Datça'da turizmin halleri...

Datça'da bir tatil döneminin sonuna geldiğimiz şu günlerde otelciler, restoran ve cafe işletmecilerde yorgunluk belirtilerini görmek mümkün.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 07/10/2019 10:52
Datça'da turizmin halleri...

Kurban bayramının ilk günlerinde gittiğim aile işletmesi bir lokantada boş masa için epeyce beklediğimizi, mutfak ve masalar arasında koşuşturan şişletmecinin 'İyi ki kurban bayramı 9 gün yapılmadı, perişan olacaktık yoksa' dediğini hatırlıyorum.

Datça'da genelde, bir kaç her şey dahil çalışan otelin dışında küçük kapasiteli otel ve pansiyonlar, butik oteller, küçük lokantalar, aile işletmesi tarzında kendileri ya da bir kaç kişiyi geçmeyen personel ile hizmet verdikleri için normal karşılanılan bir durum.

Kumluk ve Liman çevresine yayılmış restoran ve cafeler ile otel, pansiyon, kampingciler ile mavi yolculuk yapan tekneciler, günlük, haftalık evlerini kiralayanlar sezonda oldukça memnun görünüyorlar. Otellerdeki doluluğun geçen yıla göre %30-40 arttığı, Eski Datça ve Palamut bükü, Ova ve Hayıt büklerindeki konaklama tesis sahiplerinin de doluluktan oldukça memnun oldukları fark ediliyor. Doluluğun iyi düzeyde olmasında, amfi tiyatro ve şehrin çeşitli yerlerinde organize edilen konserler ve çeşitli sanat etkinlikleri için gelenlerin etkisinin olduğu şehir merkezindeki konaklama tesislerince belirtiliyor.

Ancak kumluk ve liman bölgesi dışındaki işletmelerde 'işler iyi değil' sözü daha sık duyuluyor. Şehirde trafik kilitlemelerine kadar ulaşan yoğunluğa kalabalığın yazlıklarda ve kiralık evlerde kalanlardan oluştuğu, çay kahve içmenin dışında yeme içme işletmelerine katkılarının olmadığını söylüyor işletmeciler. Araç park yerlerinin yetersizliği amfi tiyatrodaki etkinlikleri olduğu günlerde hat safhaya ulaştığı ayrı bir problem olarak görülmeye başlanmış. Hatta park etme yüzünden' Datçalı, yabancı araçlar' sözlerinin ifade edildiği tartışmalara da şahit olunmuş. Neyse ki, ‘geldiğiniz şehirlere dönün’ diyen olsa da, sayıları az.

Geçtiğimiz yıllarda haftanın belirli günlerinde yunan adalarından Simi ve Rodos 'tan gelen feribot seferleriyle gelen turistlerin, gerçekte balıkçı barınağı olan limanın kiralanma probleminin çözülememesi nedeniyle, bu sezon gelmemelerinden dolayı, sadece yeme- içme değil, pazar esnafı dahil bütün esnafın olumsuz etkilendiği herkes tarafından ifade ediliyor.

'Yazlıklarda ve kiralık evlerde kalan tatilciler evlerde yiyip içiyorlar, restoren ve kafeteryalara gelmiyorlar, sadece çay bahçelerinde ve kafeteryalarda çay kahve içiyorlar' diyen işletmeci sayısı oldukça fazla. 'Kalabalık var ama para harcayan yok,geçmiş yıllardaki yabancı turist de yok' şeklinde endişelerini ifade ediyorlar.

Günük ev kiralamalarındaki talep öylesine artmış ki, bazı ev sahipleri evini kiraya verip, kampinglerde çadırlarda kalmaya başlamışlar. Konaklama sektöründeki işletmecilerin de tatilcilerden otelde bir kaç gün kaldıktan sonra ev kiralayıp otelden ayrıldıklarını gözlemlediklerini ifade etmeleri,önümüzdeki sezonda talebin bu şekilde artması halinde, sezondan memnun olmayanlara otelcilerinde eklenebileceğini söylemek mümkün gibi görünüyor.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.