Bu bir turizm cinayetidir!

Antalya’da ki otellerin hizmetlerinin ucuza oda satmak adına verdikleri hizmeti ve elemanların kalitesiz olanlarının işe alınmasını eleştiren Mustafa Yahyaoğlu, “Oteller odalarını daha ucuza verebilmek için patlıcanın çürüğünü etin beyazını viskinin, şarabın en kalitesizini sunmaya başladılar müşteriye. Yıllar önce bir turizmci betona verdiğiniz değeri insana vermiyorsunuz demişti. Koca koca binalar dikiyorlar 5 yıldızlı ama içerde hizmet bir yıldız. O mermerden sarayda bir yıldız hizmet vermenin anlamı yok. Bir yıldız bir kalite verecekseniz ve o fiyata o odayı satacaksanız bir yıldız küçük bir otel açsaydınız. Lüks bina yapmanın ne anlamı var” diye konuştu.

ODALAR BİR ŞEKİLDE DOLAR

Esra Erdil imzalı habere göre, her sezon turizm acenteleri tarafından kriz dedikodularının çıkarıldığını fakat Rusya krizini gerçek olduğunu belirten Yahyaoğlu “Bu seneki Rusya krizi bir gerçek. Bazen sezon başlarında bazı turizm acenteleri kriz var turist sayısı az diye dedikodular çıkabiliyor.  Ama bu sezon gerçekleşmiş olan kriz tamamen bizim dışımızda gerçekleşmiş bir kriz. Bunun faturasını işçilere çıkarırlar mı önümüzdeki dönemlerde göreceğiz.  Ben Haziranın 10’dan sonra turist olarak bir kriz yaşayacağımızı düşünmüyorum. Dış ülkelerde yaşanan krizlerin Türkiye’deki otellerin yatak kapasitelerinin düşmesi ve otellerin boş kalacağı anlamına gelmiyor. Ama haziranın onuna kadar bir düşüş görünüyor. Oteller okullar kapandıktan kültür turizmi başladıktan sonra odalar gene dolacak” dedi.

UCUZ İŞ GÜCÜ STAJYERLER

Yahyaoğlu, otellerin stajyer öğrencileri ucuz iş gücü olarak gördüklerini belirti. Öğrencilere okudukları bölümlerle ilgili alanlarda çalıştırmayıp komi olarak çalıştırdıklarını eleştiren Yahyaoğlu, “Staj denilince insanın aklına okulda teorik olarak okudukları şeylerin uygulamada nasıl işlediğini görmektir. Bu çocuklar okullarda rezervasyon, ön büro resepsiyon, servis, mutfak gibi bir çok bölüm okuyorlar. Otele geldiklerinde ne yapıyorlar. Ya restoranda komi olarak veriyorlar. 4 ay boyunca önünde bir araba boşları topluyorlar. Düz bir işçinin yapacağı işleri yapıyorlar. Sonra da staj yaptı diye okula gönderiyorlar. Bu çocuk staj yaptı mı? Ne rezervasyonun ne yaptığını gördü, ne ön büro,  resepsiyon, servis, mutfak ne yaptığını gördü. Bu çocuklara tabağın çatalın nereye konulduğu bile gösterilmedi. Sadece boşları topladı. Otellere bedava iş gücü temin etmekle görevli değil bu okullar. Gönderdikleri öğrencilerin staj yapmasını denetlemekle görevli. Yani şu otele ben 100 tane öğrenci gönderdim okul olarak otelde bize şu hediyeleri gönderdi olmaması gerekiyor. Bu bir rüşvettir. Bu kabul edilebilir ve sürdürülebilir değildir. Ve hiçbir okul yöneticisinin bunu içine sindirmemesi gerekir. Ama bu gidişat bize kötü kokular veriyor” dedi.

TÜRKİYE DAHA İYİSİNİ HAKEDİYOR

Türkiye’deki turizmin dünyaya göre çok ucuza pazarlandığına dikkat çeken Yahyaoğlu,  “Türkiye ne yazık ki, her sene kalitesini ve fiyatını düşürerek hizmetin, sunulan ürünlerin kalitesini düşürerek cinayet işliyor. Türkiye turizmine kaliteyi düşürerek ihanet ediyorlar. Çünkü Türkiye turizmi dünyada hak ettiğinden çok daha aşağıda fiyatlarla pazarlanıyor. Yani bu kriz olamasa da sanki kriz varmış gibi ucuza odalar pazarlanıyor. Belli otel dışında Antalya’da kalitesini koruyarak odalarını hak ettiği fiyata pazarlayan otel yok denecek kadar az. Belli sayıda otel var belli kalite ve fiyat politikalarını sürdüren” dedi.

KRİZ İŞÇİNİN ZARARINA

Çıkan krizlerin zenginlerin menfaatine olduğunu öne süren Yahyaoğlu, “Kriz bu sene Rusya öbür gün Almanya’da dünyada kriz mi biter. Kriz birilerini zengin eder birilerini iyice fakirleştirir. O yüzden krizi bitirmezler. Onlar krizi üretmekle görevliler. Onların çıkarınadır kriz. Kriz kimin zararına işçilerin zararına. Kriz var diye işçiyi işten çıkarırlar. Kriz var diye işçilerin satın alma gücünü düşürüyorlar. Bu eksende baktığımızda oturup uzun soluklu bir politika geliştirecekler” diye konuştu.