Derdimiz çok, dinleyen, çözüm bulan yok

"Incoming yapan firmaları yani MICE, Düğün, etkinlik ve Kültür Turizmcilerini 2024 ve 2025 yılı içerisinde çok ciddi sorunlar bekliyor" diyen Murtaza Kalender, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2025 yılında Türkiye’deki müzelere giriş yapan yolcu sayısında ciddi düşüşler yaşanacaktır. Gerçekten derdimiz çok; dinleyen, çözüm bulan hiç kimse yok. Turizm sezonunda 2024 yılını unut, 2025 yılında kaldı bir umut. Incoming yapan firmaları yani MICE, Düğün, etkinlik ve Kültür Turizmcilerini 2024 ve 2025 yılı içerisinde çok ciddi sorunlar bekliyor.

Özellikle kültür turizmi yapan firmalar ya batıp tarihin tozlu raflarına kaldırılacak, ve yahut her gün en az 3 mağaza dolaşarak ayakta durmak zorunda kalacak. Biz buna kültür turları değil, 'Kültür shop turları' diyeceğiz.

Nedenlerini aşağıda paylaşmak istiyorum

Açık ara dünya genelinde en pahalı vize üçteti alan ülkeyiz. Açık ara dünya genelinde en pahalı müze giriş ücreti alan ülkeyiz. Bazı ülkelerde vizeler aşırı zor veriliyor; hatta turistik vize vermeyen büyükelçiliklerimiz var.

Daha az turizm fuarlarına katılıyoruz. Türk Hava Yolları avantajını kullanamayan ülkeyiz. Biz ülke olarak vize ve müze fiyatlarını artırırken, rakiplerimiz ne yapıyor peki?

Asya, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu birçok ülkeye vizeyi kaldırdılar veya kapıda vize uygulaması yaptılar. Rakiplerimiz en pahalısı $50 USD’a vize verirken, bizde ise 290 USD civarına çıkıyor. Bilindiği gibi İngiltere bile Arap ülklerinin birçoğuna vizleri kaldırdı.

"Kültür turizminde ciddi düşüşler yaşayacağımızı düşünüyorum"

Bu sene MICE ve düğün gruplarını Mısır, Vietnam ve Azerbaycan gibi ülkelere kaptırdık ve eğer önlem almaz isek daha fazlasını, turizm pazarına giren birçok yeni ülkeye kaptıracağız. Belki 2024 yılında çok hissetmeyeceğiz ama 2025 ve devamında özellikle kültür turizminde ciddi düşüşler yaşayacağımızı düşünüyorum.

Öyle ki Türkiye’nin her tarafına turist gönderen kültür turizmi firmalarının ne TÜRSAB’da isimleri anılıyor, ne de Bakanlık nezlinde isimleri geçiyor. Hatta TÜRSAB’ın 5 ayrı parçaya bölünmesinde dahi kültür turizmi firmaları kendilerine yer bulamıyor.

Otobüscüler,

Hac - umreciler,

Uçak bileti satanlar,

Sağlık turizmcileri,

Tur operatörleri.

Peki orta direk incoming yapan MICE, düğün ve kültür turizmcileri bunların hangisine dahil olacak?

Son 5 yıldır sağlık turizmi ciddi teşfikler alırken; MICE, düğün ve kültür turizmcileri bir kuruş destek almadı. Bunun için TÜRSAB’ın da ciddi önlemler alamadığını görüyoruz. Hatta WTM Fuarı’nda dahi TÜRSAB standına sağlık turizm firmalarını alarak MICE, düğün ve kültür turizmcilerini unuttuğunu görüyoruz.

Peki biz incomingciler kimiz?

- 81 ilimize turist getiren,

- Yurtdışında en çok tanıtımı yapan,

- Ülke tanıtımı için en çok bütçe ayıran,

- En çok müze bileti satan,

- Anadolu’daki küçük esnafların ayakta kalmasını sağlayan,

- En az 60 ayrı sektöre direkt katma değer katan,

- Türkiye’de kişi başı ortalamasının üzerinde döviz kazandıran,

- Anadolu otellerinin can damarı,

- Türkiye’deki rehberlerin mesleklerini yapmasını sağlayan.

Gecesini gündüzüne katan incomingcileriz biz. Peki değerimiz ne bizim?

Turizm Bakanlığı’mız ve TURSAB da mutlaka ve mutkala kültür turizm, MICE, düğün ve etkinlik yapan incoming acentelerini danışman olarak bünyesinde bulundurmalıdır diye düşünüyorum.

Uzun lafın kısası;

Gerçekten derdimiz çok; dinleyen, çözüm bulan hiç kimse yok…