Çeşme'de turizmin tüm paydaşları başarı için güç birliği yaptı
Çeşme Boyalık Beach Hotel Genel Müdürü ve Çeşme Turistik Otelcilik Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Orhan Belge, ilçede uzun zamandır aranan kamu-yerel yönetim ve özel sektör iş birliğinin artık sahada somut sonuçlar verdiğini söyledi.

Kaymakamlık, belediye ve turizm sektörü temsilcilerinin “fikir ve eylem birlikteliği” içinde hareket ettiğini vurgulayan Belge, son yaşanan yangın sürecinde bu dayanışmanın sınavdan başarıyla geçtiğini belirtti. 42 yıllık turizmcilik deneyimine sahip olan Orhan Belge, 35 yıldır görev yaptığı Boyalık Beach Hotel’de son 10 yıldır genel müdürlük yapıyor; aynı zamanda ÇEŞTOB başkanlığını da yürütüyor.
Talep artıyor, maliyet baskısı sürüyor
Erken rezervasyon verilerine göre geçen yıla kıyasla misafir sayısında yüzde 15–20, hatta yüzde 30’a varan artış öngördüklerini aktaran Belge, kârlılığı konuşurken maliyetleri hesaba katmak gerektiğini hatırlattı. “Eskisi gibi değil; yılsonu kârı için konuşmak erken. Ama misafir sayısındaki bu artış bizi geçen senenin üzerine taşıyabilir.” ifadelerini kullandı.
Fiyat eleştirilerine de değinen Belge, Gözlem Gazetesi'nde yer alan haberde, “Çeşme'de herkese uygun tatil ve restoran var; fiyatlar kapıda yazıyor. Uygun bulmayan başka yere gidiyor. Yabancıya fahiş fiyat yok.” sözleriyle iddialara katılmadığını ifade etti. Belge ayrıca, kur farkları nedeniyle dış pazarla iç pazar fiyatlarının artık “kafa kafaya” geldiğini belirtti.
“Çeşme 80'li 90'lı yıllar gibi değil”
1980’ler ve 1990’larda yabancı turist oranının yüzde 70’leri bulduğu dönemleri anımsatan Belge, o yıllarda düşük kur sebebiyle bazı işletmelerin yaz sezonunda dış pazara “stop” çekmesiyle yabancı talebinin zaman içinde gerilediğini hatırlattı. Kendi otellerinin ise bu yaklaşımı benimsemediğini, 2013’te yenilenen formatla birlikte pazarlama atağına geçtiklerini söyledi. Çin pazarına yönelik erken girişimlerinin meyve verdiğini ve pandemiye kadar Çin’in Çeşme’de birinci sıraya yükseldiğini anımsattı.
Bugün Çeşme’yi geçmişten ayıran en önemli farkın ürün çeşitliliği olduğunun da altını çizen Belge, “80’li 90’lı yıllarda deniz-kum-güneş vardı. Şimdi termal var; gastronomi önemli. Tarih var. Festivaller var; Ot Festivali var. Sörf merkezi var Alaçatı’da. Nereye vursanız tarih fışkırıyor.” Misafir profilinin de değiştiğini, tatilcilerin artık çevresel sertifikalardan (Mavi Bayrak, Yeşil Yıldız, Yeşil Anahtar, sürdürülebilirlik belgeleri) tesis altyapısına kadar her detayı araştırarak karar verdiğini vurguladı. Çeşme’de otellerin bu alanda güçlü olduğunu, “sürdürülebilir turizm belgesi olmayan otel kalmadı gibi” diyerek ifade etti.
Dış pazar payını yeniden büyütmenin zorunlu olduğuna dikkat çeken Belge, geçen sezon Boyalık Beach’te 80 yerli / 20 yabancı oranıyla kapattıklarını, orta vadede 60/40 hatta 50/50 dengesine ulaşmak istediklerini söyledi. Direkt uçuşların önemine işaret ederek, “İstanbul aktarması yabancı misafirin gelişini zayıflatıyor; Çeşme’ye doğrudan uçabilecek hatlar lazım.” şeklinde konuştu.
“Bizdeki hizmet kimse de yok”
Çeşme ve genel olarak Türkiye turizmindeki hizmet kalitesinin altını çizen Belge, kıyaslamalarda sık dile getirilen “komşu adalar ucuz” söylemlerine itiraz etti. “Bizdeki hizmet… Türkiye’deki hizmet, kalite, tat; ne Portekiz, ne Yunanistan, ne İspanya’da yok. Hiç kimse bakmasın.” diyerek rakip destinasyonlarla aynı ligde değerlendirilmek istediklerini, “küçük karşılaştırmaların” haksızlık olduğunu belirtti. Futbol benzetmesiyle “Galatasaray’la Fener’i karşılaştırırsın; Ümraniye’yle değil” diyen Belge, Çeşme’nin değerini doğru ölçekle okumak gerektiğini söyledi.
Misafir memnuniyetinde doğrudan iletişimi esas aldıklarını vurgulayan Belge, şikâyetleri büyümeden çözmenin önemini anlattı: “Misafire ulaşacaksınız; derdini dinleyeceksiniz. Haklı olsanız da baraj kurmayacaksınız. Sükûnet gösterirseniz bağırma düşer.” ÇEŞTOB’un 157 üyeli bir yapı olduğunu, mümkün olduğunca her tesisi ziyaret ederek standartları yükseltmeye çalıştıklarını ekledi.
“Termal çok kaliteli”
Çeşme’nin dört mevsim turizmi için termal kaynakların stratejik önemde olduğunu da dile getiren Belge, termal kendileri için çok büyük bir silah olduğunu ve bu konuda Çeşme’nin önünün açık olduğun vurguladı. Ilıca’da yapımı süren termal kür merkezinin yüzde 75 oranında tamamlandığını, kış döneminde çalışmanın hızlanmasının beklendiğini de sözlerine ekleyen Belge, proje tamamlandığında günübirlik ve uzun konaklamalı ziyaretçileri ilçeye çekeceğini, otellerin wellness altyapılarıyla bu akışı destekleyeceğini belirtti.
Şifne ve Ilıca hattındaki doğal sıcak-soğuk su buluşmalarını da örnek gösteren Belge, “Bir ayağını sıcak suya, bir ayağını soğuk suya koyarsın; aynı yerde.” dedi. Mineral değerleri yüksek kaynakların sağlık turizmi açısından büyük fırsat sunduğunu da aktaran Belge, uzmanlardan gelen raporların Çeşme termal suyunun Afyon’dan daha iyi olduğunu gösterdiği bilgisini paylaştı. Termal kuyularının açılmasının maliyetli olduğuna da değinen Belge, ilave iki kuyu açılması halinde Çeşme’de uzun yıllar arz güvenliği sağlanabileceğini aktardı.
“Yangın abartıldı”
Çeşme’de yakın dönemde yaşanan yangınla ilgili kamuoyunda oluşan algının gerçeği tam yansıtmadığını belirten Belge, yanan alanın büyük bölümünün makilik olduğunu, olayın “orman yangını” şeklinde büyütülmesinin turizme zarar verdiğini söyledi: “Olayı öyle bir büyüttüler… Alaçatı yanıyor, Çeşme yanıyor dediler. Doğru değil.” Yangın hattının denizde son bulacağının bilindiğini, uzman ekiplerin doğru noktaya müdahale ettiğini ve bir kişi bile yaralanmadan sürecin atlatıldığını anlattı.
Dayanışma vurgusu yapan Belge, otellerin köylerden tahliye edilen yaklaşık 260–270 kişiyi ağırladığını; esnaf ve küçük işletmelerin kumanya desteği verdiğini söyledi. Yangın sonrasında ÇEŞTOB, Alaçatı Turizm Derneği ve Esnaf Odası’nın birlikte “100 bin sakız ağacı” kampanyası başlattığını; ayrıca Ege Orman Vakfı ile iş birliği için adım attıklarını aktardı.
Belge’ye göre yaz döneminde yangın riskini artıran en kritik konu kuru otların temizlenmemesi. Tüm arazi sahiplerine çağrı yaparak, “Bir sigaraya bakar” uyarısında bulundu.
Su ve sürdürülebilirlik hassasiyeti
Kuraklık ve su seviyesi tartışmalarına da değinen Belge, İZSU yetkililerinden aldıkları bilgiye göre bölgenin sadece baraj suyuna bağlı olmadığını, kuyularla desteklendiğini belirtti. Buna rağmen belediyenin su tasarrufu çağrılarını önemsediğini söyledi. Büyük otellerde yoğun duş saatlerinde debi düşüşleri yaşanabildiğini, küçük tesislerin ise depo yetersizliğinden daha fazla etkilenebildiğini ifade etti.
Sürdürülebilirlik alanında hem Boyalık Beach hem de ÇEŞTOB üyelerinin belgelerini yenilediğini/aldığını vurgulayan Belge, çevre yaklaşımını “bire iki” felsefesiyle somutlaştırdığını anlattı: “Bir palmiye giderse iki dikerim.” Yeni açılan 62 odalı Boyalık Pancis tesisinin peyzajında da aynı yaklaşımı uyguladıklarını söyledi.
Gelecek için hedef: Dış pazarı geri almak, sezonu 12 aya yaymak
Belge, kaymakamlık–belediye–sektör üçgenindeki uyumun sürmesi halinde Çeşme’nin “izlemeye değer” bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyor. Sezonun satranç turnuvasından festivallere kadar yıl içine yayılmaya başladığını; belediyenin etkinlik takvimini bir yıl önceden paylaşmasının planlamayı kolaylaştırdığını aktardı. Ot Festivali’nin 6 ay önce açıklanan tarih ve ölçek ayarlamalarıyla esnafı rahatlattığını, gelecek yıl uluslararası statüye geçeceğini söyledi.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: