Cesur yatırımcıdan çok, akıllı yatırımcıya ihtiyacımız var

Dikkatimi çeken konulardan başında, yatırımcılarımızın birçoğunun gerçekten çok “Cesur” oluşları yer alıyor. Zaten bu şartlarda yatırım yapmak gerçekten gözü karalık ve cesaret istiyor, o ayrı konu ama... Sıkı durun asıl cesaret gösterisi, bundan sonra başlıyor.

Murat Toktaş Murat Toktaş 04/07/2018 12:06
Cesur yatırımcıdan çok, akıllı yatırımcıya ihtiyacımız var

Çok uzun zamandır STK çalışmaları, paneller ve üniversite çalışmaları nedeni ile birçok şehir görme imkânım ve bir çok yatırımcı profili ile tanışma fırsatım oldu. Her bir deneyim, büyük bir hazine olarak tecrübe kayıtlarımda yerini aldı.

Dikkatimi çeken konulardan başında, yatırımcılarımızın birçoğunun gerçekten çok “Cesur” oluşları yer aldı. Zaten bu şartlarda yatırım yapmak, gerçekten gözü karalık ve cesaret istiyor, o ayrı konu. Birçok yatırımcı ise, en büyük cesareti; bu evreyi geçip bir sonraki adımda yani tesisi açma ve işletme konusuna geldiklerinde gösteriyor. Bu süreci  gerçekten hayretle gözlemliyor ve izliyorum.

Kimse alınmasın ama ben buna, ‘Cahil cesareti’ diyorum

Yatırımcılarımız 10 ile 100 Milyon Dolar arasında bir maliyetle tesis yapıyor. Sonra sıra bu işin sigortası diye tabir ettiğim yönetici alımına ve üst düzey kadro kurumuna geliyor. İşte burada, asıl cesaret gösterisi başlıyor ve o markayı, o yatırımı kaldıramayacak, geri dönüşünü yapamayacak birine anahtar teslim ediliyor. Kimse alınmasın ama ben buna, ‘Cahil cesareti’ diyorum. E çünkü yapılanların başka türlü bir izahı yok.

Yatırımcının tercih ettiği yönetici profiline baktığımda; tecrübe, birikim, donanım, sektör çevresi, iş planlama, satış yönetimi, insan kaynakları, özellikle yeni açılan oteller için teknik bilgi gibi olması gereken özelliklerin neredeyse hiçbirinin olmadığını görüyorum. Yatırımcı ile konuşup yanlış yönetici tercihi yaptığını söylediğimde;  “Biz varız yardımcı oluruz”, “Kanım kaynadı” ya da “Dediklerin çok para istiyor; bu ucuz, zamanla öğrenir” şeklinde savunma yapıyor.

Konu, Nasrettin Hoca hikâyesindeki “Ya tutarsa” ya geliyor 

Maliyeti bu kadar yüksek bir yatırımı ısrarla işinin ehli olmayan birine teslim etmeyi istemek, cesaret değil de nedir Allah aşkına? Hayır, bunun benim bilmediğim başka bir adı ya da izahı varsa, onu da söylesinler, öğrenelim!

Yani konu bildiğiniz Nasrettin Hoca hikâyesindeki gibi “Ya tutarsa” ya geliyor. Ben böyle yatırımcılarımızı, çok ‘CESUR’ buluyorum. Tesis yapıyorlar ama sigorta niteliğinde olacak yönetimi es geçiyor, işi kısmete bırakıyorlar.

İş bu kadarla da bitmiyor tabii ki. Devamı, deli sorular! Peki yatırımın stratejisini kim, neye göre belirleyecek? Yol haritası ve planlama nasıl yapılacak, satış politikası nasıl olacak, hedef kitle nasıl belirlenecek? Cevap…???

Peki sonuç?

Sonuçta herkes kaybediyor. Yatırımcı ,diğer yatırımcıları olumsuz etkiliyor. Sektör çalışanları sorun yaşıyor. Bu işi layıkıyla yapabilecek donanımlı insanları ve gençleri kaybediyoruz. Liyakat diyoruz ya hep.  Devlet de bu kötü yönetimden dolayı gelir kaybı yaşıyor, üstelik ülke imajı da kötü etkileniyor.

Her zaman söylediğim gibi; turizm sektörü sadece yatırımcının ve yöneticinin inisiyatifine bırakılmayacak kadar stratejik öneme sahip bir sektördür. Bizim; cesur yatırımcıdan çok, akıllı yatırımcıya ihtiyacımız var.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.