Değnekçilerden sonra dilenciler! Turizmciler kurtulamıyor, turist yolunu değiştiriyor

Tarihi Yarımadayı mesken tutup, turistlerin duygularını sömüren dilenciler, özellikle turistlerin peşini bırakmıyor. Artık bu işi meslek haline getiren dilenciler, adım adım takip ettikleri turistlerin yanı sıra bölge esnafını da çileden çıkarmış durumda.

Kapıdan kovsan bacadan giriyorlar

Tabiri caizse kapıdan kovsan bacadan giriyorlar. Müşterilerinin şikayetiyle müdahale eden esnaf arkasını döner dönmez 'işe' devam ediyorlar. Hal böyle olunca müşteri kaçıran esnaf yaka silkerken, vatandaşlar ile turistler yolunu değiştiriyor.

İşte Sirkeci, Sultanahmet ve Bayazıt’ta dilenci, tinerci terörü...

Özellikle İstanbul'un tarihi yarımada bölgesinde dilencilerin ve tinercilerin sayıları her geçen gün artıyor. Bölgenin birçok yerinde karşımıza çıkan dilenciler,  özellikle gece yarısından sonra sayıları daha da artıyor. Turistlerin duygularını sömürüp, para ve yemek istiyor. Özellikle gecenin ilerleyen saatlerinde açık olan dükkanların önleri dilencilerden geçilmiyor.

Kimileri özrünü kullanarak vatandaşların duygularını sömürürken, kimisi de çocuklarını kullanıyor. Özellikle turistlerin peşinde ayrılmayan dilenciler, esnafın tepkisiyle bulundukları alandan kovulsa da geri gelerek dilenmeyi sürdürmekten vazgeçmiyor.

Fatih ilçesindeki Sultanahmet ve Sirkeci bölgesi adeta dilencilerin meskeni haline geldi. Beyazıt meydandan başlayan dilenci terörü, Tramvay yolu boyunca Çemberlitaş, Sultanahmet, Gülhane, Sirkeci ve Eminönü’ne kadar uzanıyor. Dilenci ve değnekçilerin sayıları bölgenin yoğunluk durumuna de göre değişiyor. Bazıları meslek edindikleri dilencilik için sahada oldukları saatleri bile belli. Aralarında kadın, erkek, çocuk olmak üzere bebeklere kadar uzanan her yaş grubu var.

Hedeflerinde ilk olarak turistler var

Kimi zaman zorla para istiyorlar kimi zamanda yemek... Hatta mekânlarda oturan turist ve vatandaşların tabaklarındaki elinde tuttukları sopalarla yemeği bile zorla istiyorlar. Hal böyle olunca müşteri kaybı yaşayan esnafın derdi bitmek bilmiyor.