlen yemeğini geçiştiriyor. Yine de İstanbul, son üç yılda mesafe kaydetti ve oda fiyatları yükseldi.
* Sizce tur operatörleriyle otelciler neden fiyatları yükseltemiyor?
Aslında iki kesim de el ele kol kola gitmeleri gerekirken nedense, birbirlerini vururlar. Oysa onlar iyi anlaşırsa tur ve oda fiyatları de yükselir. 10 yıl öncesine göre artık her şey değişti. Giderek zevk veren otelcilik yapılıyor. Hem para kazanıyorsunuz, belli fiyata satınca da ona göre fiyat veriyorsunuz.
* Arap Baharı, sizlere yaradı mı?
Şöyle bir rüzgarını aldık. Arap turist sayısında bir artış oldu ama ortalık o kadar karıştı ki, gerisi gelmedi.
'Her Şey Dahil' içimi acıtıyor...
* Sizde de 'Her şey dahil' var mı? Bu sistemi bırakmanın zamanı geldi mi?
Sadece Efes'teki otelde var. Her şey dahil, her yerde var ama biz ultra dahil, mega dahil diye abarttık. Belli bir noktada duramadık. Yurtdışında bizimki kadar 'dahil' bir sistemi görmedim. Sürekli bir yeme var tatillerde. İnsanların bütün gün boyunca her yerde yemek yediğini görünce içim acıyor.
* Mert Bey, şimdi çok yaygınlaştı ama internetle ilanı ve ticareti ilk siz başlattınız değil mi?
Evet. 1990'lı yılların sonlarında 'seri ilan' kavramı sadece gazete, dergi gibi geleneksel mecralarda yer alıyordu. 'Sahibinden.com'u, alıcılar ve satıcıları bir araya getirmek amacıyla, 2000 yılında kurduk ve yayın hayatına başladı. Ayda 3 milyar sayfa görüntülemesi, aylık 26,5 milyon tekil ziyaretçisi bulunan site, bugün 3 milyon aktif ilanı ve binlerce ürün çeşidiyle Türkiye'nin en büyük e-ticaret platformlarından birisi.
* Siteyi kaç kişiyle kurdunuz?
Üç kişilik kadro ile altı kategori altında, 2 bin 700 ilan ile yayına başladık. Bugün site, 285 çalışanı, binlerce kategori ve yüz binlerce ilanı ile 13. yılında Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ilan ve alışveriş platformu olma özelliğini koruyor.
* İnternette ticaret nereye gidiyor?
E-ticaret sektöründe taşların her geçen gün yerine oturduğunu söylemek yanlış olmaz. Büyüyecek alanların hala olduğu sektörde kalıcı oyuncuların ve özellikle özel alışveriş alanında ana oyuncuların netleştiğini söyleyebiliriz.
'Grup Satın Alma-Fırsat siteleri' hayatımıza ilk girdiği dönemde yaygın kullanılmakla birlikte iş modelinde temel problemlerin olmasından dolayı sürdürülebilirlik sıkıntısı olacağını öngörmüştük. Şimdi grup satın alma siteleri arasında konsolidasyon ve iş modellerinde değişiklik sürecine tanıklık ediyoruz.
Dikey e-ticaret sitelerinde ise bazılarının başarılı olarak büyümeye devam etmesi, bazılarının ise çok ilgi görmeyerek pazardan çekilmesini bekliyoruz. (Bugün)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: