DESTİNASYON İMAJI NİÇİN ÖNEMLİDİR?

Yakup Demir Yakup Demir 31/12/2019 23:40
Önceki yazımda Antalya da açılacak olası bir destinasyon ofisinden ve bu ofisin açılması durumunda oluşabilecek değerlerden bahsetmiştim. Bu yazımda söz konusu değerlerden bir tanesine “imaj” konusuna değinmek istiyorum.

İmaj bilindiği üzere tüm karar verme süreçlerinin temelinde göz önünde bulundurulan en çekici unsurlardan ve belki de en önemli unsurdur. Kuşkusuz güçlü bir imaj, oluşmuş bir markayı güçlü kılacak en vazgeçilmez gereksinimlerden birisidir.

Gerek kamu gerekse özel sektör turizm adına özveri göstermekte ve ülke turizminin gelişimi adına mesailer, paralar, yıllar, emekler harcanmakta.

Peki bunca çabanın karşılığı olarak toplum bireyleri olarak bizler kısacası bu ülkedeki herkes üzerine düşeni yapıyor mu? Destinasyonlar bir gün içerisinde ortaya çıkmazlar ya da birileri arzuladı diye çekicilik unsurlarına sahip olmazlar! Dünyada bunca kıta, ülke, şehir, metropol, otel, motel varken hiç kimse belli bir destinasyonu sadece “var” diye  seçmez!

Oluşmuş bir markanın çatısı altında bulunan belli destinasyonlar güçlü imajları ve çekicilik unsurlarının iyi pazarlanmasıyla ön plana çıkarlar ve stratejilerin tutarlıklarına bağlı olarak dünyada söz sahibi olan destinasyonlar arasına girerler.

Dünya Turizm Örgütü’nün “turizmde destinasyon yönetimi için pratik bir rehber” 2007,Madrid bildirisinden bazı satırbaşlarını sizlerle paylaşmak ve bu satırbaşları üzerinden ilerlemek istiyorum.

* Deneyimler gösterir ki turist destinasyonda kaldığı süre boyunca çevreden etkilenir.
* Turistlerin çevresi ile olan iletişimde edineceği tüm izlenimler turistlerin destinasyonlara ilişkin tüm yorumlarını etkileyecektir.
* Birçok araştırma gösteriyor ki, tatmin olmuş müşteri ağızdan ağza reklam yaparak aslında en iyi pazarlama biçimini oluşturuyor. Sosyal iletişim ağı çağında bu her şeyden daha doğrudur.
* Müşteri memnuniyetinin ölçümü hayati önem taşır. Destinasyonlara yönelik müşteri yorumları standartları belirlemede önemli yer tutar.
 * Yerel halkı maksimum düzeyde turizme dahil etmek için turizme dair farkındalık yaratmak gerekir.

Şüphesiz uluslarası arenalarda yapılacak lobi çalışmaları,uluslararası spor aktiveteleri, uluslararası konferanslar,turizm fuarlarındaki etkinlikler imajın oluşmasında makro efor gerektiren çalışmalardır.

Asıl değinmek istediğim mikro efor gibi görünen ama tüm detayları içlerinde barındıran eforlardır. Havalimanındaki hostesler, havalimanındaki bilet görevlileri, taksi şoförleri, şehiriçi ulaşım görevlileri, vapur görevlileri, metro görevlileri, café-restaurant işletmecileri, irili ufaklı tüm mini işletmeler, otellerdeki garsonlar, barmenler, resepsiyonistler, güvenlik görevlileri, animatörler, şefler, müdürler, acente transfermenleri, rehberler, ulaşım araçlarındaki yolcular, sokaklardaki insanlar, tabelelardaki notlar, yön levhaları… bunların hepsi ama hepsi imajı etkileyen unsurlardır. Ve biz inansakta inanmasakta ve önem versekte vermesekte destinasyondaki tüm bireyler,nesneler destinasyon imajını etkiler.

Turizmi bir şekilde kanıksamak, anlamak ve onu korumak gerekiyor. Bazen öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki kendi ülkemde kendimi yabancı gibi hissediyorum.

* Mesala ulaşım konusundaki dil sorunu. Turistlerin telapati yoluyla ödeyecekleri ücret konusunda şoförlerle diyalog kurmaya çalışması
* Mesala şaşkınlıkla sağa sola bakınan turistlere kimsenin yardımcı olmaya çalışmaması
* Mesala ulaşım araçlarının -özellikle ilçe ulaşımlarında- net bir şekilde güzergah ve durak tanımlarının olmaması
* Mesala alışveriş mekanlarında tl-döviz eşitliği var mı? yoksa milliyete göre fiyatlar değişiyor mu?

Söz konusu eksiklikler bir turistin aynı destinasyona tekrar gelip gelmemesini etkileyecek kadar önemli ama turizmi gelip geçici bir iş olarak algılayan ve bu şekilde hareket eden zihniyetler bunu anlamakta güçlük çekebilirler. Sosyal iletişimin online olarak güç kazandığı, yaygınlaştığı ve giderek devleştiği bir zamanda insanların kararları anlık olarak değişebiliyor ve bir yorum kanalıyla bir çok kişi gideceği oteli,şehri hatta ülkeyi değiştirebiliyor. Bir sinema filmini tüm kötü yorumlara rağmen izlemeyi göze alabilirsiniz ama ortalama 1 haftalık bir tatil için tüm olasılıkları düşünerek hareket etmek zorundasınızdır.

Turistlere gerek oteller, gerek acenteler, gerek tur operatörleri ve gerekse çeşitli kamu çalışanları anketler sunuyorlar. Belki de yüzbinlerce data bir şekilde sağlanıyor ancak total bir destinasyon imajından bahsettiğimizde tüm bu dataların belli bir havuzda toplanması ve işlenmesi gerekir. Aslında turizmi kocaman bir çark olarak düşünürsek işimizin ne kadar zor olduğunu anlayabiliriz belki. Çarkın tüm bu dişlilerinde bir şekilde rol oynayanlar var ve hepsinin rolü farklı.

2023 turizm stratejisinde bu tür çalışmalarla ilgili detaylar vardı. İnanıyorum faaliyete geçtiklerinde daha somut adımlar atılacaktır.

Son olarak değinmek istediğim konu ;yerel halkın bir şekilde turizme dahil edilmesi gerekiyor. Minimal ölçekte de olsa yerel halk emeğinin karşılığını almaktan zevk duyacak ve turizme dair farkındalığın oluşmasında bu çalışmalar katkı sağlayıcı olacaktır diye düşünüyorum.

Kısa kısa…

Belediyeler, muhtarlar, ilçe başkanları halkı bir şekilde turizme entegre etmeliler.
Örneğin bir bölge de “organik tarım günü”,“el işleri günü”, “yöre halkı halk oyunları günü” gibi çeşitli aktiviteler otel-acente-belediye-tur operatörü arasında oluşabilecek olası bir diyalog sayesinde organize edilebilir diye düşünüyorum.

Sadece yore halkının turizme dahil etmesi yetmez aynı şekilde kendi insanımıza bir şekilde şans verip turizmde istihdam etmemiz son derece önemli.

Otellerimizde genelde yabancı dil için yabancı uyruklu çalışanlar var. Ama  bu ülkede onlarca turizm okulunda okuyan gençler öğrendikleri dilleri nerede pekiştirecekler peki? Tersine bir beyin göçü kendiliğinden oluşuyor ama kimseler farkında değil. Gençlere güvenmeli ve turizm mezunu gençleri bir şekilde turizmin içinde tutmamız gerekiyor. Turizm eğitimi almamış insanlar turizmi bir devlet kurumu gibi algılayıp mesai saatlerinin bitmesini bekleyen memurlar gibi çalışıyorlar. Bu şekilde çalışan insanlar oldukça destinasyon imajının korunması da maalesef pek kolay olmuyor. Turizmde okuyan insanların sektörde yer bulması özellikle destinasyonların gelişimi için en azından farkındalık olarak katkı sağlarlar diye düşünüyorum.

Elbetteki destinasyon imajını oluşturan etmenleri bir köşe yazısına sığdırmak mümkün değil ancak olası bir destinasyon yönetim ofisi tüm imaj çarkının dişlilerini toparlayan, koruyan ve tüm dişliler arasındaki iletişimi sağlayacak bir güce sahip olacaktır.




Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.